'Tak ve çık' başörtüleri
23 Temmuz 2012Karsten Gollnick elindeki hafif şeffaf, kenarları simli, mor renkli bir örtüyü havaya kaldırıyor ve şunları söylüyor:
“Saçlarınızı topladıktan sonra bu hazır başörtüsünü takabilirsiniz. Önce alnınıza sabitleyin, sonra ensenizden birkaç kez çekin. Şimdi de örtüyü katlayıp bol tutarak boynunuzda çevirin. İşte çoktan hazırsınız.”
Gollnick’in moda şovuna mankenlik yapan Aslı’nın kahverengi saçlarını örtmesi 15 saniye bile sürmedi. 29 yaşındaki Türk kökenli kuaför Aslı, Gollnick’in eşarplarından gayet memnun. Aslı “Bu boneli bir baş örtüsü olduğu için kullanması çok rahat. Şapka gibi kafanıza geçirip örtüyü şal gibi boynunuza doluyorsunuz” diye konuşuyor.
‘Hemen tak ve çık’
Baş örtüsü, dar ve esnek bonenin üzerine sabitçe dikilmiş. Gollnick bu tasarımını “Tak ve çık” olarak niteliyor. Bunun nedenini Aslı şöyle özetliyor: “Çünkü bu, sabah erkenden evden aceleyle çıkıp işe gitmesi gereken kadınlar için ideal bir örtü, yani ‘hemen tak ve çık’ anlamında.”
Aslı, Hamburglu tasarımcının reklam kampanyasının yüzü. Gollnick’in Hamburg'un tüm semtlerinde asılı reklam afişlerinde onun resimleri bulunuyor. Ama Aslı her zaman değil, sadece camiye gittiğinde ya da namaz kıldığında baş örtüsü takıyor.
Karsten Gollnick’in eşarp tasarımlarını satmak için açtığı bir mağazası da var. Hamburg’un yabancıların yoğun olarak yaşadığı semti Veddel’deki dükkanının vitrininde birçok başörtüsü modeli sergileniyor. 47 yaşındaki tasarımcı aslında sinema sektöründen geliyor. Başörtüsü tasarımları yapmaya da bir film setinde Müslüman bir kadın rolü için gardırop hazırlarken başlamış. Gollnick,“Beni kendine çeken tüm egzotik temalar gibi bir anda bu moda aksesuarı ile bir şeyler yapmaktan müthiş keyif almaya başladım” diye konuşuyor.
"Kültürel örtü"
Tüm başörtülerini Gollnick kendisi dikiyor. Pamuk, ipek ve polyesterden şimdiye dek 30 değişik tasarımı mevcut. Gollnick’in hedef kitlesini ise yeni bir stil meraklısı kadınlar oluşturuyor. Zira Gollnick, Almanya’da genelde İslam dinini çağrıştıran baş örtüsünü 'kültürel örtü' olarak niteliyor ve ekliyor:
“Benim yaptığım işin din ile ilgisi yok. Benim işim moda. Yaptığım baş örtü tasarımları, üstü açık arabasını kullanırken saçına eşarp bağlayan monden kadınlardan daha muhafazakâr kadınlara kadar herkese hitap ediyor.”
Gollnick, tasarımları ile baş örtüsü karşıtları ve yanlılarını yakınlaştırmayı da umuyor ve “Hepimiz hoşgörülü ve özgür olmak istiyoruz. Ama başörtüsü sözcüğünü duyunca gözlerimizi kocaman açıp 'Aman Tanrım' diyoruz. Ama aslında bu sadece bir bez parçasından ibaret. Daha büyük bir anlam ifade etmiyor. Belki başka ülkelerde daha farklı algılanıyordur ama biz sonuçta Almanya’da yaşıyoruz ve baş örtüsü burada bir moda aksesuarı” şeklinde konuşuyor.
"Bu girişim, ön yargıları kırabilir"
Bu fikrin Hamburg’da bir hayli işe yaradığı söylenebilir. Gollnick’in dükkanına şehrin her semtinden kadınlar alışverişe geliyor. Kerstin Meyer de onlardan biri. Dükkandan mavi -turuncu ekoseli bir eşarp satın alıyor. Güneş gözlüğünü de takınca bir anda monden bir kadına dönüşüyor. Meyer, bu eşarbı ne zaman kullanacağını şöyle açıklıyor: “Tabii ki hava kötü olunca. Yani havalar biraz serinleyip rüzgar çıkınca. Limanda yürüyüşe çıktığınıza çok işe yarıyor. Gerçi benim saçlarım çok uzun değil ama yine de eşarp kullanınca rüzgardan darmadağın bir hale gelmiyor.”
Eşarplar, Müslüman kadınlardan da büyük rağbet görüyor. İranlı Ayer Dardahi Faşkibu bu dükkanın, toplumdaki Müslüman kadınlara yönelik önyargıları kırabileceğini düşünüyor. Faşkibu, “Baş örtülü kadınlar diyince akla hep peçeli, çarşaflı kadınlar geliyor. Ama bunun böyle olmadığını bu dükkan açıkça gösteriyor. Burada kadınların mutlaka baş örtüsü takmaya zorlanmadığını, kendi arzuları ile bunu tercih etmiş olabileceğini anlamak daha kolay” diye konuşuyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Kathrin Erdmann / Çeviri: Başak Demir
Editör: Beklan Kulaksızoğlu