Donald Trump seçimden günler önce Beyaz Saray'ın etrafını sabit demir bariyerlerle çevirmişti. Seçim sonrası çamura yatmayı önden planladığından ne olur ne olmaz diyerek bir güvenlik önlemi almayı düşünmüştü herhalde. Trump'ın demir bariyerleri Amerikan halkının bütçesinden giderayak 988 bin 788 dolar, yani yaklaşık 1 milyon dolar harcanmasına neden oldu. Cumartesi günü Associated Press Haber Ajansı ve bazı kanallar Joe Biden'ın seçildiğini açıkladıklarında Trump Philadelphia'da golf sahasında stres atmaya çalışıyordu. Avukatı, eski New York Belediye Başkanı Rudy Giuliani ise basın toplantısına hazırlanmaktaydı. Giuliani, basın toplantısı için Four Seasons Oteli yerine, isim benzerliğinden Four Seasons Total Landscaping adında bir peyzaj şirketinin kiralandığı gerçeğini muhtemelen o sıralarda fark etti. Uluslararası medya kuruluşlarının temsilcileri Giuliani'yi "Bizde basın toplantısı falan yok” açıklaması yapan Four Seasons Oteli'nde değil, yanı başında erotik bir dükkân bulunan bir peyzaj şirketinin otoparkında buldular. ABD Başkanı'nın avukatının "Pes etmeyeceğiz” açıklamasını, fonda sarı bir bahçe sulama hortumuyla sıvası dökülmüş bir binanın önünde yapması Trump'ın 4 yıllık iktidarının trajikomik bir özetiydi sanki.
Trump da bu skandal basın toplantısından birkaç saat sonra, golf sahasından Beyaz Saray'a geldi. Üzerinde "Make America Great Again” yazan kasketiyle Joe Biden'ın zaferini kutlayan kalabalığın arasından geçerken, fotoğraflardan görüldüğü kadarıyla pek mutsuzdu. Halk da 1 milyon dolarının gömüldüğü demir bariyerlere kendi imzasını atmıştı. "Oyun bitti”, "Görevden alınmalı, yargılanmalı”, "İsa biliyor ki, Trump çalıp çırpıyor”, "İsa biliyor ki, Trump beyaz ırkın üstün olduğuna inanıyor” gibi sloganların yazılı olduğu pankartlar Beyaz Saray'ın etrafını sarmıştı.
Kamala Harris ilk kadın başkan da olabilir
Seçim analistleri Biden ile Harris'in zaferinin ardında kritik eyaletlerdeki siyah kadın seçmenlerin olduğunu söylüyor. Bu yüzden kadınların zaferinden söz edebiliriz. Kadınlar Biden'ın kazanması kadar, ilk kez bir kadının, üstelik siyahi bir kadının başkan yardımcısı olmasını kutlamaktalar. Annesi Hindu, babası Jamaikalı bir hukukçu olan Kamala Harris, aslında Biden'ın rakibi olarak yola çıkmıştı. İşler umduğu gibi gitmeyince, Biden'ın başkan yardımcılığı teklifini kabul etti. Ortaya çok iyi bir ikili, iyi bir takım çıktı. Seçim sonucunu kutlamak için yaptıkları konuşmalar da iyiydi. Jeo Biden'ın "Ben Jill'in eşiyim” demesi, Kamala Harris'in, "Bu makama seçilen ilk kadın olmakla beraber, sonuncusu da olmayacağım, çünkü bu akşam bizi izleyen her kız çocuğu, Amerika'nın bir fırsatlar ülkesi olduğunu görüyor” demesi kadınlara iyi geldi. Bu ikilinin iyi bir performans sergilemesi halinde, yine kadınların omuz vermesiyle Harris'i 4 yıl sonra ABD'nin ilk kadın başkanı olarak da görebiliriz.
Şimdi Trump'ın önünde başkancılık oyununu sürdürmek için yaklaşık iki buçuk ayı var. Bu süre zarfında, oy farkının çok az olduğu bazı eyaletlerde, Georgia ve Wisconsin'de ve bir ihtimal Nevada'da, yasaların öngördüğü şekilde yeniden sayım yapılabilir. Ama buralardan seçimin kaderini değiştirebilecek bir fark çıkması mümkün görünmüyor. Trump'ın usulsüzlük iddialarına gelince… ABD'de bu seçimde geçen seçimlere göre çok daha fazla uzaktan oy kullanıldı. Milyonlarca seçmen oylarını e-posta ve mektup yoluyla verdi. Pennysylvania Eyalet Yüksek Mahkemesi bu durumu dikkate alarak, en geç 3 Kasım'da postalandığı damgayla belirlenebilen oyların, kurullara seçimden 3 gün sonrasına kadar ulaşması halinde sayıma dahil edilebileceğine hükmetmişti. Trump ekim ayında bu kararın Federal Yüksek Mahkeme'de acilen ele alınmasını talep etmiş, ancak Mahkeme 4'e 4 oyla karar verememişti. Trump'ın mahkemeye yeni atadığı muhafazakâr hakim Amy Coney Barnett, bu oylamaya katılamamıştı.
Sonuç değişir mi?
Trump Biden'ın zaferi açıklanmadan önce milyonlarca seçmenin telefonlarına, e-posta kutularına mesajlar yağdırmıştı. "Başkan Trump'a destek olun” adresinden gelen e-postada "Başkan Trump'ın yardımınıza ihtiyacı var. Demokratlar onun kazandığı seçimi çalmaya çalışıyor. Harekete geçin” deniyordu. Trump'ın ağzından yazılan mesajlarda da "Size ihtiyacım var. Sol bu seçimi çalmaya çalışıyor! SENİ harekete geçmeye ve YÜZDE 1000 GÜÇLE KARŞI KOYMAYA çağırıyorum” ifadeleri yer alıyordu. Trump bu şekilde kendi seçmen kitlesinde kendi gerçekliğini yarattı yine.
Şimdi de Trump'ın avukat ordusu Pensilvanya başta olmak üzere birçok eyalette yeniden sayım ya da usulsüzlük iddiasıyla başvurularda bulunacak. Ne var ki tablo sonucu değiştirecek gibi görünmüyor. Trump yine de milyon dolarlık demir bariyerlerle çevrilmiş Beyaz Saray'da oturmaya ve direnmeye devam edecek gibi görünüyor. Vanity Fair'de 7 Kasım'da yayınlanan bir yorum "Trump kendini Oval Ofis'e kapatabilir ve Biden kazansa da çıkmayı reddedebilir” diyordu. Joe Biden'ın kampanya sorumlularından Andrew Bates bu yoruma, "Amerikan hükümeti mütecavizleri Beyaz Saray'dan çıkarmaya gayet muktedirdir” diyerek cevap verdi. Takvim 20 Ocak'ı gösterdiğinde ise, nasıl bir devir teslim olacağını göreceğiz.
Cevabı merak edilen bir soru da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Biden'ı ne zaman tebrik edeceği. ABD'de Biden'ın seçimi aldığı Fox TV tarafından bile ilan edilmesine rağmen, Erdoğan'ın tebrik girişiminde bulunmadı. Belki de dolar TL karşısında tırmanmaya devam ederken Trump'ın keyfini kaçırmak istemedi. T. C. Cumhurbaşkanlığı'nın Tweet'iyle öğrendik ki, Erdoğan ABD'nin seçilmiş başkanı Biden'ı aramak yerine, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i aramıştı. Her ikisinin de favorisi olmadığına göre, Joe Biden'ın kulakları epey çınlamış olmalı.
Banu Güven
©Deutsche Welle Türkçe