Türkiye’nin referandumlar tarihi
15 Nisan 2017Türkiye‘de cumhuriyet tarihi boyunca ilk ikisi Anayasa oylaması olmak üzere toplam altı referandum yapıldı. Anayasa değişikliğine ilişkin dört referandumun ikisinde dönemin iktidarının desteklediği görüş halk tarafında karşılık bulmadı. İşte yapılan referandumlar ve sonuçları:
1. 1961 Anayasası’nın oylanması
27 Mayıs 1960'ta Türk Silahlı Kuvvetleri’nden bir grup asker tarafından yapılan darbe sonrasında Kurucu Meclis tarafından hazırlanan Anayasa 9 Temmuz 1961 yılında halkoyuna sunuldu.
Çift meclisli bir yasama organı öngören Anayasa kişi hakları, sosyal ve ekonomik haklar ve siyasal haklar yelpazesini genişletiyordu. Anayasa Mahkemesi kurulmasının yanı sıra üniversite ve TRT’ye de özerklik sağlanıyordu.
Referandum Demokrat Parti (DP) yöneticilerinin Yassıada’daki yargılamaları devam ederken gerçekleştirildi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun rakamlarına göre 12 milyon 747 bin 901 kayıtlı seçmenin 10 milyon 321 bin 111’i oy kullandı. Katılım oranı yüzde 81 olan referandumda “Evet” oyları yüzde 61,7 “Hayır” oyları ise yüzde 38,3 seviyesindeydi.
2. 1982 Anayasası’nın oylanması
12 Eylül 1980 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri emir-komuta zinciri içinde darbe ile ülke yönetimine el konuldu. Yasama ve yürütme yetkilerini devralan Milli Güvenlik Konseyi (MGK) 29 Haziran 1981 tarihinde Kurucu Meclis’in oluşturulmasına karar verdi. 15 kişilik komisyonca Kasım 1981'de hazırlanmaya başlanan Anayasa 18 Ekim 1982’de üzerinde değişiklikler yapılarak MGK tarafından kabul edildi. Oylanan Anayasa'nın geçici birinci maddesi Kenan Evren'nin cumhurbaşkanlığı görevini üstleneceğini düzenliyordu.
Tüm siyasi partilerin kapatıldığı, meclis çalışmalarının durdurulduğu, sıkıyönetim uygulamaları olan bir ortamda 7 Kasım 1982'de gerçekleştirilen referanduma 20 milyon 690 bin 914 kayıtlı seçmenin 18 milyon 885 bin 488’i katıldı. Katılım oranı yüzde 91,3 olan referandumda “Evet” oyları 91,4, “Hayır” oyları ise yüzde 8,6 seviyesindeydi.
3. Yasaklı siyasetçiler geri dönüyor (1987)
Türkiye’de seçmenler 1987 yılında 1982 Anayasası’nın geçici 4. maddesinin kaldırıp kaldırılmayacağı konusunda karar vermek için sandık başına gitti.
1982 Anayasası’nın geçici 4. maddesi, 1980 darbesi ile feshedilen meclisin üyesi olan milletvekilleri ve senatörlere 5 yıllık, iktidar ve ana muhalefet partilerinin kimi üyelerine yönelik olarak 10 yıllık siyasi faaliyet yasağı getiriyordu.
Anayasa’nın geçici 4. maddesinin kaldırılmasına ilişkin değişiklik 6 Eylül 1987'de halkoyuna sunuldu.
Dönemin Başbakanı Turgut Özal ve iktidardaki Anavatan Partisi (ANAP) yasakların kaldırılmasına karşı çıkarak “Hayır” kampanyası yürüttü. 1980 darbesi ile kapatılan Adalet Partisi’nin (AP) devamı olan Doğru Yol Partisi (DYP), kapatılan Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) devamı olan Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP), kapatılan Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) devamı olan Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) ve kapatılan Milliyetçi Selamet Partisi’nin (MSP) devamı olan Refah Partisi (RP) referandumda yasakların kaldırılması için “Evet” kampanyası yürüttü.
6 Eylül 1987’de halk sandık başına gitti. Referandumda 26 milyon 95 bin 630 kayıtlı seçmenin 24 milyon 436 bin 821’i oy kullandı. Katılımın yüzde 93,6 olduğu referandumda yüzde 50,2 “Evet” derken, yüzde 49,8 “Hayır” dedi. İktidar partisi “Evet” ve “Hayır” oyları arasındaki 75 bin 66 oy farkla referandumu kaybetti.
Referandum sonucunda Bülent Ecevit, Süleyman Demirel, Alparslan Türkeş ve Necmettin Erbakan’ın siyasi yasakları kalktı.
