KOMMENTAR: Glücksfall 9.11. - Zum Mauerfall vor 20 Jahren
9 Kasım 20099 Kasım, etkileyici manzaraların yaşandığı, içleri sızlatan itirafların dile getirildiği, coşkulu ve beylik konuşmaların yapıldığı bir gün. Ama 9 Kasım 1989 her şeyden önce yakın Alman ve Avrupa tarihinin en mutlu günlerinden biriydi. 9 Kasım sadece içten çürümüş bir haksızlık rejimini çökertip, 40 yıllık bir ayrılığın ardından bir milleti birleştirmekle kalmadı, ama aynı zamanda açık toplumların zaferini simgeleyen, birlik, hak ve özgürlük gibi nimetlerin bütün bireyler tarafından paylaşılmasını da sağladı.
Vatandaşın onuru
Birleşmenin 20. yılında unutulmaması gereken, bu büyük günü Batı’nın ya da batılı politikacıların mümkün kılmadığıdır. Bu şeref, duvarlarla çevrili ülkesinin renksiz sokaklarında hakkını arayan Doğu Alman vatandaşlarına aitti. Haftalar süren barışçı gösterilerin beton duvarlarla dikenli telleri söküp atması, demokratik anayasa tarihinin ve onun dayandığı değerlerin kendini ispat etmesidir. Günümüzde birleşme sürecini eleştiren, doğu Almanya’nın ekonomik bakımdan çöktüğünü söyleyen ya da demokratik seçme hakkını, sosyalizm deneyini hortlatmak isteyen partilere oy vererek kullananların bunu unutmaması gerekir.
Son 20 yılda tabii ki her şey toz pembe değildi. Birleşme sürecinin bütün vaatleri yerine getirilemedi. Sosyal piyasa ekonomisinin müflis sosyalizmin kurbanı olan doğu Almanya’ya bahşettiği şok terapisi, çoğu için acı veren bir tecrübe oldu. Amma bunun alternatifi yoktu. Çünkü Almanya Demokratik Cumhuriyeti’ndeki devrim sadece bir ülkeyi değil, ama bütün dünya düzenini değiştirdi.
Rehavet dönemi kapandı
9 Kasım 1989’da, doğu – batı hasımlaşmasından kaynaklanan tehdidin aynı zamanda rehavete de yol açtığı 44 yıllık bir dönem kapandı. Günümüz dünyasının daha karmaşık ve eskisinden çok daha zor anlaşılır olmasının nedenleri arasında Berlin duvarının yıkılması da bulunmaktadır. Ama eskiyi aramak hem tarihi bir aptallık, hem de 9 Kasım’ı mümkün kılanları tahkir etmek olur. Duvarın yıkılışının 20. yıldönümü sadece Almanya için bir mutluluk vesilesi değildir. Bu günü Almanların milli günü ilan etmek için de siyasi bakımdan önemli, tarihi bakımdan da isabetli bir sinyaldir.
Yorum: Marc Koch / Çeviri: Ahmet Günaltay
Editör: Baha Güngör