1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yenilgi mi, dönüm noktası mı?

Banu Wöltje11 Eylül 2013

Uzmanlar Suriye ile varılan uzlaşmayı değerlendirdi.

https://p.dw.com/p/19gEh
epa03861918 President Barack Obama addresses the nation in a live televised speech from the East Room of the White House in Washington, DC, USA, 10 September 2013. President Obama blended the threat of military action with the hope of a diplomatic solution as he works to strip Syria of its chemical weapons. EPA/EVAN VUCCI / POOL
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Rusya hafta başında Amerikan Dışişleri Bakanı John Kerry’nin yaptığı açıklamalara atıfta bulunarak, Suriye’nin kimyasal silahlarını uluslararası denetime açması, daha sonra da bunları imha etmesi teklifini ortaya atmıştı. ABD’nin olası bir askerî müdahalesinden kurtulmak isteyen Suriye de bu teklife olumlu yanıt vermişti. Başkan Obama bu uzlaşamaya yeşil ışık yaktı; zira olası bir askerî müdahaleyi Kongre’de oylamaya sunduğu takdirde yenilgi alacağından yola çıkıyordu. Ayrıca yapılan anketlerde Amerikan vatandaşlarının çoğunluğunun da Suriye’ye askerî bir operasyona karşı olduğu belirginleşmişti. Başkan Obama üzerindeki baskıya daha fazla dayanamadı, ancak Esad’a karşı tehditlerini sürdürmek için tüm opsiyonları da açık bırakmaya özen gösterdi.

Eski Amerikan hükümet görevlilerinden John Hulsman Suriye konusundaki uzlaşmadan tüm tarafların kârlı çıktığı görüşünü savunuyor:

Dr. John C. Hulsman, Präsident of John C. Hulsman Enterprises; Copyright: privat
Eski Amerikan hükümet görevlilerinden John HulsmanFotoğraf: privat

“Rusya herhangi bir nedenle ABD ile arasında büyük bir anlaşmazlık çıkmasını istemiyor. Öte yandan Suriye itibarını korumuş ve bombalanmaktan kurtulmuş oluyor. ABD de itibarını koruyor, zira Başkan Obama Kongre’de ağır bir yenilgi alma riski altında bulunuyordu.”

'ABD güven sorunu yaşıyor'

Berlin merkezli Bilim ve Politika Vakfı’ndan Margarete Klein varılan uzlaşmaya ilişkin şunları söylüyor:

“Suriye ile sağlanan uzlaşma uzun zamandan bu yana anlaşmazlığın siyasî yoldan çözümüne ilişkin yeniden ilk şans olarak beliriyor. Eski ABD Başkanı George W. Bush’un sahte kanıtları gerekçe göstererek Irak Savaşı’nı başlatması nedeniyle ABD bir güven sorunu yaşamakta. Bundan dolayı da şimdi biraz daha temkinli davranmak daha uygun.”

Bilim ve Politika Vakfı’nda güvenlik politikaları uzmanı Markus Kaim ise DW’ye yaptığı açıklamada şu görüşleri savundu:

06.06.2013 DW Quadriga Markus Kaim
Bilim ve Politika Vakfı’nda güvenlik politikaları uzmanı Markus Kaim

“Başkan Obama durumu hafif atlattı. Ancak Suriye şimdi önüne konulan tüm yükümlülükleri yerine getirse bile, anlaşmazlığın asıl sebebi, yani Suriye’deki iç savaş bu durumdan hiç etkilenmeyecek.”

'Obama için bir yenilgi'

Buna karşın Brent Scowcroft Uluslararası Güvenlik Merkezi’nin Başkanvekili ve yöneticisi Barry Pavel Suriye uzlaşmasını Obama açısından yenilgi olarak algılıyor:

“Esad’ın bir süre öncesine kadar hayatı bile tehlikedeydi ama şimdi büyük olasılıkla iktidarda kalmaya devam edebilecek. Muhalifler morali bozulmuş durumda, güçlerini kaybettiler. Suriye Ordusu’nun kimyasal silahlarının bir bölümünü saklayacağına şüphe yok. Obama’nın çekingen tavrı, otoriter rejimlerin liderlerine verilmiş kötü bir işarettir.”

Almanya Başbakanı Angela Merkel bir yandan Suriye konusunda ortaya atılan teklifin ilginç olduğunu belirtirken, öte yandan dikkatli olunması uyarısında bulundu. Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ise Suriye’deki iç savaşın sona erdirilmesi için Almanya’nın tüm diplomatik ve siyasî girişimlere dâhil olacağını söyledi. Sosyal Demokrat Parti Federal Meclis Grubu sözcüsü Frank-Walter Steinmeier de bu uzlaşmanın son dakikada umut ışığı anlamına geldiğini belirtti ve Suriye’ye yardım malzemeleri sevkiyatı için üç günlük bir ateşkes ilân edilmesi önerisini ortaya attı.

Bundeskanzlerin Angela Merkel (CDU) unterhält sich am 12.06.2013 vor der Sitzung des Bundeskabinetts im Bundeskanzleramt in Berlin mit Bundesaußenminister Guido Westerwelle (FDP). Foto: Kay Nietfeld/dpa +++(c) dpa - Bildfunk+++
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

© Deutsche Welle Türkçe

Günther Birkenstock / Çelik Akpınar

Editör: Başak Özay