Yükselen piyasalar buluştu
30 Mart 2012BRICS zirvesinin gündem maddeleri arasında, kalkınma ve altyapı yatırımlarına finansman kaynağı sağlayacak bir ortak yatırım bankasının kurulması da bulunuyor. Brezilya hükümeti, ortak bankanın, dünya nüfusunun yüzde 40’ını oluşturan ve dünya gelirinin yüzde 22’sini yaratan BRICS ülkelerini Avrupa borç krizinin etkilerinden de koruyabileceği görüşünde. Aralarında önemli farkların bulunduğu ve çıkarlarının çoğu zaman çeliştiği BRICS ülkeleri birlik ve önem kazanma arayışı içindeler.
Liderler BRICS ülkelerinin dünya nüfusunun yaklaşık yarısını temsil etmesine rağmen toplam dünya geliri içindeki payının dörtte birinin de altında olmasından memnun değiller. Ama bu ülkeler büyük bir gelişme potansiyeline sahip.
Berlin’deki Alman Dış Politika Derneği uzmanlarından Alexander Rahr, Rusya’daki birinci BRICS zirvesinde saptanan hedeflere ulaşılamadığını hatırlatarak şöyle konuşuyor:
"Finans krizinin Batı’yı zayıf düşürdüğünü görüyorlar. ABD ve Avrupa Birliği çok güçlü olduğundan, Batı’ya alternatif güç oluşturamayacaklarını ve oluşturmamaları gerektiğini biliyorlar. Ancak, dünya düzenine yeni bir şekil verilmesinde söz sahibi olmak için Batı’ya paralel biryapılanma arayışı içindeler. Dezavantajları, homojen bir yapıda olmamaları ve bazı üyelerin BRICS’in siyasi örgütlenmesine karşı çıkması. Örneğin Güney Afrika Cumhuriyeti ve Brezilya sadece hammadde ortaklarıyla ticari ilişkilerini geliştirmeyi arzuluyor."
Ülkeler arasında farklılık
Gerçekten de BRICS üyelerinin rejimleri oldukça farklı. Gerçek demokrasi sadece Güney Afrika, Brezilya ve Hindistan’da var. Rusya ve Çin’in elan siyasi reform yolunda olmaları BRICS’in küresel önemini etkiliyor. Ama liderler Yeni Delhi’de ortak hedeflerinivurgulamayı tercih ediyorlar. Fakirlikle mücadele, gıda krizlerinin önlenmesi ve altyapının iyileştirilmesi gibi. Teknoloji ve bilgi transferiyle iklim değişikliği ile ortaklaşa mücadele de BRICS’in ajandasında yer alan konular.
Sao Paulo’lu Uluslararası İlişkiler Profesörü Oliver Stuenkel ortak kurumlaşmanın beş ülke arasındaki bağları güçlendireceği görüşünde. Stuenkel, "BRICS Kalkınma Bankası’nın kurulması, ilişkilerin kurumsal çerçeveye oturtulması açısından önemli. Bu çerçeve üyeleri daimi yükümlülük altına sokar ve gelecekteki işbirliğini de kolaylaştırır. Ekonomik işbirliği, BRICS ülkelerinin en iyi uyuştukları konu. Brezilya ile Hindistan arasındaki ticaret hacmi incir çekirdeğini bile doldurmuyor. Brezilya ile Rusya, ya da Rusya ile Güney Afrika arasındaki ticaret için de aynı şey söylenebilir” diye konuşuyor.
BRICS ülkelerindeki mal mübadelesi 2011 yılında yüzde 28 artarak 230 milyar euroya ulaştı. Yeni Delhi zirvesinin siyasi gündeminde ise Suriye’deki durum, Avrupa borç krizi ve İran’ın nükleer programıyla ilgili anlaşmazlık bulunuyor.
Soğuk Savaş’ın ardından dünya düzeninin karmaşıklaştığını belirten Alexander Rahr, Endonezya, Güney Kore ve Meksika gibi ülkelerin de daha fazla söz sahibi olmak istediğine dikkat çekiyor. Rahr, “Gezegenimizin güvenliği açısından önemli bulduğumuz 1990’lı yılların tek kutuplu dünya düzeni, Çin’in büyümesi ve Rusya’nın yeniden güç kazanmasıyla önemini kaybetti. Batı, Atlantik aşırı ilişkileri güçlendirip, Dünya Ticaret Örgütü’nü katalizör olarak kullanarak kendi kurallarını geçerli kılmaya çalışıyor. Bazı ülkeler ise çok kutupluluğa ayak uydurabilmek için paralel yapılanmalara yöneliyor. Bu yapılanmalar arasında BRICS ve Sekizler Grubu hepsinin namına konuşamadığı için onun yerini alan Yirmiler Grubu sayılabilir” diye konuşuyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Priya Esselborn / Çeviren: Ahmet Günaltay
Editör: Başak Özay