Yeni varyant hakkında ne biliyoruz, önlemler yeterli mi?
29 Kasım 2021Güney Afrika'da tespit edilen Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından "kaygı verici" statüsüne alınan koronavirüsün yeni varyantı Omicron, Türkiye'de de endişe ile karşılanıyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca sosyal medya hesabından Pazartesi günü yaptığı açıklamada yeni varyanta Türkiye'de rastlanmadığını belirtirken, Türkiye'nin yeni varyanta karşı tedbir aldığını hatırlattı.
Bakan Koca, 26 Kasım'daki açıklamasında da yeni varyanta karşı önlem olarak Botsvana, Güney Afrika Cumhuriyeti, Mozambik, Namibya ve Zimbabve'den Türkiye'ye girişlerin durdurulduğunu belirtmişti.
Peki bu tedbir yeterli mi? Omicron'un ekonomiye etkisi olur mu? Varyant hakkında bilinenler neler? DW Türkçe bu soruları uzmanlara yöneltti.
"Aşılı aşısız herkesten PCR istenmeli"
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları (KLİMİK) Derneği Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, Türkiye sınırlarının beş Afrika ülkesine kapatılmasının doğru olduğunu fakat yeterli olmadığını söyledi. Omicron'un bu ülkeler dışında da görüldüğünü belirten Azap, yurt dışından gelen herkese PCR testin zorunlu olması gerektiğini ifade etti.
Şu an Türkiye'ye girişlerde aşılarını tamamlamış kişilerden PCR testi istenmiyor.
"Kapanmalardan beklediğimiz faydayı görmedik"
Yeni varyantlar gündeme geldikçe "Kapanma olmalı mı?" sorusu da kamuoyunda tartışılıyor. Azap'ın bu soruya yanıtı şöyle oldu:
"Kapanmaların ne kadar işe yaradığına dair çok tartışma var literatürde. Tersi sonuçlar doğurduğuna dair bulgular da var. Kapanmalardan beklediğimiz faydayı çok görmedik. Dünyanın diğer ülkelerinde de benzer şeyler var."
Azap'a göre kapanma yerine yapılabilecek çok daha basit şeyler var. Bunlar aşılama oranının artırılması, kişisel hijyen tedbirlerine uyulması, esnek çalışma saatlerine geçilmesi, toplu taşıma araçlarının sayısının artırılması, kapalı mekandaki etkinliklere test zorunluluğu getirilmesi.
"Ekonomiyi belirsizlik ve ulaşım kısıtlaması etkiliyor"
Peki Omicron varyantının ekonomik sonuçları olur mu? Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İktisat Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Erol Taymaz bu soruya şu yanıtı verdi:
"Bu varyantın ekonomiye ilk etkisi belirsizlikleri artırması ve ulaşıma kısıtlamaların gelmesi oldu. Belirsizlik dediğimizde, özellikle böyle dönemlerde dayanıklı tüketim malı alımlarında ertelemeye gidilebiliyor. Ya da kısıtlama gelebilir endişesiyle hizmet sektöründeki bir firmadan hisse senedi alımından vazgeçilebiliyor."
"Önümüzdeki süreçte etkiler büyüyebilir"
Taymaz ilerleyen süreçte varyantın daha çok hasar verici olduğunun ortaya çıkması halinde senaryonun kötüleşebileceğini söyledi:
"Böyle bir durumda ilk önce hizmet sektöründe kısıtlamalar gündeme gelecek. Ulaştırma, turizm, konaklama, yeme içme gibi sektörler kısıtlanabilir. Bu sektörler ilk darbeyi yiyecek. Zaten geçen sene de kısıtlamalarda ilk darbeyi yiyen sektörler bunlardı."
Omicron hakkında neler biliniyor?
Şu ana kadar 4 farklı kıtada, 10'dan fazla ülkede Omicron varyantı görüldü.
Prof. Dr. Alpay Azap, varyant hakkında bilinenleri şöyle anlattı:
"Bu virüs şu ana kadar çıkan varyantlar içerisinde orijinal virüsten en fazla farklılık gösteren varyant. 32 ayrı mutasyonu biriktirmiş durumda. Bu mutasyonların bulunduğu yerlere bakarak bazı öngörülerimiz var. Daha bulaşıcı olabilir çünkü bulaşmayı kolaylaştıran proteindeki değişiklik Delta'dan daha fazla"
Aşıların bu virüs üzerindeki etkililiğine yönelik soruya ise Prof. Azap şu yanıtı verdi:
"Güney Afrika'da bundan önce dolaşan Beta varyantı vardı. Beta varyantı, Alfa ve Delta varyantlarına göre aşıdan daha çok kaçabiliyordu. Bu virüsün Beta varyantına benzer mutasyonları var. Dolayısıyla Omicron varyantı da aşılardan daha iyi kaçacak diye bir endişemiz var. Ama aşılardan hiç etkilenmiyor gibi de görünmüyor. O açıdan biraz umutluyuz."
"Paniğe gerek yok"
Azap tüm bunların ötesinde, Omicron ile ilgili bilinenlerin henüz sınırlı olduğunu ve varyantın yoğun bakım ya da ölümleri artırdığına dair bir veri bulunmadığını söyledi. Bu nedenle, "Şu an için panik yapacak bir şey yok. Panik yapmak yerine tedbir almak en doğrusu" dedi.
Batu Bozkürk
© Deutsche Welle Türkçe