Kadınlar İstanbul Sözleşmesi'ni istiyor
26 Ağustos 2019Eski eşi tarafından çocuğunun gözleri önünde öldürülen Emine Bulut, Türkiye'de kadın cinayetlerine yönelik tartışmayı yeniden alevlendirdi. Ülke genelinde hem sokaklarda hem de sosyal medyada Emine Bulut cinayeti protesto ediliyor.
Hafta sonu "Ölmek istemiyoruz" sloganıyla binlerce kişi Türkiye'nin çeşitli kentlerinde protesto gösterileri düzenledi. Sosyal medyada da kadınları şiddete karşı korumada devletlerin gerekli önlemleri almasını hedefleyen İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması talep ediliyor. Cinayetin ardından #İstanbul SözleşmesiYaşatır etiketiyle kampanya başlatıldı.
Emine Bulut, kadın cinayetlerine kurban giden kadınlardan sadece biri. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun verilerine göre 2019'un ilk altı ayında Türkiye'de 214 kadın cinayete kurban gitti.
Kampanya ile sözleşmenin şartlarının tam anlamıyla uygulanması durumunda kadına yönelik şiddet, ayrımcılık ve kadın cinayetlerinin engellenebileceğine dikkat çekiliyor.
İmza atalı beş yıl oldu
"İstanbul Sözleşmesi" olarak bilinen Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nin Türkiye'de yürürlüğe girmesinin üzerinden tam beş yıl geçti.
Ancak sözleşmenin uygulanması önündeki sorunlar aşılabilmiş değil. Türkiye, toplumsal cinsiyet temelli şiddeti ortadan kaldırmayı hedefleyen sözleşmeninin ilk imzacıları arasında yer alıyordu.
Kadın hakları örgütleri küresel çapta kadına yönelik şiddeti önlemede, rehber konumundaki sözleşmenin hükümet tarafından uygulanmadığı eleştirisini getiriyor. Siyasi iradenin sözleşmenin şartlarını yerine getirmemesinin, yargının ve kolluk kuvvetlerinin de kadının toplumdaki yeri üzerinden aldığı kararların, kadınların korunmasına engel olduğuna dikkat ekiliyor.
Yine kadın hakları savunucuları, Türkiye'deki yasalarla sözleşmenin şartlarının çeliştiğine ve cinsiyet eşitliği temelinde yasalar hazırlanmadığını savunuyor.
Muhafazakar kesim karşı çıkıyor
İstanbul Sözleşmesi kısa süre önce muhafazakar kesimden yapılan açıklamalarla gündeme gelmişti. İktidara yakın medya kuruluşlarında sözleşmenin "aile kurumunu yıktığı" savunulmuştu.
Dünya genelinde de kadın cinayetleri konusunda tablo karanlık. Birleşmiş Milletler'in Temmuz ayında yayımladığı rapora göre, 2017 yılında 50 bine yakın kadın ve kız çocuğu partnerleri ya da aile bireyleri tarafından öldürüldü. Raporda ayrıca en fazla aile içi şiddetin Asya ülkelerinde yaşandığına dikkat çekilmişti.
DW,GA/HS
© Deutsche Welle Türkçe