Merkel'in sonbaharı
Angela Merkel 11'inci kez başbakan olarak yaz tatilini tamamlayıp Berlin'e döndü. Ama onun normal siyasi hayata döndüğü söylenemez. Başbakanlar masa başında oturarak sekiz saat mesai yapmaz. Angela Merkel'in bu yılki kadar rutin işlerin yanı sıra büyük risklerle de başa çıkmak zorunda kaldığı olmamıştı.
Berlin'deki siyasi gözlemcilerin ‘Merkel'in siyasi kariyerinde sonun başlangıcının göründüğüne' dair kehanetleri ilk bakışta ürkütücü geliyor. Ancak 2006'dan bu yana yayınlanan manşetlerde de ‘keşmekeşten', ‘anketlerdeki beğenilme oranının hiç bu kadar düşük çıkmadığından' ve ‘başbakanı bekleyen çetin görevlerden' söz edilmekteydi. ‘Kriz ortamı' sıkça kullanılırdı. Başbakan Merkel'in ‘ölçüp biçmek' ve ‘gelişmelerin gidişatını oturup beklemek' şeklindeki siyaset tarzı beğenilmeyebilir. Ama ender verdiği basın konferansları Almanya Başbakanı'nın havayı doğru değerlendirdiğini ve son haftalardaki saldırılara rağmen soğukkanlı davranmayı tercih ettiğini gösteriyor.
Burka ve çifte pasaport yasağı
Almanya kendini artık eskisi gibi güvende hissedemiyor. Büyük koalisyon çeşitli önlemlerle güvensizliğin önünü almaya çalışıyor. Bazı eyalet parti başkanlarının burkanın yasaklanıp çifte vatandaşlığın kaldırılması yolundaki talepleri terör tehdidiyle yakından ilgisi olmaması nedeniyle Merkel açısından önemli problem sayılmıyor. Yeri geldiğinde haklı olarak eleştirilen Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere'nin gayet sakin ama kararlı bir üslupla bu talepleri ret etmesi başbakanın da görüşünü yansıtıyordu.
Angela Merkel asıl mültecilerin çalışma hayatına entegrasyonundaki zorluklarla ilgileniyor. Küçük işletmeler yanlarına aldıkları mültecilerden memnun. Büyük şirketlerin işi ağırdan alması ise Merkel'i memnun etmiyor.
Dış meseleler
Bütün bunlar Angela Merkel'in siyasi konumunu tehdit emiyor. İlerleyen aylar Merkel'in sıcak sonbaharına dönüşürse, bunun nedenleri dış politikada aranmalı. Dış politik problemler sadece Türkiye'deki dramatik gelişmelerle sınırlı değil.
Dışişleri Bakanı Steinmeier Ukrayna ve Suriye krizlerini çözüme kavuşturma imkânlarını görüşmek üzere Rusya'daydı. Başbakan Merkel de tatil sonrasının ilk basın konferansında bu konulara 41 dakika ayırdı. İlk dış politika randevusu da dramatik bir atmosferde geçmeye aday. Angela Merkel, Brexit'i ve Avrupa Birliği'nin geleceğini görüşmek üzere Konsey Başkanı Donald Tusk'u ağırlayacak.
Uluslararası krizler arttıkça artıyor.Ukrayna'daki savaş benzeri durum tırmanır ya da Türkiye ile ilişkiler daha da bozulursa Merkel üzerindeki harekete geçme ve sadece görüşme yapmayıp kararlar da alma baskısı artar. Ukrayna ve Suriye konularında Dışişleri Bakanı üzerinden Moskova ile temasta bulunan şimdiye kadar o idi. Ya Türkiye'deki durum kötüleşirse? Milyonlarca Suriyeli değil de, yüz binlerce Kürt Avrupa yoluna koyulursa? Popülistlerin revaçta olduğu dünyamızda Almanya Başbakanı da derhal harekete geçmesi için muazzam baskı altına girer.
© Deutsche Welle Türkçe
Christoph Strack