Eğer Alman ordusu hastanede yatan bir hasta olsaydı, şimdiye çoktan oksijen çadırına alınmış olması gerekirdi. Alman Federal Meclisi'nin silahlı kuvvetler raportörü Hans-Peter Bartels hazırladığı üçüncü yıllık raporda orduyla ilgili dramatik bir tablo ortaya koyuyor. Raporda personel ve teçhizatta büyük eksikliklerden yakınılıyor. Buna göre donanmanın altı denizaltısından altısı da yıl sonunda hizmet dışı kalacak. Planlananın aksine ordunun 15 değil sadece 9 fırkateyni var. Helikopterlerin durumu da korkunç. O kadar çok helikopter bozuk ki hava kuvvetlerinin pilotları sivil makinelerle talim yapıyor. Askerler yurt dışındaki misyonlara ya da geri evlerine uçuş için sıklıkla günlerce beklemek durumunda kalıyor. Kurşungeçirmez yelek ve postal sayısı yetersiz. Ayrıca 2017'de 21 bin subay ve astsubay tayin yeri boş kaldı.
Sorunlar erteleniyor
Silahlı kuvvetler raportörünün raporu her yıl Alman ordusunun iç işleyişinin görünümünü dobra bir biçimde gözler önüne seriyor. Bartels 120 sayfalık raporda bu kez askerlerin kendisine verdiği bilgileri ve yaptığı sayısız birlik ziyaretinden edindiği izlenimleri listeliyor. Birçok sorun yeni değil. Uzun süredir biliniyor ama trajik olan henüz yeterli ilgiyi çekememiş olmaları. Yılardır orduda bitmek bilmeyen reformlar yapılıyor, birçok şeye başlanıyor ve çok azı tamamlanıyor. Tutarlı bir şekilde yıllar boyunca izlenebilecek bariz hatlar eksik. Bunun yerine bir orası, bir burası yamanıyor ve sıklıkla eksiklikler idare ediliyor.
Silahlı kuvvetler raportörü önerilere karşı duyarsız oldukları gerekçesiyle bu kez ne savunma bakanına ne de askeri yönetime yönelik imalarda bulunuyor. Tam aksine 4 yıldır görevdeki Bakan Ursula von der Leyen'ı "trend dönüşümler"; personel, teçhizat ve bütçeyle ilgili duyurduğu değişim sinyalleri için açıkça övüyor. Ancak tek başına duyuru bir işe yaramıyor. Ancak şaşaalı bir şekilde duyurusu yapılan söz konusu bu trend dönüşümler yaşanan gerçeklikten ziyade daha çok kağıttan yapılma bir kaplan gibi.
Bartels'in çıkarımına göre ordunun durumu geçen yıllarda fiilen kötüleşme eğilimindeydi. Bu alarm verici bir bulgu.
Bu Alman ordusu için ne anlama geliyor? Almanya gibi önemli bir ülkenin silahlı kuvvetleri gerçekte bir harabe durumunda mı? Savunma Bakanlığı buna karşı çıkıyor: Alman ordusu şu anda devam eden 13 yurt dışı misyonu ve NATO'daki görevlerini yerine getirebilir durumdadır. Diğer NATO üyelerinden gelen herhangi bir şikayet de mevcut değildir. Bu nedenle ordunun kamuya yansıyan "feci derecede kötü" görünümü haklı bir çıkarım değil.
Lütfen tempoyu artıralım
Sadece tablonun karanlık olmakla kalmayıp, gerçekliğin de oldukça acı oluşunun sorumluluğunu Savunma Bakanlığı'nın üstlenmesi gerekli. Ordunun yıllarca yedek parça beklemesinin, donanım temininde sorun yaşamasının ve silah firmalarıyla yapılan kötü anlaşmalardan dolayı çekilen ızdırabın sorumlusu kim? Haliyle askerler değil. Bu sefaleti değiştirmek için en az şey yapabilecek durumda onlar olasına rağmen, görevlerini hayret verici bir başarıyla yerine getiriyorlar. Yıllardır onlardan sabırlı olmaları isteniyor. Bir gün hoşgörü sınırlarının sonuna gelindiğinde, bir silahlı kuvvetler raportörüne dert yandıklarında şaşırmak ise yersiz. Bartels'in raporu Savunma Bakanlığı'nın zayıflıklarının bir karnesi niteliğinde.
O zaman yapılması gereken ne? Alman ordusunun eksiği paradan ziyade iyi bir kriz yönetimi ve arada bürokratik olmasa da olabilecek etkili çözümler.
Hans-Peter Bartels'in Savunma Bakanlığı'nın acilen dikkate alması gereken bir önerisi var: Önümüzdeki yılın raporunda uzun samandır bir sonraki yıla aktarılan problemlerden bazılarının sonunda üstünü çizebilmesini sağlayacak "tempolu trend değişimleri"...
Nina Werkhäuser
© Deutsche Welle Türkçe