Suudi gazeteci muammasında yeni detaylar
10 Ekim 2018İstanbul'daki Suudi başkonsoluğuna girerken görüldüğü 2 Ekim'den beri kendisinden haber alınamayan gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın kaybolmasında rol oynadıklarından şüphelenilen 15 Suudi Arabistan vatandaşına dair detaylar netleşmeye başladı.
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın köşe yazarlığı yaptığı Washington Post, olayın yaşandığı 2 Ekim günü iki özel jetle Riyad'dan İstanbul'a geldiği belirlenen 15 kişi hakkında yürütülen soruşturmaya ilişkin Türk yetkililerden aldığı bilgileri yayımladı.
Soruşturma hakkında bilgi sahibi olan iki kaynağın verdiği bilgiye göre, 2 Ekim Salı günü sabaha karşı İstanbul'a ulaşan ilk uçakta bulunan ve kent merkezindeki iki uluslararası otele yerleşen Suudiler, daha sonra Levent semtindeki Suudi Arabistan Başkonsolosluğuna geçti. Gazete, soruşturmaya yakın kaynakların ifadeleri ve uçuş kayıtlarının, 15 kişilik Suudi ekibinin "işlerini gördükten sonra" aynı gün Türkiye'den ayrıldığını ortaya koyduğunu aktardı. Ekibi taşıyan uçaklardan birinin öncelikle Mısır'ın başkenti Kahire'ye, diğerinin ise Birleşik Arap Emirlikleri'nin Dubai şehrine gittiği belirtildi. Her iki uçak da daha sonra Riyad'a hareket etti. Özel jetlerin, Suudi devletiyle de bağları olan Riyad merkezli Sky Prime Havacılık Hizmetleri şirketine ait olduğu bildirildi.
"İlk uçaktakiler Konsoloslukta Kaşıkçı'yı bekledi"
Gazeteye göre, soruşturmayı yürüten Türk yetkililer, İstanbul'a varan ilk uçaktaki Suudilerin, Kaşıkçı'yı beklemek üzere başkonsolosluğa gittiği görüşünde. Kaşıkçı, Türk nişanlısı Hatice Cengiz ile evlenebilmesi için gerekli belgeleri almak üzere TSİ 13.14'te başkonsolosluk binasına girmişti. Washington Post, akşamüstü saatlerinde İstanbul'a inen jetin ise 1 saat 15 dakika sonra Türkiye'den ayrıldığını bildirdi. Haberde, bu uçakla gelen Suudilerin başkonsolosluğa gidip gitmediğinin bilinmediği belirtildi.
Türk yetkililer, daha önce isimlerinin açıklanmaması kaydıyla uluslararası basına yaptıkları açıklamalarda, Kaşıkçı'nın başkonsolosluk binasında öldürüldüğüne inandıklarına belirtmişlerdi.
Suudi yetkililer, Kaşıkçı'nın kaybolduğu gün İstanbul'a 15 kişilik bir ekip gönderdiği yönündeki haberleri yalanlıyor. Riyad, Türkiye'ye gönderdiği tek ekibin, kayıp gazetecinin bulunmasına yardımcı olunması için yollandığını ve bu kişilerin de İstanbul'a Cumartesi günü ulaştığını belirtiyor.
Suudi Başkonsolosun konutuna giden araç
Washington Post, Türk yetkililerin soruşturmayı genişleterek Suudi Başkonsolos Muhammed el Katibi'nin başkonsolosluk binasına yaklaşık 450 metre uzaklıkta bulunan konutunda yaşananları da aydınlatmaya çalıştığını bildirdi.
Kaşıkçı konsolosluk binasına girdikten yaklaşık iki saat sonra aynı binadan çıkan siyah renkli, film camlı bir Mercedes Vito'nun El Katibi'nin konutuna gittiği belirlendi. Güvenlik yetkililerinin gazeteye verdiği bilgiye göre, bu araç, özet jetle gelen Suudilerden bazılarını taşıyordu.
ABD istibaratı ne biliyor?
Washington Post ayrıca, Kaşıkçı'nın yakalanıp Suudi Arabistan'a götürülmesine dair Suudi yetkililer arasında geçen bir diyaloğun ABD istihbaratına takıldığı bilgisine de haberde yer verdi. Gazeteye bu bilgiyi veren kişi, ABD'nin Kaşıkçı'yı uyarıp uyarmadığını bilmediğini belirtti.
Nişanlısından Trump çiftine çağrı
Kaşıkçı'nın nişanlısı Cengiz, Washington Post için kaleme aldığı görüş yazısında, kayıp gazetecinin durumunun aydınlatılmasına yardımcı olmaları için ABD Başkanı Donald Trump ve eşi Melania Trump'a çağrıda bulundu.
Cengiz, "Başta Kral Selman ve Veliaht prens Muhammed bin Selman olmak üzere Suudi Arabistan'ı da aynı hassasiyeti göstermeye ve başkonsolosluktaki güvenlik kamerası görüntülerini yayınlamaya davet ediyorum" ifadesini kullandı. Cengiz, "Türk hükümet yetkililerinin yeteneklerine inancının" tam olduğunu sözlerine ekledi.
Geçmişte Suudi Arabistan’ın eski istihbarat başkanı Prens Türki bin Faysal'a danışmanlık yapan Kaşıkçı, Veliaht Prens Muhammed bin Selman aleyhindeki görüşleri yüzünden tutuklanabileceği endişesiyle 2017'de ABD'ye taşınmıştı. Kaşıkçı, ABD'ye yerleştikten sonra Washington Post için Suudi Arabistan konusunda yazılar kaleme almaya başlamıştı.
DW,AP,AFP/CÖ,BK
© Deutsche Welle Türkçe