1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye-ABD ilişkilerinde 'Gülen' kavşağı

24 Ağustos 2016

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın kritik Ankara ziyareti başlıyor. Ziyaretin en kilit konusunu Amerika’nın Fethullah Gülen’i iade edip etmeyeceğine ilişkin tartışmalar oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/1Jnyt
Treffen von Joe Biden mit Tayyip Erdogan
Fotoğraf: REUTERS/J. Roberts

Ankara’nın “Gülen’in terörist olduğunu Amerika kabul etmeli” dediği ziyaret için uzmanlar, “Amerika Türkiye’yi tatmin edecek bir adım atmazsa ilişkiler çıkmaza girecek” görüşünde birleşiyor.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından Gülen’in iadesine kilitlenen Ankara-Washington hattında ilk yüz yüze temas Amerikan Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford’un Ankara ziyaretiyle gerçekleşmişti. Darbe girişiminin arkasında Amerika’nın da olduğu ve Washington yönetiminin Fethullah Gülen’i koruduğu iddialarının gölgesinde geçen ziyarette “Darbe girişimini biz de kınıyoruz” mesajı veren Dunford, Gülen’in iadesiyle ABD Adalet Bakanlığı’nın ilgilendiğini söylemişti. Dunford’un Ankara ziyaretinin üstünden tam 20 gün geçti. Gülen’in Amerikan yönetimince ‘terörist’ ilan edilmesini ve tutuklanmasını isteyen Ankara’nın bu süreçte Amerika’yla kurduğu her diyaloğun ana konusu Gülen’in Türkiye’ye iadesi oldu. Amerika’ya Gülen’in iade edilmesi için 85 koli gönderildiğini, bu kolilerde Gülen’in özellikle yurtdışı örgütlenmesiyle ilgili dosyaların yer aldığını belirten Türk Adalet Bakanlığı’nın, Washington’a “Gülen örgütünün özellikle Amerika’da finansal açıdan çökertilmesi gerekiyor. Ancak böylelikle tüm dünyadaki etkinliği kırılabilir” mesajı verdiği öğrenildi.

Türkiye’den kendilerine ulaştırılan dosyaları inceleyen Amerikan Adalet ve Dışişleri bakanlıkları yetkilileri Amerikan Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın Türkiye ziyaretinden bir gün önce Ankara’ya ulaştı. Biden’ın Ankara temasları başlamadan önce tarafların Adalet ve Dışişleri bakanlıkları yetkililerinin ilk buluşması gerçekleşti. Amerikan tarafına dosyalar üzerinden “Gülen’in finansal kaynaklarını ve bu kaynakların uluslararası bağlantılarını” anlatan Türk tarafı, toplantıları hafta boyunca sürdürmeyi planlıyor. Toplantılarda Amerika başta olmak üzere Gülen okullarının yurtdışı ağını tümüyle Amerikalı muhataplarıyla konuşacak olan Türk yetkililer, bu ağın finansal kaynaklarının kesilmesinin Türkiye’de hükümetin korunması için ‘hayati önemde’ olduğuna dikkat çekmek istiyor.

Biden'a yeni dosyalar

Amerikan Adalet ve Dışişleri bakanlıkları yetkililerinin ziyaretinden bir gün sonra Ankara’da olacak Başkan Yardımcısı Joe Biden sadece meclis başkanı, başbakan ve cumhurbaşkanı ile görüşecek. Biden’ın bir günlük Ankara ziyaretinde Türk hükümeti için en önemli gündem maddesi yine Gülen’in iadesi. Gülen’in tutuklanıp, Türkiye’ye iade edilmemesi için hiçbir neden olmadığını düşünen Türk hükümeti, ABD’nin Türkiye’nin tüm şikayetine karşın Gülen’i yakın takibe almadığından endişe ediyor. Türk Dışişleri kaynakları Biden'a Gülen'le ilgili yeni dosyalar da sunulacağı bilgisini veriyor ve ekliyor: “Biz de Amerika’dan somut adım istiyoruz. İşbirliğimizin samimi olduğuna inanmak istiyoruz. Biden’ın ziyareti ilişkilerin geleceğini belirlemesi açısından dikkat çekici olacak.”

