AB üyeliğinde yeni dönem
16 Mayıs 2012Avrupa Birliği Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle perşembe günü Ankara’ya gidecek. Füle’nin ziyaretiyle, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki müzakere sürecini destekleyecek positif gündem de resmen başlamış olacak. Böylelikle Ankara ile Brüksel arasındaki ilişkileri canlandıracak adımların atılması bekleniyor.
"Beklentiler yüksek olmamalı"
Hür Demokrat Parti Alman Meclis Grubu Dış Politika Sözcüsü Rainer Stinner, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerde yeni bir sayfa açılsa da, beklentileri yüksek tutmamak gerektiği konusunda uyarıda bulunuyor.
“İlişkilerin yeni bir dinamizm kazanacağını umuyorum. Ancak şu uyarıyı da yapmamız lazım: Bu umudun abartılmaması gerekiyor; zira hâlâ çok sayıda başlık açılmadı, bir çok ayrıntı henüz açıklığa kavuşmadı. Ama önemli olan olumlu hava ve tutum ile bu görüşmelere başlanması. Çünkü Türkiye hiç kuşkusuz, Avrupa Birliği’nin bölgedeki en önemli ortağı.”
"Başlık açmak yeterli olmaz"
Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle'nin geçtiğimiz günlerdeki Türkiye ziyareti sırasında dile getirdiği gibi, Alman hükümeti Ankara ile Brüksel arasındaki ilişkilerin yeniden canlandırılmasını istiyor. Peki, ilişkiler nasıl canlandırılabilir? Muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti Alman Meclis Grubu Dış Politika Sözcüsü Rolf Mützenich, ilişkilerin canlandırılması için sadece yeni başlıkların açılmasının yeterli gelmeyeceğini savunuyor. Mützenich, Alman hükümetinin somut adımlar atması gerektiği görüşünde.
“Kanımca tam üyelik için müzakerelerin yürütülmesinin yanı sıra bugüne kadar var olan Türkiye'ye yönelik muhalefetin kırılması için Avrupa Birliği içinde önem taşıyan hükümetlerle de yoğun temas kurulması gerekiyor. Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı görevini Kıbrıs'ın bir kısmının üstlenmesi ile müzakerelerde yeni sorunların çıkma ihtimali bulunduğunu göreceğiz.”
"Fransa'ya da görev düşüyor"
Sosyal Demokrat Parti Genel İdare Kurulu Türkiye Koordinasyon Grubu Başkanı Dietmar Nietan ise müzakere sürecinin canlandırılabilmesi için Almanya'nın yanı sıra Fransa’nın da Türkiye'ye yönelik daha yapıcı bir tutum izlemesi gerektiğini belirtiyor. Müzakerelerde yeni başlıkların açılmasının önündeki engellerin kaldırılmasının da şart olduğunu söyleyen Nietan, bu çerçevede Kıbrıs sorunun çözümü için çaba gösterilmesi gerektiğini dile getiriyor: “Almanya ve Fransa’nın şunu açıkça belirtmesi gerekiyor: Bir sorunun çözümünde iki tarafın, yani bu durumda hem Kıbrıs’ın hem de Türkiye’nin payı vardır. Almanya ve Fransa’nın, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne şunu söylemesi gerekiyor: ‘Türkiye ile yakınlaşmanın sağlanabilmesi için Kıbrıs’ın daha fazla çaba göstermesini bekliyoruz.’ Bu, yerine getirmemiz gereken bir görev olmalı.”
"Türkiye çaba göstermeli"
Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine sıcak bakmayan Hrıstiyan Sosyal Birlik Partisi'nin Alman Meclis Grubu Avrupa Politikaları Sözcüsü Thomas Silberhorn ise müzakere sürecinin sadece Türkiye’nin çabaları ile hızlanabileceği görüşünü savunuyor. "Artık topun Türkiye’nin sahasında bulunduğu çok açık. Aylardan beri müzakerelerde yeni bir başlık açılmadı. Bu durum sadece bazı başlıkların Fransa gibi Avrupa Birliği üyesi ülkeler tarafından bloke edilmesinden kaynaklanmıyor. Aksine başlıklarda ilerleme sağlanamadı. Bu nedenle Türkiye, eğer müzakere sürecine devam etmek istiyorsa, harekete geçmeli.”
© Deutsche Welle Türkçe
Haber: Jülide Danışman / Berlin
Editör: Murat Çelikkafa