Yeni işsizlik dalgası kapıda mı?
12 Temmuz 2021Türkiye, sonbaharda yeni bir işsizlikdalgasına doğru ilerliyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı son verilere göre, yarısı "tam kapanma" ile geçen mayıs ayında işsizlik oranında düşüş yaşandı. Ancak 30 Haziran'da yaklaşık 4 milyon çalışanın faydalandığı kısa çalışma ödeneği, nakdi destek ve işten çıkarma yasağının sona ermesi ile birlikte, yılsonuna kadar 1 milyona yakın kişinin daha işsizler ordusuna katılma tehlikesi var.
Geniş tanımlı işsizlik yüzde 27,2
TÜİK, Mayıs 2021 dönemine ait iş gücü istatistiklerini açıkladı. Buna göre, mayıs ayında işsizlik bir önceki aya göre 0,6 puan azalarak yüzde 13,2'ye geriledi. Böylelikle işsizlik sayısı mayısta bir önceki aya göre 265 bin kişi azalarak 4 milyon 237 bin kişi olarak gerçekleşti. Tarım dışı işsizlik ise yüzde 15,1 olarak kaydedildi. İş aramayan işsizleri de kapsayan "geniş tanımlı işsizlik" mayısta 0,2 puan düşerek yüzde 27,2 oldu. 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı da bir önceki aya göre 2 puanlık azalışla yüzde 24 olarak gerçekleşti. Yani Türkiye’de çalışma yaşında olan her 4 gençten biri işsiz durumda.
"İşgücünden kitlesel bir çıkış var"
Türkiye’de 29 Nisan - 17 Mayıs tarihleri arasında pandemiye karşı "tam kapanma"ya gidilmişti. Sokağa çıkma yasaklarının yürürlükte olduğu bu dönemde, işsizlik verilerindeki düşüş ekonomistleri şaşırttı. İşsizlik verilerini DW Türkçe’ye değerlendiren Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) Direktörü Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, mayıs ayı için istihdamda azalma-işsizlikte artış beklediklerini belirterek, "Ancak TÜİK açıklamasıyla gördük ki işsizlikte müthiş bir düşüş var" diyor.
Verilere göre istihdamda 216 binlik bir düşüş olduğunu, buna karşın işsizlikteki düşüşün 265 bini bulduğunu kaydeden Prof. Gürsel, "Bunları topladığınız zaman da işgücünden kitlesel bir çıkış var. Neredeyse yarım milyona yakın, bir aydan bir aya…481 bin, tam rakamı vermek istersek. Şimdi ne oluyor tabi diye insan şaşırıyor" değerlendirmesinde bulunuyor.
"Aylık verilerde oynaklık arttı"
İstihdamın azaldığı alanlara bakıldığında kadın-erkek çalışanlar arasında büyük bir farkın dikkat çektiğine işaret eden Gürsel, şunları söylüyor: "Kadın istihdamı 332 bin azalmış, erkek istihdamı 117 bin artmış. Sektörlere baktığımızda tarımda 305 bin kadının işten çıktığını görüyoruz. Bu tuhaf bir durum. Paradokslar bununla bitmiyor. Örneğin kapanma ayı olan mayısta hizmet istihdamına bakıyorsunuz, 129 bin artmış."
Prof. Seyfettin Gürsel’e göre, TÜİK’in işsizlik verilerine aydan aya yayınlamaya başlaması da işsizlik oranlarındaki oynaklığı artırdı.
TÜİK’in daha önce 3 aylık periyodlarla açıkladığı HİA (Hanehalkı İşgücü Araştırması) verilerini yılbaşından itibaren aylık olarak yayınlamaya başladığını hatırlatan Gürsel, şöyle konuşuyor:
"Yani TÜİK verileri 3 ayda bir yayınlamazdı, her ay yayınlardı ama her ay yayınladığı geçmiş 3 ayın ortalaması olurdu. Bu tabi aylığa geçtiği zaman, öyle gözüküyor ki muazzam bir oynaklık ortaya çıktı. Bir ay işsizlik patlama yapıyor, diğer ay bir bakıyorsunuz işsizlik sert şekilde düşüyor. Bu kadar zikzaklı hareket eden işsizlik oranı da anlamını kaybediyor."
