Trump'ın İran kararı Türkiye'yi nasıl etkiler?
9 Mayıs 2018ABD Başkanı Donald Trump'ın İran ile nükleer anlaşmadan çekilerek, yaptırım sürecini yeniden başlatma kararı, uluslararası diplomasi sahnesinde hareketliliğe yol açarken, dikkatler Türkiye'ye çevrildi. ABD ile İran arasında tırmanan gerilimin en olumsuz etkilediği ülkelerin başında Türkiye gelirken, Trump'ın yeni yaptırım kararları sonrasında Ankara'nın alacağı tutum merak ediliyor.
Alman Marshall Fonu'nun (GMF) Türkiye Direktörü Özgür Ünlühisarcıklı, DW Türkçe'ye yaptığı değerlendirmede, yeni yaptırımların Türk şirketlerini ve İran ile ticareti zora sokabileceğini söyledi. Ünlühisarcıklı, "Yaptırımlarla hangi sektörler hedef alınacak henüz bilmiyoruz. Ama anlaşma öncesindekine benzer bir yaptırım paketinden söz ediliyorsa, Türk şirketlerinin, Türkiye'nin İran ile ticareti yeniden zora girebilir, girecektir. Özellikle dolar üzerinden ticaret zora girecek" değerlendirmesini yaptı.
Enerjide büyük ölçüde dışa bağımlı olan Türkiye için İran'dan doğalgaz alımının büyük önem taşıdığına işaret eden Ünlühisarcıklı, olası yaptırımların bu açıdan da Türkiye'yi olumsuz etkileyebileceğini vurguladı. GMF Türkiye Direktörü, "Eğer geçen seferkine benzer bir yaptırım paketi gelirse bu sefer aldığımız doğalgazın parasını dolar üzerinden vermeme konusunda çok özenli davranmamız gerekiyor. Malum Zarrab davası gibi konularla tekrar muhatap olmamak için" dedi.
Erdoğan'dan Trump'a eleştiri
Türkiye gerilimin olası sonuçlarından endişeli. CNN International'a verdiği mülakatta ABD Başkanı Trump'ın İran ile nükleer anlaşmadan çekilme kararını eleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bunun dünya ekonomisini tehlikeye soktuğunu söyledi.
Erdoğan, "Bu Türkiye olarak bizi de etkileyecek… ABD'nin bazı kazanımları olabilir.. Petrol fiyatlarının yükselmesi söz konusu olabilir… Ama yoksulluk içerisindeki pek çok ülke çok daha sert ve ağır bir şekilde etkilenecektir" şeklinde konuştu.
Erdoğan, jeopolitik bir savaşın çıkmasından endişe duyup duymadığı sorusuna ise, "Bu bizim görmek istediğimiz bir gelişme değil" sözleriyle yanıt verdi, "Bu sürecin sonunda kaybeden ABD olur" dedi.
Askeri müdahale olur mu?
GMF Türkiye Direktörü Ünlühisarcıklı, Washington'da özellikle İran konusunda çok şahin bir ekibin işbaşında olduğuna işaret ederken, İsrail'in İran'a yönelik söylemlerinin de giderek sertleştiğini vurguladı.
"Çok büyük bir olasılık olmasa da askeri bir çatışma riski Demokles'in kılıcı gibi tepemizde sallanıyor" saptamasını yapan uzman, İran üzerinde artan uluslararası baskının, Türkiye'nin dış politikasına etkisi hakkında ise şu değerlendirmeyi yaptı:
"İran'ın zayıflaması son tahlilde Türkiye'nin işine gelir. Doğrudan İran'ın değil de bölgedeki vekillerinin hedef alınmasına Türkiye çok da fazla sesini çıkarmaz. Eğer doğrudan İran hedef alınır ise Türkiye'nin kuvvetle buna karşı çıkacağı aşikar."
