Yargıtay yine Anayasa Mahkemesi'ni hedef aldı
10 Kasım 2023Yargıtay 3.Ceza Mahkemesi'nin Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) tutuklu TİP Milletvekili Can Atalay hakkındaki hak ihlali kararını tanımaması ve AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasıyla başlayan tartışmalarla ilgili Yargıtay bir açıklama yaptı.
Yargıtay, açıklamasında, AYM'yi "hukuk sistemini kaosa sürükleyecek şekilde kararlar" almakla itham etti. AYM'nin bireysel başvuru incelemelerinde aldığı kararlara ilişkin "sorunlara" işaret edilen açıklamada, bu "sorunların giderilmesinde" Yargıtay'ın "anayasal ve yasal çalışmalarda gerekli desteği sağlamaya her zaman hazır olduğu" vurgusu yapıldı.
"Sistemsel bir sorun"
Açıklamada, "Türk yargı sisteminin gerçekten mevcut olan yapısal sorunlarının çözümü için elverişli bir araç olması ümit edilen bireysel başvurunun mecrasından çıkması, yargı sistemini zayıflatan sistemsel bir sorun haline gelmiştir" ifadesi kullanıldı.
AYM'nin bireysel başvuru incelemelerinde aldığı kararlarla ilgili sorunların Yargıtay ve Danıştay başkanları tarafından çeşitli toplantılarda dile getirilmesine karşın, "Anayasa Mahkemesinin kararlarındaki anayasal ve yasal yetki aşımı olarak değerlendirilen benzer uygulamalar artarak devam etmiştir" denildi.
Yargıtay, Can Atalay davasında da AYM'nin "anayasa koyucunun iradesini yok sayarak Anayasa'nın 83'üncü maddesindeki atıf nedeniyle somut olaya uygulanması gereken 14'üncü maddesini işlevsiz bırakmıştır" dedi.
Açıklamada, Yargıtay'ın Anayasa'dan aldığı yetkiyle, "bireysel başvurunun mevcut haliyle uygulanmasının doğurduğu sorunların giderilmesi ve karşılaştırmalı hukukta kabul edilen standartlara göre geliştirilmesi konusunda ihtiyaç duyulan, anayasal ve yasal çalışmalarda gerekli desteği sağlamaya her zaman hazır olduğu" vurgusu yapıldı.
AYM'nin bireysel başvuru kararlarına eleştiri
"Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla" açıklamaya ihtiyaç duyulduğu belirtilerek, yüksek mahkemeler olan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay'ın "birbirlerine üstünlük sıralaması" bulunmadığı kaydedildi. "Anayasa Mahkemesi kararlarında olduğu gibi kesinleşmiş tüm mahkeme kararları herkes için bağlayıcıdır" ifadeleri kullanıldı.
Yargıtay'ın ve Anayasa Mahkemesi'nin görev ve yetkilerinin hatırlatıldığı açıklamada, AYM'ye bireysel başvuru yapılabilmesi için "olağan kanun yollarının tüketilmesinin şart" olduğu belirtildi.
2012 yılından bu yana uygulanan bireysel başvurunun "Temel hak ve özgürlüklere yönelik hukuka aykırı müdahalelerin kanun yollarında giderilememesi halinde başvurulabilecek ikincil nitelikte bir hak arama yolu" olduğu belirtilen açıklamada, "Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi adli ve idari mahkemelerce verilen kararları bozan bir mahkeme olmadığı gibi istinaf ve temyiz mercii olarak davaları yeniden incelemeye yetkili bir makam da değildir" ifadesinin altı çizildi.
AYM'nin bazı bireysel başvuru incelemelerinde aldığı kararların eleştirildiği açıklamada, "Anayasa Mahkemesinin, bireysel başvuru incelemelerinde zaman zaman anayasal ve yasal sınırları aşarak Yargıtay ve Danıştay uzman dairelerince geliştirilen yerleşik içtihatları ters yüz edecek, hukuk sistemini kaosa sürükleyecek şekilde kararlar alması, kesin hüküm etkisini tamamen devre dışı bırakılmasına neden olmaktadır" ifadesi dikkat çekti.
AYM'nin kamuoyunda "süper temyiz mahkemesi" olduğu şeklinde "toplumsal bir algının" oluştuğu belirtilen açıklamada, "Temel hak ve özgürlüklerin korunması, yalnızca Anayasa Mahkemesinin değil, tüm yargı organlarının görevidir" denildi.
DW/JD, BK