140611 Integration Auslandsstudierende

Öğlen yemeği vakti. Berlin Humbolt Üniversitesi'nin kantini tıklım tıklım dolu. Alman öğrencilerle yurtdışından gelen öğrenciler aynı sıraya girip yemek alıyor. Ancak daha sonra ayrı masalarda yemek yiyorlar. Güney Koreli He Yang, bu durumundan pek memnun görünmüyor ve şunları söylüyor: ‘’Alman halkını tanımak hiç kolay bir şey değil. Kimi, nerede ve nasıl tanıyacaksınız ki? Onlarla örneğin bu kantinde tanışıp dost olmak gerçekten zor diyebilirim.’’

Neden bırakıyorlar?

Federal Eğitim ve Araştırma Bakanlığı’nın yaptığı bir araştırmanın sonucuna göre, Almanya’da üniversiteye giden yabancı kökenli öğrencilerin üçte biri, Almanlarla iletişime geçmenin hem kampüs içinde hem de dışında zor olduğunu düşünüyor. Özellikle kiralık ev bulmak ve eğitim sistemine alışmakta zorlanıyorlar. O nedenle yabancı kökenli öğrencilerin üniversiteyi bırakma oranları hiç de düşük değil. Bu soruna çözüm getimek için Alman Akademik Değişim Servisi DAAD tarafından iki yıldır, kısa adı ''PROFİN'' olan Yabancı Üniversite Öğrencilerininin Uyumunu Destekleme Programı yürütülüyor. DAAD Genel Sekreteri Dorothea Rüland, birkaç yıl öncesine kadar yüzde 70’i bulan üniversite eğitimini yarıda bırakan yabancı öğrenci oranın, bu programın da katkılarıyla belirgin bir düşüş kaydettiğini söylüyor: ‘’Bu oran son yıllarda yüzde 20 düşüş gösterdi. Tabii bunun tek sebebini programın hayata geçirilmesi olarak görmek yanlış olur ama yine de büyük katkısı olduğuna eminim. Ancak geriye okulu bırakan yüzde 50’lik bir oran kalıyor ki, bu da hâlâ çok yüksek bir rakam.‘'

Projeye, 12 milyon euro

Almanya çapında yabancı öğrencilerin daha kolay uyum sağlamaları için 100 ayrı üniversitede 132 değişik proje yürütülüyor. Örneğin Hannover'deki Leibniz Üniversitesi’nde farklı kültürlerin birbirlerini tanıması için eğitim grupları oluşturulmuş. Köln’de ise meslek örgütleri, üniversite ve belediye, yabancı öğrencilerin uyumunu kolaylaştırmak için ortak proje ve programlar yürütüyor. Bilgilendirme hizmetleri, dil eğitimi ile çeşitli sosyal, kültürel ve sportif etkinliklerle Alman toplumunun kapılarının yabancı öğrencilere daha kolay aralanması amaçlanıyor. Bunun yanısıra yaşadıkları ortamın hoşlarına gitmesini sağlamak ve eğitimlerini tamamladıktan sonra onları Almanya’da kalmaya teşvik etmek de hedefleniyor. Federal Eğitim ve Araştırma Bakanlığı’nın bu projeye 12 milyon euro ayırmasında, Almanya’daki kalifiye iş gücü açığının da büyük payı olsa gerek.

''Üniversitelerin de saygınlığı artıyor''

Projenin üçüncü yılında daha fazla Alman öğrenciyi, yabancı öğrencilere rehber olarak projeye kazanmak hedefleniyor. Ancak yabancı kökenli ve Alman öğrencilerin eşit konumda oldukları bir platformda buluşmasına büyük önem veriliyor. Bremen Üniversitesi Kültürlerarası Eğitim kürsüsü öğretim görevlisi, Prof. Yasemin Karakaşoğlu, bu buluşmadan her iki tarafın da kârlı çıkmasını hedeflediklerini belirtiyor ve bunu şöyle özetliyor: ‘'Öğrencilerin yeni meslekî imkanlar konusunda birbirleri ile bilgi ve görüş alışverişinde bulunabilmelerine, farklı dil ve kültürlerin işleyişini kavramalarına yardımcı olmak istiyoruz. Ayrıca yurtdışına çıkma olanağı bulamayan Alman öğrencilerimize de farklı kültürleri tanıma fırsatını ayaklarına getirmiş oluyoruz.’’

Prof. Karakaşoğlu, yabancı öğrencilerin topluma uyumunun üniversitelere de çok şey kazandırdığını düşünüyor ve ‘’Üniversiteler ne kadar farklı uluslara kucak açarsa, saygınlığı da o kadar artıyor’’ diyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Heiner Kiesel / Çeviren: Başak Demir

Editör: Murat Çelikkafa