1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
Hukuk ve AdaletTürkiye

Tahir Elçi davasında üç sanık polise beraat talebi

29 Nisan 2024

Savcılık, Diyarbakır'da devam eden Tahir Elçi cinayeti davasında kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği için biri ihraç edilmiş üç polisin beraatını istedi.

https://p.dw.com/p/4fI3J
Diyarbakır eski Baro Başkanı Tahir Elçi
Diyarbakır eski Baro Başkanı Tahir Elçi Fotoğraf: picture-alliance/AA

Diyarbakır eski Baro Başkanı Tahir Elçi’nin 28 Kasım 2015 günü Sur ilçesinde çıkan çatışmada hayatını kaybetmesine ilişkin dört yıldır devam eden yargılamada sona yaklaşıldı. Mart ayında Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın son duruşmasında dosyanın esas hakkındaki mütalaasını hazırlamak üzere savcılığa gönderilmesine karar verilmişti. Dosyayı inceleyen savcılık, esas hakkındaki mütalaayı hazırlayarak mahkemeye gönderdi. Esas hakkındaki mütalaada, dosyada yargılanan biri ihraç edilmiş üç polisin beraatına karar verilmesi talep edildi. Savcılık, dört sayfalık mütalaada olayı başından itibaren anlattı. PKK'lı Uğur Y. ve Mahsum G.'nin iki polisi öldürdükten sonra ateş ederek sokağa girdiğini, Elçi'nin yaşamını yitirdiği çatışmanın da bu sırada çıktığını belirtildi. Olay günü Elçi'nin yaşamını yitirdiği yerde olay yeri incelemesi yapılmak istendiği kaydedilen mütalaada silahlı saldırıların devam etmesi nedeniyle çalışma yapılamadığı vurgulandı. 30 Kasım günü yeniden olay yeri inceleme çalışması yapıldığını belirten savcılık, silah seslerinin artması üzerine geri çekinildiği ve olay yeri inceleme işlemlerine son verildiğini ifade edildi.  

3 Aralık günü ise bir kez daha olay yeri incelemesi için bölgeye gidildiğini ancak silah seslerinin artması üzerine yapılamadığını belirten savcılık, son olarak 17 Mart 2016’da bölgeye gidildiğini aktardı. 28 Kasım'dan itibaren yaşanan terör olayları nedeniyle olay yeri özelliklerinin büyük ölçüde kaybolduğu belirtilen mütalaada Elçi'nin ölümüne neden olan merminin bulunamadığı kaydedildi. 

Adli Tıp Kurumu'nun ölüme neden olan atışın hangi silahtan, hangi açıyla, kişinin hangi vücut pozisyonu ile nasıl gerçekleştiğinin tıbben ve fiziken bilinemeyeceğine dair raporuna da vurgu yapan savcılık, atışın yönünün tespitinin mümkün olmadığını kaydetti.

Tahir Elçi'nin ölümü 8 yıldır aydınlatılamadı

Görüntülerde kesinti bulunamadı

Mütalaada Adli Tıp Kurumu ve TÜBİTAK’tan gelen uzmanlık raporlarına da dikkat çekildi. Adli Tıp Fizik İhtisas Dairesi Ses ve Görüntü İnceleme Şubesi’nce hazırlanan raporda tüm görüntülerin birleştirilmesi sonucunda Tahir Elçi'nin son olarak görüntü kaydına girdiği kareler ile yerde hareketsiz yattığı tespit edilen görüntü kareleri arasında 12 saniyelik bir boşluk olduğu, kişinin vurulma anını gösteren herhangi bir video kaydının bulunmadığı ifade edildi. 

Raporda, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Foto Film Şube Müdürlüğü kamerasında yapılan incelemede herhangi bir silme işlemi tespit edilemediği ifade edildi. TÜBİTAK tarafından gönderilen raporda ise olay yerini gören Mardin Kebap Evi'ne ait 4 numaralı güvenlik kamerasının açılamadığı, bu cihaz üzerinde yapılan incelemede ise herhangi bir kesme, montaj, silme işlem kaydı bulunmadığı belirtildi. 

"Polisler başka kişiye zarar vermeyecekleri düşüncesiyle ateş etti"

Sanık polisler M.S., F.T., ve S.T.'nin ateş ederek kaçan PKK'lıları etkisiz hale getirmek için görevlerinin icrası kapsamında silah kullandığını belirten savcılık, sanıkların mesleki tecrübe ve yetenekleri ile kaçan PKK'lıları etkisiz hale getirecekleri ve olayda başka bir şahsa zarar vermeyecekleri inanç ve düşüncesiyle hareket ettiklerini kaydetti. Sanık polislerin Tahir Elçi'nin ölümü şeklinde gerçekleşen neticeyi istemediklerini kabul ederek olay bütünlüğü içinde silah kullandıklarına dikkat çekilen mütalaada yargılanan polislere ilişkin kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği belirtildi. 

Mütaalada, "Sonuç olarak sanık polislerin maktule yönelik olarak bilinçli taksirle ölüme neden olma suçunu işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi karşısında (...) suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle beraatine karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur" denildi. 

Tahir Elçi cinayeti davasında biri ihraç edilmiş üç polis "bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek" iddiasıyla 2 ila 6 yıl arasında hapis istemiyle yargılanıyor. Dosyanın firari sanığı olan PKK'lı Uğur Yakışır hakkında ise "iki polisi öldürmek, ülke birliğini ve bütünlüğünü bozmaktan" üç kez ağırlaştırılmış ömür boyu ve 45 yıl hapis cezası isteniyor. 
Olay günü taksi ile Sur ilçesine gelen Uğur Y. ve Mahsum G. iki polisi öldürdükten sonra Yıkıkkaya Sokak'a girmiş, burada polislerle girdikleri çatışmada Tahir Elçi hayatını kaybetmişti. Çatışmada kaçarak kurtulan iki PKK'lıdan Mahsum Gürkan'ın hendek olaylarında öldüğü açıklanmış, Uğur Y.'nin ise Kandil Dağı'ndaki PKK kampında olduğuna dair bir video yayınlanmıştı. 

DW Türkçe'ye sansürsüz nasıl erişebilirim?