Türkiye'nin IŞİD çıkmazı
23 Eylül 2014Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, kurtarılan rehineleri Çankaya'da ağırladığı toplantıda ülkesinin 'diplomasi zaferi'nden bahsetti. Cumhurbaşkanı açıklamasında, rehinelerin hayatının kendisi için her şeyden önemli olduğunu belirterek IŞİD'le bir pazarlık yapıldığı imasında da bulundu. Nitekim rehinelerin takas karşılığında serbest bırakıldıkları Türk basınına ayrıntılarıyla yansıdı.
IŞİD'la böyle bir pazarlık yapılması ülke içinde ve dışında Erdoğan'ın Sünni cihatçıları desteklediği eleştirilerine yol açıyor. Ancak Ankara, iddialara karşı çıkıyor. Bir hükümet yetkilisi; bu suçlamayı "Türkiye‘nin IŞİD’le işbirliği yaptığını iddia etmek, Amerikan hükümetinin Meksika sınırında uyuşturucu çeteleriyle işbirliği yaptığını söylemeye benziyor" diyerek yalanladı.
Türkiye'nin tutumu
IŞİD konusunda Türkiye ve müttefikleri arasındaki tutum farkı oldukça açık. Kısa süre önce ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Suudi Arabistan'ın başkenti Cidde’de Müslüman ülkelerin temsilcileriyle bir araya geldiği buluşmada Türkiye, IŞİD’le mücadeleye ilişkin ortak bildiriye imza atmayan tek katılımcı ülke oldu. Hükümet yetkililerine göre, toplantıda tartışılan noktalar net değildi. Ankara o sırada konsolosluk çalışanlarının IŞİD'in elinde olmasını da imza atılmamasına gerekçe göstermişti.
Türkiye, müttefiklerinin dikkatini IŞİD’e karşı elde edilebilecek bir askeri zaferden sonrasına çekmek istiyor. Suriye'de bundan sonra ne olacak? Nuri El Maliki'nin başbakanlığı döneminde Sünni azınlığın dışlanarak IŞİD’in güçlenmesini tetikleyen koşulların yaşandığı Irak’ta durum bugün nasıl? Türk hükümetinin bazı üyeleri, basın açıklamalarında Türkiye için önemli olan konunun radikallerin bu başarıları elde etmesini sağlayan koşulları yok etmek olduğunu dile getiriyor.
Görüş ayrılıkları
Türkiye ile Batı ülkelerinin farklı tavır takınmasının ardında yatan nedenler ise farklı amaçlar. ABD ve Avrupa cihatçılara odaklanmışken ve IŞİD’i en büyük tehdit olarak görürken, Türkiye açısından en büyük problem Beşar Esad. Siyaset Bilimci Sedat Laçiner, haber portalı internethaber’de "Ankara, bölgede IŞİD’den daha tehlikeli grupların olduğunu, bunların başında ise Esad rejiminin geldiğini iddia ediyor" diye yazıyor ve ekliyor: "Bu konuda ABD ve Avrupa ile İran - Suriye ve Irak Şii ittifakı birlikte hareket ederken, Türkiye’nin dışarıda kaldığı rahatça görülebiliyor."
Ayrıca Ankara’da Batılı bir diplomat, DW'ye Türkiye'nin uzun zamandır 'Müslüman birliği' kurmayı amaçladığını ve IŞİD gibi grupların Esad rejimini ortadan kaldırmasını umduğunu söyledi. Amerikan hükümeti yetkililerine göre ise Türkiye bu yüzden 'güvenilmez' olarak görülmeye başlandı. Wall Street Journal, Türkiye'yi 'müttefik olmayan bir ülke' olarak nitelendirdi.
Erdoğan’ın New York’taki kritik görüşmeleri
Erdoğan yakında BM Genel Kurul Toplantısı çerçevesinde gideceği New York'ta, Obama’nın yanı sıra diğer siyasetçilerle, gözlemci ve gazetecilerle görüşecek. Milliyet gazetesi köşe yazarı Aslı Aydıntaşbaş’a göre, Erdoğan burada zor bir konumda olacak. Cumhurbaşkanı, New York’ta Türkiye’nin IŞİD’e karşı savaşmayacağını vurgulayacak, bu da Ankara’nın halihazırdaki 'imaj probleminin' devam edeceği anlamına geliyor.
Ancak Türkiye, Batı için oldukça büyük önem taşıyor. Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi'nden siyaset bilimci Serdar Erdurmaz, DW’ye Türkiye’nin Ortadoğu’da 'bir şeyleri harekete geçirebilmeye muktedir' tek aktör olduğunu söyledi. Bununla birlikte, Türkiye ve Batı arasında duruş anlamında bir yakınlaşma görülmüyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin bölgeyi iyi tanıyan bir aktör olarak müttefiklerini radikal bir harekete karşı yıllar önce uyardığını söyledi. Çavuşoğlu’na göre, Esad rejimi değiştirilmeden bölgedeki kaos ve karışıklığın önüne geçilemez.
© Deutsche Welle Türkçe
Thomas Seibert / İstanbul