1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TGC ödülleri sahiplerine verildi

27 Ekim 2020

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülleri düzenlenen törenle sahiplerine verildi. DW Türkçe "Mesut’un omzundaki yük" ve "Engelli olmak: Toplumun yarattığı engeller" haberleri ile iki ödül aldı.

https://p.dw.com/p/3kVew
DW Türkçe Muhabiri Tunca Öğreten
DW Türkçe Muhabiri Tunca Öğreten Fotoğraf: TGC

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin (TGC) düzenlediği Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülleri'nde DW Türkçe internet haber dalında iki ödüle değer bulundu.

Başak Çubukçu ile Özgür Arslan imzalı "Engelli olmak: Toplumun yarattığı engeller" başlıklı haber ile Tunca Öğreten'in hazırladığı "Mesut’un omzundaki yük" başlıklı röportaj ödüllendirildi.

Tunca Öğreten, ödülünü TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, Özgür Arslan ise TGC Yönetim Kurulu Üyesi ve Milliyet Gazetesi Haber Araştırma Müdürü Pınar Aktaş'ın elinden aldı.

Pandemi nedeniyle ödüle değer görülen 31 gazeteci, davetliler olmadan farklı saatlerde ödüllerini alarak konuşmalarını yaptı. Aldıkları ödülleri, işsiz, yargılanan ve tutuklu meslektaşlarına, çevre için mücadele edenlere, şiddete uğrayan kadınlara adayan gazeteciler halkın haber alma, gerçekleri öğrenme ve bilgilenme hakkı için mesleklerini yapmayı sürdüreceklerini vurguladılar.

"Mesleğin en keyifli yanı birilerinin hayatını dokunmak"

20 Kasım 2019 tarihinde DW Türkçe’de yayınlanan "Mesut’un Omuzundaki Yük" başlıklı röportaj ile ödül kazanan DW Türkçe muhabiri Tunca Öğreten çok mutlu olduğunu söyledi.

Öğreten törende yaptığı konuşmada, "17 yıldır bu mesleği yapıyorum. Ödül aldığımız haberin kahramanı çöp toplayan Mesut, İstanbul'da çok kötü koşullarda yaşıyordu. Haber yayınlandıktan sonra iyi bir semtte iyi koşullarda yaşamaya başladı. Yaptığımız mesleğin en keyifli tarafı da herhalde birilerinin hayatına dokunmak ve değiştirmek" dedi.

"Dönüşüm ve değişimi ifade ediyor"

29 Kasım 2019 tarihinde DW Türkçe bünyesindeki +90 YouTube kanalında yayınlanan "Engelli olmak: Toplumun yarattığı engeller" başlıklı haberle dereceye giren Başak Çubukçu ve Özgür Arslan da ödüllendirildi.

Başak Çubukçu İstanbul dışında olduğundan ödülünü Özgür Arslan TGC Yönetim Kurulu Üyesi ve Milliyet Gazetesi Haber Araştırma Müdürü Pınar Aktaş'tan aldı. Başak Çubukçu gönderdiği video mesajında "Mesleğimin 26. yılında bu ödülü almak inanılmaz keyifliydi. Cemiyetten aldığım ikinci ödül bu. İnternet dalında ödül almak ayrı bir anlam ifade ediyor. Bu bir dönüşüm ve değişimi ifade ediyor" dedi.

DW Türkçe kameramanı Özgür Arslan
DW Türkçe kameramanı Özgür ArslanFotoğraf: TGC

1996 yılında mesleğe başladığını belirten Özgür Arslan da törende yaptığı konuşmada, "Bu zamana kadar ödülüm yok diye hayıflanırdım. Bu ödülü çok köklü bir meslek örgütünden almak da ayrıca memnuniyet verici" diye konuştu.

Törenin açılış konuşmasını yapan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, "Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülleri’ni özellikle, meslektaşlarımız haberin yokluğunda, haberin gizlendiği ortamda, habercilik yapma refleksi gösterdikleri için çok önemsiyorum" diye konuştu.

"Türkiye gazeteciler hapishanesine dönüşmüş durumda"

Törende ödüle değer görülen Deniz Ayas da Türkiye'de basın özgürlüğünün giderek kısıtlandığını belirterek "Türkiye gazeteciler hapishanesine dönüşmüş durumda. Cezaevindeki tüm meslektaşlarımızı selamlıyorum. Ben de bu dönemde işsiz kaldım. İşsiz gazetecileri selamlıyorum. Bu arada inşallah Yargıtay’dan dönecek, gazetecilik yaptıkları için yargılanan ve tırnak içinde terörist ilan edilen Emin Çölaşan'a, Necati Doğru’ya Metin Yılmaz'a, Yücel Arı'ya, Mustafa Çetin'e selamlarımı iletiyorum. Yaşasın gazetecilik" dedi.

