Türkiye'ye yardım önerisine koşullu destek
20 Ağustos 2018Almanya'da koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı Andrea Nahles'in ekonomik sıkıntılar yaşayan Türkiye'ye mali yardım yapılması önerisiyle ilgili tartışmalar sürüyor. Tartışmalara katılan Almanya'nın eski Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Türkiye'deki krizin güvenlik politikası açısından Almanya ve Avrupa için risk oluşturduğu uyarısında bulundu.
Almanya Yazı İşleri Ağı'na yaptığı açıklamada "Kendi çıkarımız için, Türkiye'yi Batı'da tutmak için her şeyi yapmalıyız” diyen Gabriel, aksi takdirde siyasi açıdan izole edilen Türkiye'nin uzun vadede nükleer silahlanmaya gidebileceği tehdidinin bulunduğunu ifade etti.
Sosyal Demokrat Parti'nin eski genel başkanı Gabriel, ABD Başkanı Donald Trump'ın Türkiye'yi ekonomik istikrarsızlığa sürekleyen tutumuna Almanya ve Avrupa'nın destek vermediğine dair Türkiye'ye açık bir işaret verilmesi gerektiğini vurguladı. Gabriel, "Bence ABD, NATO müttefikleri arasında yapılmayacak bir şey yapıyor: Yaptırım uygulayarak zaten ekonomik açıdan zor durumda olan ülkeyi uçuruma doğru itiyor” şeklinde konuştu. Türkiye eğer NATO'dan uzaklaşırsa ne olur sorusunu yönelten Gabriel, "Korkarım, er ya da geç Türkiye'deki milliyetçi güçler, İran ve Kuzey Kore'de olduğu gibi saldırılmaz olabilmek için nükleer bombaya başvurur” dedi.
Sosyal Demokrat Parti lideri Andrea Nahles, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaşanan siyasi anlaşmazlıklardan bağımsız olarak Türkiye'ye yardım edilmesini gerektiren bir durum oluşabilir” demişti. Nahles, Funke Medya Grubu'na bağlı gazetelere yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin boşverilecek bir NATO üyesi olmadığını” belirterek "Türkiye'nin ekonomik olarak istikrarlı olması ve kur türbülanslarının durdurulmasının herkesin çıkarına” olduğunu ifade etmişti.
"Erdoğan tutumunu değiştirirse yardım düşünülebilir”
Başbakan Angela Merkel'in lideri olduğu Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partili Jürgen Hardt ise Türk hükümetinin siyasi çizgisini değiştirmesi halinde Türkiye'ye mali yardımda bulunulabileceğini söyledi. Rheinische Post gazetesine konuşan Hardt, "Türkiye'deki ekonomi ve döviz krizinin nedeni, Merkez Bankası'nın bağımsızlığı ve hukuk devleti ilkelerine ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dikkatsizce yaptığı açıklamalar” dedi.
"Erdoğan bu tavrını değiştirmezse Türkiye'ye yapılacak mali yardımın boşa harcanacak para olacağını" ifade eden Hardt, "Türk hükümeti tutumunu değiştirdiği takdirde, yardımlar konusunda düşünülebilir” şeklinde konuştu. Hardt, "Siyasi ve ekonomik nedenlerle güçlü bir Türkiye bizim de çıkarımıza” dedi. Hardt, sorunlara çözümün Erdoğan'ın elinde olduğunu da sözlerine ekledi.
"Alman hükümeti Türkiye'yi IMF için ikna etmeli”
Muhalefetteki Hür Demokrat Partili (FDP) Alexander Graf Lambsdorff da Die Welt gazetesine yaptığı değerlendirmede, Nahles'in önerisini "saf ve yersiz” olarak nitelendirerek ekonomik yardımlarla küresel finans sisteminde değil, Erdoğan sisteminde istikrar sağlacağını savundu. Lambsdorff, Augsburger Allgemeine gazetesine yaptığı açıklamada ise Alman hükümetinin Türkiye'ye yardım etmek yerine "Ankara'yı Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) yardım programını kabul etmesi konusunda ikna etmesi” gerektiğini belirtti.
Yeşiller partili Omid Nouripour, Türkiye'ye bazı şart yerine getirilmesi halinde yardım edilebileceğini açıkladı. Die Welt'e konuşan Nouripour, "Bu şart Türkiye'nin demokrasi ve hukuk devleti ilkelerine geri dönmesi olmalıdır. Büyük bir hızla diktatörlük yolunda ilerleyen Türkiye ile bu olmaz” dedi.
Alman meclisi Yeşiller Grup Başkanı Katrin Göring-Eckardt da Augsburger Allgemeine'ye yaptığı değerlendirmede "Türk hükümetinin otoriter ve öngörülemez çizgisini değiştirmesi halinde, Türkiye'nin bu durumdan çıkabileceğini” söyledi.
AB Komisyonu üyesinden açıklama
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun bütçeden sorumlu üyesi Günther Ottinger, Almanya’nın Türkiye’ye mali yardımda bulunmasına karşı çıktı. Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partili Oettinger, Pazartesi günü Berlin’de yaptığı açıklamada, Türkiye’ye yardımın Almanya’nın görevi olmadığını vurgulayarak, bunun “Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) görevi olduğunu” söyledi. Oettinger, Türkiye’ye yardım için “ne Berlin ne de Brüksel öncelikle Ankara’nın harekete geçmesi gerektiğini” belirtti.
Aynı zamanda Türkiye’nin izole edilmemesi gerektiği konusunda uyarıda bulunan Oettinger, Türkiye’nin Avrupa’nın komşusu, bir çok konuda da müttefiki olduğunu hatırlattı. Türkiye’nin “Bazı konularda kaygı yaratan bir komşu” olduğunu söyleyen Oettinger, ancak Türkiye’nin NATO üyeliğinin süreceğini ve uzak bir gelecekte de AB’ye üye olacağını vurguladı. Oettinger, bu nedenle Türkiye’nin izole edilmesini olumlu bulmadığını ifade etti.
dpa/JD,HS
© Deutsche Welle Türkçe