1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Vizesiz Avrupa’nın önündeki en büyük engel: OHAL

1 Haziran 2018

Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki vize serbestisi diyalog toplantısı Dışişleri Bakanlığı ile AB Komisyonu arasında teknik düzeyde Ankara’da yapıldı. AB yetkililerine göre, Ankara’nın önündeki en büyük engel OHAL.

https://p.dw.com/p/2ynvw
Symbolbild EU Türkei
Fotoğraf: Getty Images/C. McGrath

Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında teknik düzeydeki vize serbestisi diyalog toplantılarında, taraflar karşılıklı görüş alışverişinin sürmesi konusunda görüş bildirdi. Ancak tarafların yol almasında Türkiye’de özellikle OHAL uygulamasındaki gelişmeler rol oynayacak.

DW Türkçe’nin toplantılarla ilgili görüşlerini aldığı AB yetkilileri, teknik düzeydeki çalışmaların pratiğe yansımasının tek yolunun Türkiye’de yapılacak "siyasi ve hukuki açılımlar" olacağına dikkat çekti. Türk yetkililer de seçim sürecindeki Türkiye’nin teknik düzeydeki çalışmalarının AB tarafınca olumlu karşılanmasının "önemli bir adım" olarak değerlendirildiğini belirtirken, siyasi boyuttaki çalışmalar konusunda tarafların ortak yükümlülüğü olduğuna vurgu yaptı.

Konuya ilişkin Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, AB Komisyonu’nun 2016’dan bu yana geçen sürede yaşanan gelişmelerin yarattığı zorlukları bildiğine vurgu yapılırken, komisyon heyetinin Türkiye’nin vize serbestisi diyaloğu konusunda sunduğu çalışma planının teknik ayrıntıları hakkında ek bilgi istediği belirtildi. Açıklamada, “Komisyonla teknik çalışmaların önümüzdeki dönem sürdürülmesi konusunda mutabakata varılmıştır” denildi.

Siyasi iltica endişesi

DW Türkçe’ye AB ile Türkiye arasındaki vize serbestliği konusundaki görüşmelere ilişkin bilgi veren AB yetkilileri, Türkiye’de 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin ardından yürürlüğe konulan OHAL uygulamasının yarattığı sıkıntılara dikkat çekiyor. Siyasi iltica sorununun ortadan kaldırılmasının vize serbestisinin "olmazsa olmaz koşulu" olduğunu hatırlatan yetkililer, AB Komisyonu’nun bu konuda 2015’te Türkiye hakkında hazırladığı olumlu raporun, 2016’da tamamen tersine döndüğüne vurgu yapıyor.

2015’te Türkiye için “Siyasi iltica sorunu kalmamıştır” diyen Komisyon, 15 Temmuz’un ardından yaşanan siyasi ilticaların Türkiye ile ilgili endişeleri artırdığını düşünüyor. Türkiye’den özellikle Avrupa ülkelerine gerçekleşen siyasi ilticaların arttığına ilişkin bilgileri raporlaştıran AB Komisyonu, Türkiye’nin içinde bulunduğu koşulların anlayışla karşılandığını ancak Türk hükümetinin OHAL’in ne kadar süreceği konusunda kamuoyuna daha net açıklamalar yapması gerektiğini kaydediyor. Türkiye’den Avrupa ülkelerine gerçekleşen ilticaların temel nedeninin OHAL uygulamaları olduğunu anlatan AB yetkilileri, “Siyasi süreçte Türkiye’de bir gelişme olmazsa teknik düzeyde vize serbestisi konusunda yapılan çalışmaların ilerlemesi mümkün görünmüyor” diyor. Türk yetkililer ise bu konuda sorumluluğun tek taraflı olmadığını dile getiriyor ve siyasi süreçteki gelişmelerin de ancak AB’nin "anlayışlı yaklaşımıyla" gerçekleşeceğini belirtiyor.

Türkischer Pass mit Visumsantrag
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/S. Stache

"Komisyon'un OHAL endişesi doğal"

Türkiye'nin eski AB Daimi Temsilcisi Selim Kuneralp, DW Türkçe'nin "Türkiye için vizesiz Avrupa mümkün mü” sorusunu yanıtlarken, siyasi iltica sorununun yarattığı sıkıntıya dikkat çekti: "OHAL kalkmadıkça, siyasi iltica sorunu da ortadan kalkmayacak. 2015’te Türkiye’nin hukuk sisteminin sağlam olduğunu düşünen AB Komisyonu’nun şimdi OHAL endişesi yaşaması çok doğal. Türkiye’den beklenen OHAL’in kaldırılması konusunda daha net mesajların verilmesi görünüyor."

Kuneralp, “Örneğin bir Türk vatandaşı Almanya’ya siyasi ilticada bulunduğunda, Almanya Türkiye’deki hukuk sistemine güvenip rahatça o vatandaşı ülkesine yollamalı. Ama mevcut durumda tam tersi oluyor. İltica edenler Avrupa’dan gönderilmiyor” diyor. Siyasi iltica sorununun Türkiye’nin vizesiz Avrupa çalışmalarını tıkayan en önemli sorunlardan biri olduğunu belirten Kuneralp, terörle mücadele mevzuatının Avrupa standartlarına taşınması, kişisel verilerin korunması, AB polis teşkilatı Europol ile operasyonel işbirliği anlaşması imzalanması, yolsuzlukla mücadele, suç bağlantılı konularda işbirliği ve Geri Kabul Anlaşması’na yönelik eksiklerin de büyük engel teşkil ettiğine dikkat çekiyor.

Sürdürülebilir ilişki mümkün mü?

Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Prof. Nail Alkan da, Türkiye ile AB arasındaki Ankara’daki vize toplantılarının “Teknik düzeyde işlerin iyi gittiğine ancak siyasi boyutta bu işlerin tıkanacağına güzel bir örnek” olduğunu anlatıyor. Alkan, DW Türkçe’ye “Türkiye’de OHAL’in kalkacağına, terörle mücadele mevzuatını Avrupa standartlarına uygun hale getireceğine dair de hiçbir işaret yokken vizesiz Avrupa’dan sözetmek boş hayal kurmak olur” diyor.

Alkan, sözlerini “Ankara’da yapılan toplantılar için söyleyebileceğimiz tek şek, karşılıklı diyalogun sürdüğü konusunda taraflardan olumlu açıklamaların gelmesidir. Ama bu diyalog sürdürülebilir bir ilişki mi olacak bunu da zaman gösterecek. Vizesiz Avrupa’yı Türkiye’nin belli siyasi açılımları yapıp yapmadığı belirleyecek” diye tamamlıyor.

Hilal Köylü / Ankara

© Deutsche Welle Türkçe