4. Seçimlerin erkene alınması kabul edilmedi (1988)
1987’de siyasi yasakların kalması sonrasındaki ilk genel seçim 29 Kasım 1987’de yapıldı. ANAP sandıktan birinci parti olarak çıkmasına rağmen oyları yüzde 45,1’den yüzde 36,3’e düştü.
ANAP yerel seçimlerin gerçekleşeceği 26 Mart 1989 tarihine kadar oy kaybının artacağı endişesi ile Anayasa’nın 127. maddesinde değişiklik yapılması ve yerel seçimlerin bir sene öne alınarak 13 Kasım 1988’de yapılmasını teklif etti. Anayasa değişikliği 25 Eylül 1988’de halkoyuna sunuldu ve reddedildi.
Referandumda 26 milyon 739 bin 227 kayıtlı seçmenin 23 milyon 750 bin 873’ü oy kullandı. Yüzde 88,8 katılımın olduğu referandumda “Evet” oyları yüzde 35’te kalırken, “Hayır” oyları yüzde 65 seviyesindeydi.
5. Cumhurbaşkanını halk seçiyor (2007)
Ahmet Necdet Sezer’in görev süresinin dolması sonrasında Abdullah Gül’ün 357 oy aldığı 11. cumhurbaşkanı seçimlerinin ilk turu CHP tarafından Anayasa Mahkemesi'ne taşındı ve Anayasa Mahkemesi cumhurbaşkanı seçimi için gerekli olan 367 karar yeter sayısının aynı zamanda toplantı yeter sayısı da olduğuna karar vererek ilk tur seçimlerini iptal etti.
Yaşanan krizin hemen sonrasında ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu benzer krizlerin çözülebilmesi için cumhurbaşkanının halk tarafından seçilebileceğini ifade etti. Recep Tayyip Erdoğan da başbakan olduğu 2003 yılında katıldığı bir televizyon programında "başkanlık ve yarı başkanlık sistemi benim arzumdur" ifadesini kullanmıştı. "367 Kararı" sonrasında iktidar partisi AKP cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini öngören anayasa değişikliği teklifini hazırladı. Değişiklik Meclis'te kabul edildikten sonra cumhurbaşkanı Sezer tarafından onaylanmayarak Meclis'e geri gönderildi. Meclis'te aynen kabul edilerek cumhurbaşkanına tekrar geri gönderilen değişikliğe ilişkin olarak Sezer halkoyuna sunma kararı aldı.
Bu arada erken seçim kararı alındı. 22 Temmuz'da yapılan seçimde Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) oylarını yüzde 12 oranında artırarak yüzde 46 seviyesine yükseltti. MHP’nin desteği ile 367 olan toplantı yeter sayısını sağlandı, 28 Ağustos’ta gerçekleşen üçüncü turda 339 oy alan Abdullah Gül cumhurbaşkanı seçildi.
21 Ekim 2007'de halkoyuna sunulan anayasa değişikliğinde cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, görev süresinin 7 yıldan 5 yıla indirilmesi, ikinci dönem seçilebilmesinin önünün açılması, meclis seçim döneminin 5 yıldan 4 yıla indirilmesi ve meclis toplantı yeter sayısına ilişkin değişiklikler öngörülüyordu.
Referanduma 42 milyon 690 bin 252 kayıtlı seçmenin 28 milyon 819 bin 319’u katıldı. Yüzde 67,5 oranında katılımın olduğu referandumda “Evet” oyları 69, “Hayır” oyları ise yüzde 31 seviyesindeydi.
6. Yüksek yargı organlarında köklü değişiklikler kabul edildi (2010)
2010 yılında hazırlanan Anayasa değişikliği ile Anayasa Mahkemesi, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu"nda yeniden yapılanmaya gidiliyor, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru imkanı tanınıyor, siyasi partilere ilişkin kapatma ve devlet yardımlarından yoksun bırakma kararları için karar yeter sayısı artırılıyor, askeri yargıya ilişkin bazı değişiklikler öngörülüyor ve 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasını engelleyen geçici 15. madde kaldırılıyordu.
AKP, Saadet Partisi, Büyük Birlik Parti “Evet” çağrısı yaparken, aralarında gazeteci, yazar, aydın, öğretim üyelerinin de bulunduğu bir grup insan ise “Yetmez ama Evet” diyerek değişikliği destekledi. CHP, MHP “Hayır” cephesinde yer alırken, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) referandumu boykot çağrısı yaptı.
12 Eylül 2010’da gerçekleşen referanduma katılım Yüksek Seçim Kurulu’nun açıklamış olduğu rakamlara göre yüzde 73,71 seviyesinde oldu. Yüzde 42,12 oranındaki 15 milyon 856 bin 793 seçmen “Hayır” oyu verirken, yüzde 57,88 oranına denk gelen 21 milyon 787 bin 244 seçmen “Evet” oyu verdi.
© Deutsche Welle Türkçe
Melis Yüksel