Türkiye'den İsrail'e karşı müdahillik başvurusu
7 Ağustos 2024Türkiye, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin İsrail'e karşı Gazze'de soykırım suçlamasıyla açtığı davada müdahillik bildirimini Uluslararası Adalet Divanı'na (UAD) sundu.
Anadolu Ajansı'nın haberine göre müdahillik bildirimi Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi ve TBMM milletvekillerinden oluşan heyet tarafından UAD Yazmanlığı'na iletildi.
Böylece Türkiye, Nikaragua, Kolombiya, Libya, Meksika, Filistin ve İspanya’nın ardından Uluslararası Adalet Divanı'nda görülen soykırım davasına müdahillik bildiriminde bulunan yedinci ülke oldu.
Davanın tarafı olan İsrail ve Güney Afrika’nın Türkiye’nin girişimi hakkında Divan tarafından bilgilendirilmesi ve bu iki ülkenin de Türkiye’nin müdahillik bildirimine ilişkin gözlemlerini Divan’a sunması bekleniyor.
Dışişleri: Hiçbir ülke uluslararası hukukun üstünde değil
Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli X hesabından bildirimle ilgili yaptığı açıklamada, başvurunun "son derece kapsamlı ve ayrıntılı şekilde hazırlandığını" belirtti.
"Dünyada hiçbir ülkenin uluslararası hukukun üstünde olmadığının" altını çizen Keçeli, "Uluslararası Adalet Divanı’ndaki dava, İsrail’in işlediği suçların cezasız kalmaması bakımından son derece önemlidir. Bu vesileyle, Uluslararası Adalet Divanı’nın, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını durdurmasına ve Refah sınır kapısının insani yardımlara açılmasına hükmeden ihtiyati tedbir kararlarının bir an önce uygulanması gerektiğini hatırlatmak istiyoruz. BM Güvenlik Konseyi’ni üzerine düşeni yapmaya davet ediyoruz. Türkiye, Filistinlilerin haklı davasına destek vermeyi sürdürecektir" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin müdahillik metninin hafta bitmeden UAD'nin internet sitesinden erişime açılması bekleniyor.
Türkiye'nin bildirimi 63'üncü madde kapsamında
Devletler, UAD nezdinde açılmış bir davaya, Uluslararası Adalet Divanı Statüsü'ndeki iki madde üzerinden müdahil olabiliyor. Bunlardan ilki Statü'nün 62'nci maddesinde yer alan "Bir devlet, bir uyuşmazlıkta kendisi bakımından hukuksal nitelikte bir çıkarın söz konusu olduğunu görürse, davaya katılmak amacıyla Divan'a başvurabilir" hükmüne dayanıyor.
Ankara'nın başvurusu ise müdahilliğe imkan tanıyan ikinci madde olan Uluslararası Adalet Divanı Statüsü'nün 63'üncü maddesi uyarınca yapıldı. İlgili madde, "müdahillik bildirimi"nde uyuşmazlığın esasına ilişkin somut olaydan ziyade, uyuşmazlık konusu olan anlaşmanın, söz konusu dava özelinde Soykırım Sözleşmesi'nin, nasıl yorumlanması gerektiğine ilişkin genel beyanda bulunma imkanı getiriliyor.
UAD Statüsü'nün 63'üncü maddesi uyarınca yapılan müdahillikler, devletler için bir "hak" olarak görülüyor ve Divan, dava taraflarının beyanını aldıktan sonra bu bildirimin şekli incelemesine göre müdahillik hakkının kullanımını kabul veya reddediyor. Bu maddedeki müdahillik hakkının kullanıldığına ilişkin bildirim uygun görülürse, Divan'ın o davanın kararında yaptığı yorum müdahil devlet için de aynı derecede bağlayıcı oluyor.
Başvurusunu 63'üncü madde üzerinden yapan Türkiye'nin, 62'nci madde üzerinden müdahil olma hakkını da saklı tuttuğu kaydedilmişti.
Güney Afrika dava açmıştı
Güney Afrika, geçen yılın sonunda Gazze'de "soykırım" yaptığı gerekçesiyle İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı'nda dava açmıştı. Yapılan dava başvurusunda İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 1948'de kabul edilen Soykırım Sözleşmesi'ndeki yükümlülüklerini ihlal ettiği öne sürülerek, "Gazze'deki Filistin halkına karşı soykırım eylemlerine giriştiği, buna devam ettiği ve daha da sürdürme riski taşıdığı" belirtilmişti.
Nikaragua, Kolombiya, Libya, Meksika, İspanya ve Filistinli yetkililer de davaya müdahil olma talebinde bulundu, ancak mahkeme bu ülkelerin talepleri hakkında henüz karar vermedi. Davaya kabul edilmeleri durumunda, söz konusu ülkeler yazılı beyanlarda bulunabilecek ve kamuya açık duruşmalarda konuşma yapabilecekler.
DW, AP / EC,HS,SÖ,BK