Yabancı yatırımcıda Merkez Bankası endişesi
6 Haziran 2018Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Londra’da Bloomberg televizyonuna geçen ay verdiği mülakatta seçimlerden sonra para politikasında daha etkin rol alacağı yönündeki sözleri sonrası TL dolar karşısında tarihi düşük seviyelere indi. Bu sözler Almanya'da da yankı buldu.
24 Haziran seçimleri yaklaşırken DW Türkçe’ye konuşan Alman ekonomistler, yatırımcı güveni için siyasetin elini Merkez Bankası'nın (TCMB)üzerinden çekmesi gerektiği, aksi takdirde mevcut söylemle yabancı yatırımcının güveninin kazanılamayacağı görüşünde.
Alman şirketleri etkileniyor
Konstanz Yüksekokulu Uluslararası Ekonomik İlişkiler Profesörü Erdal Yalçın'a göre, verilen mesajların yarattığı etkiden Alman şirketleri de nasibini alıyor.
Prof. Dr. Yalçın "Bu sadece Türk parası ve tasarruflarıyla ilgili değil, bu aynı zamanda mesela Türkiye'deki Alman şirketlerinin yarattığı gelirlerle de ilgili. Başta TCMB olmak üzere, fiyatlamayı belirleyen kurumların siyasi bağımsızlığı konusundaki bu belirsizlikten bunlar doğrudan etkilenmektedir. Yeni başkanlık sistemi devreye girdiğinde TCMB bağımsızlığını koruyabilecek mi? Bu belirleyici olacaktır" dedi.
Almanya’nın aktif büyüklüğüne göre en büyük ikinci bankası Commerzbank’ın kur stratejisi araştırma müdürü Ulrich Leuchtmann‘a göre seçim kampanyası dönemindeki "duygusal" söylemler iki ülke arasındaki ilişkiler üzerinde baskı yaratıp Alman şirketlerinin ticari ortamını zorlaştırsa da, seçimlerden sonra durumun iyileşme ihtimali var.
"Ben seçimlerden sonra iletişimde daha az duygusallık olduğu zaman (ilişkilerin) iyileşeceğini düşünüyorum. Ancak ondan sonra her şey Türkiye’nin ekonomik görünümü ile ilgili olacak" şeklinde konuşan Leuchtmann, şöyle devam etti: "Türkiye ekonomisi büyümeye devam ederse ticaret hacmi artar, ancak ben siyasetten bağımsız olarak ekonominin zor bir döneme gireceğini ve bunun da iki ülkenin ticaret hacmini zayıflatacağını düşünüyorum.“
"Şok dalgası"
Alman uzmanlar ekonominin gidişatı konusunda seçimlerden sonra Merkez Bankası bağımsızlığının kilit bir rol oynayacağına dikkat çekiyor.
Prof. Dr. Yalçın, "Türkiye'nin, Merkez Bankası bağımsızlığını sürdürüp sürdürmeyeceği belirleyici olacaktır. Bu, ekonomi için çok önemli bir nokta. TCMB bağımsızlığından vazgeçilmesi bir şok dalgası yaratabilir" şeklinde konuştu.
Commerzbank'tan Ulrich Leuchtmann hükümetin seçimlerden sonra yabancı yatırımcıları çekmesi için yapması gerekenleri ise şöyle anlattı:
"En önemli şey siyasetin ve hükümetin elini TCMB‘den çekmesidir. TCMB mümkün olduğu kadar bağımsız olmalı, enflasyonla mücadeleye konsantre olmalıdır. Para politikasını ilgilendiren şeyler hükümetin işi olmamalıdır" şeklinde konuşan Leuchtmann, "Erdoğan’ın açıklamaları sonrası yabancı yatırımcıların sorguladığı en önemli şey bu oldu. Seçimlerden sonra düzeltilmesi gereken en önemli şey de budur" dedi.
Leuchtmann Merkez Bankası bağımsızlığı konusunun Dolar/TL kuru üzerinde de belirleyici olacağının altını çizdi ve ekledi: "Seçimlerden sonraki durum kritik olacak. Çünkü piyasada hala Türk siyasetinin para politikasına ve TCMB'nin işine daha fazla karışması riski var. Cumhurbaşkanı Erdoğan bunun sinyalini verdi ve bunun gerçekleşmesi, ki bu gözardı edilemez, TL için olumsuz olur."
"Enflasyon daha da yükselecek"
Mayıs ayında yıllık enflasyon yüzde 12.15'e yükselerek yılın en yüksek seviyesine çıktı. TCMB'nin orta vadeli enflasyon hedefi yüzde 5 seviyesinde bulunuyor.
Commerzbank'tan Leuchtmann TL'deki değer kaybının henüz enflasyona yansımadığını ve gelecek 2-3 ay içinde enflasyonun daha da yükselmesini beklediğini kaydetti.
Prof. Yalçın da TL'deki değer kaybının enflasyon oranını artırdığına dikkat çekerek, TCMB'nin tepki göstermesi gerektiğine işaret etti. Yalçın, "Bu gelişmeler ışığında, yüksek faiz oranlarının ekonomi için kötü olduğunu iddia eden bazı Türk siyasetçilerini ve yetkililerini anlamıyorum. Ekonomik mantığın mükemmel işlediğini görüyoruz. Merkez Bankası şimdi tepki göstermezse, yakın gelecekte daha da güçlü tepki vermesi gerekecektir. Trajik olan da bu. Bu direncin topluma maliyeti artıyor."
7 Haziran'daki Para Politikası Kurulu toplantısında piyasalar Merkez Bankası‘nın yeni sıkılaştırma adımları atmasını bekliyor.
Ekonomik görünüm nasıl olacak?
Alman ekonomistlere göre Türkiye ekonomisini seçimlerden sonra zor bir dönem bekliyor.
Commerzbank'tan Leuchtmann seçimlerden sonra "Enflasyonla mücadele ve enflasyonun çok fazla yükselip resesyonla sonuçlanmadan kontrol altına alınması anahtar olacak" derken bunun reel ekonomiye çok fazla yük bindirmeden yapılmasının ise büyük bir zorluk olduğunu belirtti.
TCMB‘nin enflasyonla mücadelesinin yüksek büyümenin sonu anlamına geleceğini, ancak bunun mutlaka yapılması gerektiğini söyleyen Leuchtmann şöyle devam etti: "Bu hafta ve seçimlerden sonra faizleri yükseltmeleri gerekecek. Bu, ekonomi için ağır bir yük olacaktır, ancak gelecekte daha fazla acı çekmemek için bu yükü sırtlamak zorundalar."
Leuchtmann Türkiye ekonomisini gelecek çeyreklerde ve 2019'da zor bir dönemin beklediğini söyledi.
Ekonomistler Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) faiz artışlarına başladığı ve ABD tahvillerine yatırım yapmanın cazip hale geldiği küresel bir ortamda, koşulların gelişmekte olan ülke para birimleri için zorlaştığının altını çizerken Türkiye’nin faizleri yüksek tutması gerektiğinin ve bu noktada merkez bankalarının bağımsızlığının daha da önem kazandığına dikkat çektiler.
Prof. Dr. Yalçın "Sadece Türk politikasının değil, Türk siyasetçiler ve karar vericilerin de biraz yanlış bir yolda olduğunu düşünüyorum. Sadece Türkiye‘de değil, küresel olarak ekonomik ve siyasi şokları gözlemliyoruz. İstikrarlı ve siyasi olarak bağımsız kurumlar, özellikle merkez bankaları, bu şoklarla başa çıkmakta büyük önem taşıyor."
Seda Sezer Bilen
© Deutsche Welle Türkçe