"Eylülden sonra işsizlikte artışı göreceğiz"
Peki işsizlikte yılın geri kalanında Türkiye’yi nasıl bir tablo bekliyor?
Ekonomistler, 30 Haziran’da sona eren ve yaklaşık 4 milyon çalışanı ilgilendiren kısa çalışma ödeneği ve nakdi ücret desteğinin sonbahardan itibaren işsizlikte yeni bir dalga yaratacağı görüşünde.
Bazı sektörlerde 30 Haziran sonrası işten çıkarmaların başladığına dair haberlerin duyulduğuna işaret eden Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, "Bence yaz aylarında firmalar gidişatı izlemek isteyecekler. Türkiye’de yüksek faizin getirdiği, başta konut sektörü olmak üzere bir talep azalması var. Önümüzdeki aylarda imalat sanayinde düşüş olurken, hizmetler sektöründe canlanma gözlenecek. Firmaların bu tabloya göre istihdam kararlarını netleştireceğini düşünüyorum" şeklinde konuşuyor.
Öte yandan pandeminin gidişatının da işsizlik üzerinde belirleyici olacağına vurgu yapan Prof. Aslanoğlu, şunları söylüyor: "Yaz aylarında mevsimsel etkilerle turizm ve tarım istihdamı bir miktar olumlu etkilerken, işten çıkarmaları bastırabilir. Ama yavaş yavaş işsizlikte artışı göreceğiz. Yılın son çeyreği, eylül sonrası biraz daha işgücü piyasasında maalesef işsizlikle ilgili artışı görme ihtimalimiz olabilir diye düşünüyorum."
Eylül sonrası işsizlikte yaşanması olası artışa ilişkin rakam vermenin kolay olmadığını dile getiren Aslanoğlu, kısa çalışma ödeneği ve nakdi ücret yardımı alan 3,7 milyon çalışanın büyük bir rakam oluşturduğunu belirtiyor. Aslanoğlu, "Tamamının tabi işsiz kalmasını beklemek çok gerçekçi değil ama bunun yüzde 20’ler civarında olması bile 600 bin, yüzde 30’lara çıkması 1 milyon… Bu civarda bir kayıp yaşanma ihtimali olabilir. Bunu genel bir ortalama tahmin olarak söylüyorum" değerlendirmesinde bulunuyor.
"1 milyon çalışan topun ağzında"
Özellikle sayıları yaklaşık 1 milyon olan nakdi ücret desteğinden yararlanan çalışanların durumu, merak konusu.
Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, hükümetin özellikle nakdi ücret desteğini kaldırmakta çok acele ettiğine vurgu yapıyor. Yılın geri kalanında işsizliği etkileyecek en önemli konunun nakdi ücret desteğinin kaldırılması, bir başka deyişle işten çıkarma yasağının son bulması olduğuna dikkat çeken Prof. Gürsel, şunları dile getiriyor:
"Çok erken bir karar oldu. Çünkü bir tarafta eğer 1 milyon insan ücretsiz izne çıkartılmışsa topun ağzında demektir. Bunlara da Allah aşkına yani ayda ne veriliyordu ki? Aylık 1500 TL civarı bir destek veriliyordu. E yani çarpın, bu kadar da mı kaynak kalmadı?"
3,7 milyon çalışan faydalanmıştı
Covid-19 salgının olumsuz etkilerine karşı istihdamı korumak için Mart 2020’de kısa çalışma ödeneği uygulaması başlatılmıştı. Kısa çalışma ödeneğiyle 15 ayda 3,7 milyon çalışana 35,2 milyar lira ödeme yapıldı. 30 Haziran 2021 tarihinde ise, hükümet kısa çalışma ödeneğiyle birlikte nakdi ücret desteği ve işten çıkarma yasağı uygulamalarına son verdi.
Aram Ekin Duran
©Deutsche Welle Türkçe