Türk gençlerinin zor tercihi
14 Mart 2013Almanya'daki çifte vatandaşlık tartışmalarının odağında, opsiyon modeli bulunuyor. Buna göre, 1 Ocak 1990'dan sonra doğan kökenli gençler 18 yaşına gelene kadar çifte vatandaş sayılıyor. Ancak bu gençlerin 23 yaşına kadar Alman vatandaşlığı ile ailelerin geldiği ülke vatandaşlığı arasında tercih yapması gerekiyor. 23 yaşına kadar ailelerinin geldiği ülke vatandaşlığından çıkmayan gençler Alman pasaportunu kaybediyor.
Federal Alman Meclisi’nde grubu bulunan muhalefet partileri, opsiyon modelinin kaldırılmasını talep ederek, Almanya’da çifte vatandaşlığa izin verilmesini istiyor. Bu çerçevede Sosyal Demokrat Parti, Yeşiller ve Sol Parti’nin hazırladığı üç ayrı öneriye ilişkin olarak çarşamba günü Meclis İçişleri Komisyonu’nda uzmanların görüşleri dinlendi.
Opsiyon modeli anayasaya aykırı mı?
Uzmanların üzerinde uzlaşamadığı noktalardan biri, opsiyon modelinin Alman anayasasına aykırı olup olmadığı. Osnabrück Üniversitesi’nden Prof. Dr. Thomas Gross’a göre, opsiyon modeli anayasaya aykırı. Anayasanın 16’ncı maddesindeki “Alman vatandaşlığı geri alınamaz” ifadesini hatırlatan Gross, sözlerini şöyle sürdürdü: “Alman vatandaşlığının kaybı sadece istisnaî durumlarda ve yasalara dayandırıldığında mümkün. Vatandaşlık yasası çerçevesinde yaygın olarak çoklu vatandaşlığa göz yumulur ve kabul edilirken, opsiyon modeli uygulaması için aynı durum geçerli değil. Bunun yanı sıra uygulama, yasalar önündeki eşitliğe ilişkin de kuşkular doğuruyor.”
Kamu hukuku uzmanı Gross, ayrıca çifte vatandaş olan bir kişinin iki ülkeye sadakat gösteremeyeceği argümanına da karşı çıktı.
Türk gençlerinin askerlik hizmeti
Buna karşılık Konstanz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kay Hailbronner, opsiyon modelinin anayasaya aykırı olmadığı görüşünde. Ancak çifte vatandaşlığa da karşı çıkmayan Hailbronner, karşılaşılan sorunların çözülebileceğini ifade etti.
Yabancılar hukuku uzmanı Hailbronner, özellikle Türk kökenlileri ilgilendiren, uygulamadaki sorunlara dikkati çekti: “Almanya'da askerlik hizmetinin kaldırılması ile şöyle bir durum doğabilir; opsiyon uygulamasına tabi olan Türk kökenlilerin çoğunun Türkiye’de askerlik yapması gerekebilir. Bu Alman uyum politikasına uygun bir durum mudur, bunu sizin yorumunuza bırakıyorum.”
Türk hükümetinin vatandaşları üzerindeki etkisine dikkat çeken Hailbronner uyum politikasına aykırı bulduğu noktalardan birini de şu sözlerle dile getirdi: “Kanımca, Türk hükümeti resmî vatandaşlık politikasının bir parçası olarak, vatandaşlığı sadece ailenin geldiği ülke ile kültürel bağın bir ifadesi olarak görmüyor. Türklere ulaşabilmek için, vatandaşlık son derece bilinçli bir şekilde hukukî meşruluk ve yükümlülükler temelinde değerlendiriliyor.”
Opsiyon modelini savunan, Bremen Üniversitesi’nden Dr. Stefan Luft ise uyumun başarıya ulaşmasında vatandaşlığın değil, toplumsal ve ekonomik hayata katılımın etkili olduğunu vurguladı.
Bürokratik işlemlerin getirdiği yük
Opsiyon modeline karşı çıkan uzmanların üzerinde durduğu bir diğer nokta ise bu uygulamadaki bürokratik işlemlerin getirdiği iş yükü oldu. Hessen Eyaleti'ne bağlı Darmstadt kent idaresinden Martin Jungnickel, 2018 yılından sonra 40 bin ile 50 bin gencin iki ülke vatandaşlığı arasında tercih yapmak zorunda kalacağını hatırlatarak, bunun ilgili kurumlara büyük bir iş yükü getireceğini belirtti. “Kanımca, opsiyon modelinin en geç 2018 yılında kaldırılması gerekiyor” diyen Jungnickel, çünkü bu uygulamanın getirdiği yükün karşılanamayacağını ifade etti.
Yasalarda değişiklik beklenmiyor
Hür Demokrat Parti ile birlikte koalisyonda yer alan Hrıstiyan Birlik Partileri, çifte vatandaşlığa karşı çıkıyor ve opsiyon modelinin kaldırılmasını istemiyor. Bu nedenle de, bu tartışmalara rağmen geçerli olan yasalarda seçimlere kadar değişiklik beklenmiyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Jülide Danışman / Berlin
Editör: Hülya Schenk