Türk-Alman bilim ortaklığı
18 Ocak 2014Türk-Alman Üniversitesi'nde eğitim dili ağırlıklı olarak Almanca. Ancak okula kayıt olmak için Almanca bilme şartı aranmıyor. Almanca bilmeyenler için bir yıllık yoğun hazırlık sınıfı mevcut. 18 yaşındaki Badel Keskin 2013/2014 kış döneminde eğitime başlayan üniversitenin ilk öğrencilerinden ve dil hazırlık sınıfına devam ediyor.
Önümüzdeki yıl hukuk eğitimine başlamak isteyen Keskin, Türk-Alman Üniversitesi'nde öğrenim görmenin uluslararası istihdam piyasasına adım atmak için iyi bir fırsat olduğunu belirtiyor: “Daha fazla dil öğrenmem ve farklı ülkeleri tanımam gerek. Bu nedenle Türk-Alman Üniversitesi'nde öğrenim görmenin iyi bir fikir olduğunu düşündüm. Burada yaşayan pek çok Alman ve Almanya'da yaşayan çok sayıda Türk var. Müvekkil bulmak benim için daha kolay hale gelecek.”
Keskin'in sınıfında yaklaşık 15 öğrenci bulunuyor. Ortam oldukça rahat ve samimi. Öğretmen-öğrenci ilişkileri de arkadaşça. Keskin'in öğretmeni Katrin Obersteiner de çiçeği burnunda bir eğitimci. 25 yaşındaki Almanca öğretmeni okuldaki altı dil asistanından biri ve bu, onun ilk öğretmenlik deneyimi. Obersteiner, "Herşeyin yeni başlamış olması çok güzel. İnsan önemli bir şey yaptığı hissine kapılıyor. Üniversitenin yeni olması nedeniyle öğrenciler gidecekleri yön konusunda daha henüz pek emin değil ama onlara muhatap olmaya çalışıyoruz” şeklinde konuşuyor.
Üniversite arazisi Beykoz'da bulunuyor. Şu an geçici binada eğitim veriliyor. Ana binanın yapımına 2014 başlarında başlanması planlanıyor. Şu an 124 olan öğrenci sayısının orta vadede 5 bine yükselmesi hedefleniyor. Üniversite bünyesinde Fen, Hukuk, İktisadi ve İdari Bilimler, Kültür ve Sosyal Bilimler ile Mühendislik fakültelerinin yanı sıra Fen Bilimleri ve Sosyal Bilimler enstitüleri ile Yabancı Diller Yüksekokulu bulunuyor.
'İki kültürü birleştiriyor'
Sinem Mollaoğlu, üniversitenin ilk lisans öğrencilerinden ve işletme öğrenimi görüyor. Bölümde toplam beş öğrenci var ve hepsi mükemmel Almanca konuşuyor. 19 yaşındaki Sinem, Almanya'nın Hamburg kentinde doğup büyümüş ve Türk-Alman Üniversitesi'nin kendisi için çok net bir seçim olduğunu söylüyor: “Çünkü iki kültürü birleştiriyor. Her iki anadilimi de anlamlı bir şekilde kullanabilmek ve burada iki dilli olarak derslere katılmak bana çekici geldi.”
Sinem Mollaoğlu, ilk öğrenciler olarak eksiklikleri ilk kendilerinin fark ettiğini, ancak okul yönetiminin öğrencilere fikirlerini ve önerilerini sorduğunu, öğrenci olarak ön planda olduklarını söylüyor.
Türkiye ve Almanya arasında imzalanan anlaşmaya dayanılarak kurulan Türk-Alman Üniversitesi, Türk yükseköğretim mevzuatına tabi bir devlet üniversitesi. Üniversite rektörü Halil Akkanat, 2014 Türk-Alman Bilim Yılında üniversitenin önemli bir rol oynayacağını belirtiyor: Akkanat, “Bu üniversite iki ülke için de önemli bir atılım oldu. Bu üniversitenin ikili bilimsel ilişkilerin merkezinde yer alması hedefleniyor. Berlin'deki açılış töreninde de orada olacağız” diyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Senada Sokollu / Beklan Kulaksızoğlu
Editör: Ahmet Günaltay