“Amerika elini taşın altına koyacak mı?”

Biden'la ziyaretin ana konusu Gülen'in iadesi, ancak ziyarette Suriye’deki gelişmeler de ele alınacak. “Suriye’nin toprak bütünlüğü korunmalı” diyen Ankara’nın, IŞİD’le mücadele kapsamında Amerika’yla nasıl ilerleyeceğinin ipuçlarının da Biden’ın ziyareti sonrasında ortaya çıkması bekleniyor. Gülen iade edilecek mi? Taraflar Suriye konusundaki görüş ayrılıklarını kenara mı atıyor? DW’nin sorularını yanıtlayan Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi Başkanı Sinan Ülgen, Biden’ın Gülen’in iadesi konusunda ABD'nin ‘kanıt’ beklentisini yineleyeceğini, iadenin ancak yargı kararıyla gerçekleşebileceğini söyleyeceğini dile getiriyor. “Türk tarafı meseleye sadece Gülen’in iadesi olarak bakmıyor” diyen Ülgen'e göre, Ankara Amerika'nın “Gülen örgütünün üstüne gitmesini”de istiyor.

Gülen’le mücadele konusunda Amerika’nın ‘kritik’ bir ülke olduğunu anlatan Sinan Ülgen, “Türkiye kapısı kapandıktan sonra örgüt için ikinci büyük kapı olan Amerika’nın da kapanması gerekiyor. Örgütün tüm dünyadaki finans kaynaklarının kesilmesi için Amerika’nın harekete geçmesi şart” diye konuşuyor. Ankara’nın Biden ziyaretinde Amerika’nın herhangi bir terör örgütüne nasıl davranıyorsa Gülen örgütüne de öyle davranması gerektiği üzerinde duracağını belirten Ülgen, “Konunun böyle dile getirilecek olması çok önemli. Daha da önemlisi Washington yönetimi bu yönüyle elini taşın altına nasıl koyacak. Temel soru bu” yorumu yapıyor.

Suriye konusunda da Amerika ile zor bir süreçten geçildiğini düşünen Ülgen, Türkiye’nin Suriye’de rejim değişikliğinden çok ülkenin bütünlüğüne ve IŞİD’le mücadeleye odaklanmasının iki ülkenin gündemini yakınlaştırdığını söylüyor. İki ülkenin, IŞİD’le mücadele sonrasında oluşacak güç dengesinde Kürtler'e ne kadar yer açacağı konusunda ayrıştığını belirten Ülgen, “Yakın zamanda bu ayrışmanın da çözümünün mümkün olduğunu söylemek zor” diyor.

“İlişkilerdeki en kritik kavşak”

Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Prof. Mehmet Akif Okur ise Biden’ın ziyareti için DW Türkçe'ye “Türk-Amerikan ilişkilerindeki en kritik kavşaktayız” yorumu yapıyor. Bugün Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden “Gülen tehdidi ve Suriye kaynaklı gelişmeler” olmak üzere iki konu olduğunu belirten Okur, bunun farkında olan Amerikan yönetiminin Biden aracılığıyla Ankara’ya ‘önemli bir adım atma’ mesajı vermesi gerektiğinin altını çiziyor. “Yani Biden, ilişkileri daha da kötüye sürmemek için Gülen örgütüyle mücadelede Türkiye’yi ikna edecek bir çözüm paketi sunmalı” diyen Okur, ziyaretin tarafları tatmin etmediği durumda ilişkilerin aşınacağının kesin olduğunu dile getiriyor.

Okur, Suriye sınırının bu kadar hareketlendiği bir dönemde Amerika’nın Türkiye’yle müttefikliğini kuvvetlendirmek adına da adım atmak durumunda olduğunun altını çiziyor. Suriye’nin geleceği belirlenirken, Amerika’nın Türkiye’nin Rusya ile hareket etmesini istemeyeceğini söyleyen Okur, “Biden, Ankara ile dengeli bir ilişkiyi kurmak zorunda. Bunun için de özellikle Gülen konusunda ikna edici açıklamalar yapıp, Suriye mevzusuna öyle geçmek durumunda” diyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Hilal Köylü/Ankara