ABD'den Türkiye'ye yeni bakış
Washington ile Ankara arasında ilişkilerde gerginliğin sürdüğü bir dönemde, İran konusunun bir numaralı gündem haline gelmesi, ABD-Türkiye ilişkilerinin geleceği hakkında da yeni soru işaretlerini beraberinde getiriyor.
Ünlühisarcıklı, ABD Başkanı Trump'ın yeni ekibindeki Dışişleri Bakanı Pompeo ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton'ın politikalarına, İran konusunun yön vereceğine işaret ederken, bunun Türkiye politikasını da şekillendireceği yorumunu yaptı.
"Bu kişilerin Türkiye okumaları, Türkiye'nin İran politikalarını destekleyip desteklememesi üzerinden olacak" diyen uzman, şu değerlendirmesini aktardı:
"Bekledikleri desteğin gelmemesi durumunda ilişkilerin bir miktar daha gerilmesi söz konusu olabilir. Ama şunu da gözden kaçırmamak lazım. Trump içeriği nedeniyle değil, Obama'nın altında imzası olduğu için anlaşmadan çekildi. Muhtemelen aynı içerikle yeni bir anlaşma yapılacak. Çünkü gerilimin daha da tırmanmasına Avrupa destek vermiyor, ABD'de de görüş birliği yok, kendi partisinden bile Trump'a tepki var."
"Yıkıcı sonuçları olabilir"
Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi'nde (IPM) araştırmalarını sürdüren Alman savunma uzmanı Magdalena Kirchner'e göre Trump'ın kararı, Türk Hükümeti üzerindeki baskıyı artırıyor, siyasi ve ekonomik açıdan zor bir süreçten geçen Türkiye'yi daha ciddi sınamalarla karşı karşıya getiriyor.
Bölgede askeri çatışma riskinin ciddi ölçüde tırmandığını, bu sürecin İran ile düşmanları arasında Irak, Lübnan ve Suriye'deki mücadelelerini sertleştirme ihtimalini artırdığına dikkat çeken Kirchner, "Bunun Türkiye'ye komşu bölgedeki istikrar üzerinde yıkıcı sonuçları olabillir" dedi.
Körfez ülkeleri arasındaki kutuplaşmanın tırmanabileceğini ve bunun Türkiye'nin "kilit müttefiki Katar'a zarar verebileceğini" söyleyen Kirchner, "Bu süreç Türkiye'nin İsrail ve Suudi Arabistan ile ilişkilerinde de daha fazla sıkıntıya yol açabilir" öngörüsünde bulundu.
Ankara-Brüksel hattında yakınlaşma
Türk-Amerikan ilişkilerinde, Halkbank ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yakın çevresinin karıştığı İran'a yaptırımların ihlali nedeniyle geçtiğimiz yıl zaten gerginlik yaşandığını hatırlatan Kirchner, buna karşın Ankara-Tahran hattında, özellikle ekonomi alanında işbirliğinin arttığına dikkat çekti.
DW Türkçe'ye konuşan Kirchner değerlendirmesini şöyle tamamladı:
"İran ile ticaret hacmi 2017 yılında 10 milyar 752 milyon dolara ulaştı. 2016 yılına kıyasla yüzde 11'i aşan bir artış söz konusu. Bu önemli. Ayrıca Rusya'nın kolaylaştırıcı rol üstlendiği Soçi süreci ile İran ile yaşanan siyasi yakınlaşma, Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu zorluluklar ve ABD Yönetimi'nin koordinasyon ve çok taraflılığa önem vermemesi nedeniyle Ankara'nın Trump'a yönelik meydan okuyan tavrında değişikliğe gitme ihtimali az görünüyor. Öte yandan Avrupalılar, İran ile işbirliği vaatlerini tutarsa, Trump'ın tutumunu yumuşatma hatta Trump'ın İran karşıtı gündemini baltalama motivasyonu, Ankara ile Brüksel arasındaki ilişkilerin düzelmesini sağlayabilir."
Değer Akal / Berlin
© Deutsche Welle Türkçe