1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye ile AB birbirine ne kadar muhtaç?

5 Ağustos 2016

Son günlerde Türkiye ile Avrupa Birliği arasında karşılıklı açıklamaların tonu sertleşse de özellikle ekonomik verilere dikkat çeken uzmanlar iki tarafın da birbirinden vazgeçemeyeceğini ifade ediyor.

https://p.dw.com/p/1Jbzf
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Türkiye’deki darbe girişiminin ardından ortaya çıkan idam tartışmaları, insan hakları ihlalleri ile ilgili kaygılar ve Erdoğan'ın mülteci anlaşmasını feshetme tehdidi AB-Türkiye ilişkilerinin gerilmesine neden oldu. Avusturya Başbakanı Christian Kern'in Türkiye'nin AB olmadan iflasa sürükleneceğini iddia etmesi, ardından da müzakerelerin durdurulmasını istemesi tansiyonu daha da yükseltti.

Uzmanların değerlendirmelerine göre özellikle ekonomik açıdan bakıldığında iki taraf da karşılıklı olarak birbirine ihtiyaç duyuyor.

Veriler, özellikle Türkiye ekonomisi için Avrupa Birliği’nin (AB) oldukça önemli olduğunu gösteriyor. Avrupa Birliği Türkiye’nin en büyük ticari partneri konumunda. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın son açıkladığı verilere göre Haziran ayı itibariyle Türkiye’nin ihracatında Avrupa Birliği’nin payı yüzde 48,5 seviyesine yükseldi. 2015 yılının tamamında AB’ye 64 milyar dolarlık ihracat yapılırken, 2016’nın ilk 6 ayında bu rakam 32 milyar dolar olarak gerçekleşerek istikrarlı seyrini devam ettirdi.

Türkiye’ye yapılan yatırımların yüzde 64’ü AB kaynaklı

Sadece ihracat değil doğrudan yatırım açısından da AB’nin Türkiye ekonomisinde önemli bir ağırlığı bulunuyor. 30 Haziran itibariyle Ekonomi Bakanlığı’na veri setine kayıtlı yaklaşık 50 bin yabancı şirketin 23 bini AB merkezli.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın verilerine göre Mayıs ayı itibariyle bu şirketler Türkiye’deki doğrudan yatırımların yüzde 64’ünü gerçekleştirdi. 2002-2016 Mayıs tarihleri arasındaki doğrudan yatırımların büyüklüğü dikkate alındığında ise AB’nin Türkiye’ye yapılan yatırımlardaki ağırlığının yüzde 92 olduğu ortaya çıkıyor.

AB çıpası ekonomik güven açısından da önemli

Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, özellikle doğrudan yatırımlar açısından Avrupa Birliği’nin Türkiye için oldukça önemli olduğuna dikkat çekti. 2005’ten önce Türkiye’nin 2-3 milyar dolarlık uluslararası doğrudan yatırım çektiğini söyleyen Gürsel bu yılda AB ile müzakerelerin başlaması ile doğrudan yatırımların 15-18 milyar dolar seviyesine çıktığını ifade etti.

AB ile ilişkilerin bozulma eğilimi gösterdiğini söyleyen Gürsel, AB olmadan Türkiye ekonomisinin çökmeyeceğini ancak büyümenin tempo kaydebeceğini ve refah kayıpları yaşanacağını belirtti.

Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selva Demiralp’e göre ise AB ile ilişkiler sadece ticaret ve yatırım rakamları açısından değil, Türkiye ekonomisine yönelik güven açısından da önem sunuyor.

Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin yoğunlaştığı 2002-2006 yılları arasında ekonomik olarak ciddi bir gelişme kaydettiğini belirten Demiralp, AB çıpasının Türkiye ekonomisine yönelik algı için hala önemli olduğuna vurgu yaptı.

Türkiye, AB'nin 5. büyük ticaret partneri

AB ekonomisi açısından da Türkiye’nin önemli bir konumda olduğu görülüyor. Türkiye Avrupa’nın 5. büyük ticareti partneri haline geldi. Avrupa Komisyonu Ticaret Genel Direktörlüğü’nün verilerine göre AB’nin Türkiye’ye ihracatı 2011-2014 yılları arasında ortalama olarak yıllık yüzde 1,9 artarken, 2015 yılında bu artış hızı yüzde 5,9’a yükseldi. Birlik ülkeleri ile Türkiye arasında ticaret hacmi 2015 yılında 142,6 milyar dolar oldu. İki taraf arasında dış ticaretten kazançlı çıkan ise AB olarak görülüyor. AB’nin Türkiye’ye ticarette verdiği fazla 2015’te 14,6 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Avrupa, kaliteli işgücünü Türkiye’de buluyor

Bu verilerle paralel olarak AB-Türkiye ilişkilerini yakından takip eden uzmanların değerlendirmeleri de AB ekonomisi açısından Türkiye’nin önemli bir yeri olduğuna işaret ediyor.

AB uzmanı Can Baydarol, resesyon tehdidi ile mücadele eden aynı zamanda İngiltere’nin birlikten ayrılması ve mülteci krizi gibi sorunlarla uğraşan Avrupa açısından Türkiye pazarının kritik olduğunu söyledi.

Ekonomik dinamizmin doğuya kaydığına dikkat çeken Baydarol bu bakımdan AB’nin Türkiye’yi gözden çıkaramayacağı görüşünde.

Bilgi Üniversitesi Avrupa Birliği İlişkileri Programı Öğretim Üyesi Emre Gönen ise Türkiye’de yetişmiş insan gücünün AB için önemli olduğuna işaret etti. Ünlü bir Fransız otomotiv markasının Belçika’da kapanan fabrikasındaki makineleri Türkiye’deki fabrikasına taşıdığına dikkat çeken Gönen bu kararın alınmasında Türkiye’deki kaliteli insan gücünün etkili olduğunu belirtti.

© Deutsche Welle Türkçe

Selçuk Oktay / İstanbul