Türkiye iklim yardımı istiyor

Bonn'da düzenlenen Dünya İklim Konferansı'nda liderler düzeyindeki son müzakere evresi bugün başlıyor.

Konferansa katılan Almanya Çevre Bakanlığı müsteşarı ve müzakereci Jochen Flasbarth, müzakerelerin son aşaması başlamadan önce DW'ye yaptığı açıklamada görüşmelerin yavaş ilerlediğine işaret ederek müzakerecilerin bugün Bonn'da iklim koruma ve tarımla ilgili tek bir belge konusunda fikir birliğine varmalarının altı yıl sürdüğünü kaydetti.

190'ı aşkın ülkenin iklim hedeflerinin iki yıl önceki Paris Konferansı’nda taahhüt edildiği üzere nasıl karşılaştırılabilir hale getirilebileceği sorusunaysa Flasbarth, "Halihazırda birlik ve bütünlük içinde kararlaştırılan bir belge mevcut ve bu süreç hakkında yeterince şey söylüyor" dedi.

Bu yıl Bonn'da gerçekleştirilen hazırlık sürecinin ardından, nihai karar gelecek yıl Polonya'da düzenlenecek konferansta alınacak. Flasbarth, konferanstaki karar sürecine iyi hazırlanıldığını ve konferansın cuma günü planlandığı saatte biteceğinden emin olduğunu kaydetti.

Türkiye neden önemli?

Görüşmelerin yavaş ilerlemesinde Türkiye'nin de aralarında bulunduğu bazı ülkelerin iklim konferansının önüne taş koymasının da rol oynadığı belirtiliyor.  

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iklim değişikliğine uyum sağlama ve sera gazını azaltma adına 2020 yılından itibaren dağıtılacak 100 milyar dolar değerindeki dev fondan öncelikli olarak gelişmekte olan ülkelerin faydalanmasını kabul etmişti. 

Diğer yandan Erdoğan, Bonn'daki müzakerecilerine de Türkiye'nin hızlı bir şekilde gelişmekte olan ülke kategorisine alınması için bastırma talimatı verdi.

Türkiye'nin neden önemli olduğu ve bu talebin neden bir sorun teşkil ettiğine dair soruya Flasbarth, "Türkiye ekonomisinin durumuna, kişi başına düşen milli gelire, ülkenin yoksul ve zengin kısımları arasındaki farka baktığımızda durumun Brezilya ve Çin gibi diğer yeni sanayileşen ülkelerle karşılaştırılabilir olduğunu görüyoruz. Türkiye de bu nedenle başta Yeşil İklim Fonu olmak üzere çeşitli fonlara erişim elde etmek istiyor. Bu fon henüz kabul edilmiş değil. Bu da mantıklı olarak bu fondan yararlanmak isteyenlerin hoşuma gitmiyor ve ben de bunu çözmeye çalışıyorum” şeklinde yanıt verdi.

Flasbarth: Çözüm bulunacağına inanıyorum

Konferansın sonuna kadar soruna bir çözüm bulunacağını umduğunu aktaran Flasbarth, "Ben iki taraf için de adil olan bir öneri sundum ancak bu öneri henüz herkes tarafından kabul edilmedi" dedi ve önerisi üzerinde çalışmaya devam edeceğini kaydetti.

Konferansta bulunan Alman delegasyonu ise "Şayet Alman bir politikacı Türkiye'yi gelişmekte olan bir ülke olarak tanımlamış olsaydı, Erdoğan'ın bunu nasıl bir öfkeyle karşılayacağını tahmin edebiliyoruz” görüşünde.

Donald Trump yönetimi altındaki ABD, şu ana dek İklim Anlaşması'ndan çekilmiş olan ilk ve tek ülke. Erdoğan da talebi yerine getirilmediği takdirde Paris İklim Anlaşması'ndan çekileceği tehdidinde bulunmuştu. Bunun gerçekleşmesi durumunda da Erdoğan'ın ABD Başkanı Donald Trump'la bir araya gelmesi muhtemel.

Ankara'nın hem iklim fonu hem de diğer aktörler tarafından finanse edilen, bölgede Türkiye etrafında yoğunlaşan projeler kapsamında finansman elde etmeyi başarıp başarmayacağı merakla bekleniyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Jens Thurau