Türkiye'nin BRICS'e üyelik başvurusu Alman basınında

AKP Sözcüsü Ömer Çelik'in Türkiye'nin BRICS'e tam üyeliğiiçin "süreç işliyor" açıklaması sonrasında konu Alman basınındaki haber, analiz ve yorumlarda da yer aldı.

Süddeutsche Zeitung'da yer alan yorumda, Türkiye'nin aylardır yeni bir ortak aradığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yıllarca "hasım" olarak gördüğü Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir araya geldiği, şimdi Suriye'de Beşar Esad yönetimi ile ilişkileri normalleştirmeye çalıştığı ifade edildi. Türkiye'nin Rusya veya İran gibi ülkelerle de ilişkileri sürdürdüğü belirtilen yorumda, şimdi de BRICS'e üyelik için başvurması şu şekilde değerlendirildi:

"Bunlar eğer jeopolitik tablo değişirse tekrar sona erebilecek çıkar ittifakları. Recep Tayyip Erdoğan, Batı'nın hakimiyet döneminin artık geride kaldığını anladı. Zaten Batı'nın Türkiye'yi hiçbir zaman tam olarak kabul etmeyeceğine inanıyor, ki pek de haksız değil. Çok kutuplu dünyada ülkeyi arabulucu olarak farklı bloklar arasında konumlandırmak istiyor. Burada en büyük avantajı NATO üyesi olması ve Avrupa'ya yakınlığı. Bunlar olmasa Türkiye BRICS ülkeleri için de o kadar ilginç olmazdı. Bu nedenle de Türkiye Batı'dan hiçbir zaman vazgeçmeyecektir."

FAZ: Türkiye Batı'dan uzaklaşıyor

Frankfurter Allgemeine Zeitung'un (FAZ) internet sayfasındaki "NATO üyesi Türkiye Moskova ve Pekin'e daha fazla yöneliyor" başlıklı analizde ise Türkiye'nin BRICS'e tam üyelik hedefi ile siyasi ve ekonomik alanını genişletmek istediği ve Batı'dan uzaklaştığı görüşü yer aldı. Analizde, Bilim ve Politika Vakfı'nın (SWP) Uygulamalı Türkiye Araştırmaları Merkezi (CATS) uzmanı Jens Bastian'ın değerlendirmelerine de yer verildi. Türkiye'nin BRICS'e üyelik başvurusunu "Ankara, Moskova ve Pekin arasındaki ikili ekonomik ilişkilerde gözlemlenen yoğunlaşmanın bir devamı" olarak değerlendiren Bastian, Çinli elektrikli araç üreticisi BYD'nin Türkiye'de kurmayı planladığı fabrikayı, Rusya'dan Türkiye'ye petrol ihracatının arttığını, Rusya'nın Türkiye'de nükleer santral inşa ettiğini hatırlattı. Bu koşullar göz önünde bulundurulduğunda Türkiye'nin BRICS tarafından kurulan Yeni Kalkınma Bankası'na (NDB) üye olmasının an meselesi olduğuna işaret eden Bastian, "Bu da Ankara'nın önünde yeni finansman fırsatları yaratacaktır" görüşünü aktardı.

WirtschaftsWoche: Bu Batı için bir uyarı

Ekonomi dergisi WirtschaftsWoche'nin internet sayfasındaki analizde ise Türkiye'nin BRICS'e üyeliğinin ne anlama gelebileceği inceleniyor. Analizde, BRICS'e üyelik için başvurunun Türkiye'nin "stratejik eğilimini" gösterdiği belirtildi. BRICS'e üye olan ülkeler arasında ortak hedeflerden çok farklı çıkar ve hedeflerin bulunduğuna işaret edilen analizde, Türkiye'nin BRICS'e üyelik başvurusunun "ne kadar ciddiye alınması" gerektiği soruldu. Bunun çok da ciddiye alınmaması gerektiği belirtilen analizde, "Türkiye için Batı ile olan bağları önemli. Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı hâlâ Avrupa Birliği (AB). AB üyeliğine kabul edilmemesinden duyulan hayal kırıklığı hâlâ Türklerin hafızalarında. Ancak uygulamada gerçekleri kabullenmiş ve Gümrük Birliği çerçevesinde AB ile bağlanmış durumdalar" denildi.

Analizde, Türkiye'nin Batılı bir ittifak olmayan BRICS'e üye olmak istemesinin "belki de kendi değerini artırmak için giriştiği diplomatik bir manevradan başka bir şey olmadığı" ifade edilerek, "Yine de Batılı ittifak sistemine karşı bir uyarı olmalı. BRICS sisteminin hızla büyümesi, ABD liderliğindeki çok kutuplu dünya düzeninde birçok ülkenin fayda sağlayamadığını ve diğer seçeneklerin daha cazip olduğunu gösteriyor" görüşü aktarıldı.

DW/JD, BK

DW Türkçe'ye sansürsüz nasıl erişebilirim?