Ödülünü Müyesser Yıldız'a ithaf etti

Köşe yazısı dalında dereceye giren Murat Ağırel ise ödülünü tutuklu gazeteci Müyesser Yıldız'a armağan ettiğini behlirterek "Cezaevinde ödül aldığımı öğrendim. Bunun anlamını size kelimelerle ifade edemem. Karanlığa boğmaya çalıştıkları tek kişilik hücremde bu ödülün anlamı sonsuz ışık anlamına geliyordu. Avukatım bu haberi verdiğinde o karanlığa boğmaya çalıştıkları tek kişilik hücremde sonsuz güneş ışığına maruz kalmış gibi oldum. Çok büyük gurur duydum. Meslektaşlarımızla birlikte doğru haberin peşinde, kamunun haber alma hakkının peşinde koşuyoruz. Ben bu haberi Sincan Cezaevi'nde yatan gazeteci Müyesser Yıldız'a ithaf etmek istiyorum" diye konuştu.

Çalışan çocukların dramı

Gazeteci Tunca Öğreten'in hazırladığı, 20 Kasım 2019'da DW Türkçe'de yayınlanan "Mesut’un omzundaki yük yaşından büyük" başlıklı haberde ise Türkiye'de çalışmak zorunda olan 2 milyon çocuk ve gençten biri olan Mesut Koşarsu’ın yaşamını anlatıyor.

Mesut 7 yaşından beri ailesine bakıyor

Yedi yaşından beri çalışan ve ailesini geçindirmek için çırpınan 14 yaşındaki Mesut Koşarsu, atık toplayarak hayatını kazanıyor. Hiç okula gitmemiş ve okuma-yazma bilmiyor. Toplumun ona bakmak, en iyi eğitim fırsatını sunmak, kötülüklerden korumakla sorumlu olduğu milyonlarca çocuktan biri, ancak tam tersine o bir çocuk değil yetişkin rolünü üstlendiği dünyasında pek çok sorumluluğun üstesinden gelmeye çabalıyor ve başarıyor. DW Türkçe muhabiri Tunca Öğreten, bu büyük evrensel, toplumsal ve temel haklar sorununu Mesut'un sade, masum ve umut dolu anlatımlarıyla yorumsuz aktarıyor. Mesut, taşıdığı yükün ağırlığına rağmen hala yaşam sevincini ve umudunu korumayı başarmış bir genç ve izleyicinin hemen empatisini kazanıyor ve güçlü duruşuyla insanı şaşırtıyor. Haberin güçlü olduğu bir diğer konu da izleyene yük getirmeden, empatiyle Mesut'un yaşamına ortak etmesi.

"Asıl engeli toplum yaratıyor"

Başak Çubukçu ile Özgür Arslan'ın hazırladığı ve DW Türkçe bünyesindeki +90 YouTube kanalında, 29 Kasım 2019'da yayınlanan "Engelli olmak: Toplumun yarattığı engeller" başlıklı haberde bedensel engeli olan genç kadın ve erkeklerin kendi gözünden yaşamları anlatılıyor.

İzleyici, sokağın, işin, okulun, alışverişin ve daha pek çok alanın zaten engellerle dolu olduğu bir ülkede toplumsal duyarsızlığın da eklenmesiyle bu kişilerin hergün karşı karşıya kaldığı güçlükler ile yüzleşiyor. Ancak bu yüzleşme yargılayıcı, kategorize edici, ders verici veya yukardan bakan bir gözle değil, aramızdaki bu yaratıcı, mücadeleci ve başarılı bireylerin ötekileştirilmeden, tüm toplum için nasıl bir zenginlik olduğunu gözler önüne sererek ilerliyor. İzleyici, bir nevi gözlemleyen ve "normal" diye nitelenmeyen o yaşamlardan doğal akışın içinde pay sahibi oluyor.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin 1959 yılından beri verdiği Gazetecilik Başarı Ödülleri yazılı basın, radyo, televizyon ve internet alanlarındaki haber, söyleşi, röportaj, araştırma, belgesel gibi kategorilerden yapılan başvurulara göre dağıtılıyor.

DW/TY,HS

© Deutsche Welle Türkçe