Turist devrimi sevmedi
29 Aralık 2011Mısır’ın, 2012 yılında Berlin’deki Uluslararası Turizm Fuarı ITB’nin partner ülkesi olacağı açıklandı. Bu sayede ülkeye gösterilen ilgi daha da artacak. Zira Mısır’ın, devrimden sonra da turizm gelirlerine ihtiyacı olacak. Mısır Turizm Bakanına vekalet eden Hişam Zaazu, “2011 yılındaki turist sayısı 2010 yılına kıyasla yaklaşık yüzde 35 oranında geriledi. Geçen yıl 14 milyon 700 bin olan turist sayısı bu yıl 9 ila 10 milyon olacak. 2012 yılında yeniden 2010 yılı rakamlarına ulaşmayı umuyoruz” sözleriyle ocak ayındaki devrimden sonra turist sayısında büyük bir düşüş meydana geldiğini belirtti.
'Turist, ürkek ceylan gibi'
Alman seyahat şirketleri de durumun düzelmesini umuyor. Zira 2010 yılında 1 milyon 300 bin Alman turist Mısır’ı tercih ederken, bu rakam 2011 yılında 800 bine düştü.
Alman Turizmciler Birliği Başkanı Jürgen Büchy düşüşün sebebeini, “Televizyonda, güvenlik güçleri ile protestocuların çatışmalarının yer aldığı görüntülerin, normale dönmeye odaklı ortak amacımıza zarar verdiğini inkâr edemeyiz. Genel olarak turist ve özellikle de Alman turist ürkek bir ceylan gibidir. Yılın en güzel haftaları olan tatil günlerini tehlikeye atacak bir tehdit hissettiğinde, vazgeçip, başka yere gider" sözleriyle açıkladı.
Mısır’daki devrimden bu yıl en fazla yarar sağlayan ülkeler Yunanistan ve Türkiye oldu. Ne var ki, Mısır turizminin 2012 yılında ivme kazanması sadece istikrarın sağlanmasına bağlı değil. Şimdi, akıllara aşırı İslamcıların hükümeti kurması durumunda, turizmin nasıl etkileneceği sorusu geliyor. İlk seçim sonuçları, Müslüman Kardeşler’in birinci parti olacağını gösteriyor. Onları da Selefiler takip ediyor. Böylesi bir durumda, alkol ya da bikini yasaklarının gündeme gelip gelmeyeceği merak ediliyor.
“Sorumluluk sahibi iseniz, istihdam edilmesi gereken 800 bin genç insanınız varsa, devlet bütçesini ve ödemeler dengesini denkleştirmeniz gerekiyorsa, eminim ki Selefi de olsanız, Müslüman Kardeşler'den de olsanız hiç fark etmez, bunun turizmsiz mümkün olamayacağını idrak edeceğinizden eminim" diyen Mısır Ulusal-Liberal Wafd Partisi'nden Turizm Bakanı Münir Fahri Abdül Nur, böylesi yasaklara ihtimal vermediğini belirtti.
'Turizmde hiçbir şey değişmeyecek'
Mısır'ın çalışan nüfusunun altıda biri turizmden geçiniyor. Turizm ülkenin en önemli gelir kaynaklarından ve turizm gelirini arttırma potansiyeli de bulunuyor. Bu durumun aşırı İslamcılar da farkında. Müslüman Kardeşler’in yanı sıra Selefiler de turizmde hiçbir şeyin değişmeyeceğini ve bugüne kadarki rejimin aynen sürdürüleceğini her fırsatta yineliyor.
Mısır turizmciliğinin merkezi sayılan Kızıl Deniz kıyısındaki Hurghada’daki seçmen bu açıklamaları memnuniyetle karşılıyor. Zira ülkenin diğer kesimlerinde olduğu gibi burada en fazla oyu Müslüman Kardeşler aldı. Tatil beldesi El Gouna'nın çevre sorumlusu Christ Marc Michel, ülkedeki siyasi süreci soğukkanlılıkla değerlendirerek, İktidarı nasıl kullanacaklarını göreceğiz. Memnun kalırsak, iktidarları devam eder. Memnun olmazsak, yeniden Tahrir Meydanı’na döneriz” dedi.
Ülkedeki demokratikleşme süreci açısından olumlu olan bu yaklaşım, maalesef “ürkek ceylan” durumundaki turistler için pek de cesaretlendirici değil. Anlaşılan o ki, Mısır daha uzun süre bu ikilemle yaşamak zorunda kalacak.
© Deutsche Welle Türkçe
Panagiotis Kouparanis / Gezal Acer
Editör: Ahmet Günaltay