1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Suudi Arabistan'da aşk cesaret işi

17 Ekim 2012

Suudi Arabistan'da gençler ahlâk polisinin baskısından bunalmış durumda. Suudi Krallığı ise bir süredir ahlâk polisinin yetkilerini kısıtlama politikası izliyor. Bu, Arap Baharı'ndan duyulan endişeye bağlanıyor.

https://p.dw.com/p/16RVj
Fotoğraf: dapd

Tıpkı İran’da olduğu gibi Suudi Arabistan’da da ahlak polisi, "İslamî kurallara uygunluğu” denetliyor. Bu ülkelerde baskı daha çok kadınlar üzerinde yoğunlaşsa da erkekler de ahlak polislerinden nasibini alıyor.

Suudi Arabistan'da devlet dini olan Vahabilik'in kurucusu din âlimi Muhammed Bin Abdulvahhab, sadece ekonomi değil, yaşamın her alanında herkesi 'doğru yola' sokmak gerektiğine inanıyordu. Daha 18’inci yüzyılda inanç bekçileri olarak adlandırılan gruplar ellerinde sopalarla, ahlak yolundan çıktığını düşündükleri vatandaşları hizaya getirmeye çalışıyordu. 1918 yılında bu gruplar resmî bir kurum haline gelerek ahlak polisi adını aldı. Güçleri ilerleyen on yıllar içinde iyiden iyiye arttı. Ancak ahlak polisleri, her zaman ülkedeki siyasi duruma bağımlı oldular. Yani muhafazakâr iktidarlar döneminde sertleşip, liberal görüşlü krallar döneminde yumuşamak durumunda kaldılar.

4 bin 500 kişi görevde

Bugün ahlak polisi bünyesinde 4 bin 500 kişi görev yapıyor. Anonim gönüllüler tarafından da destekleniyorlar. İlgi odağında ise özellikle kadınlar yer alıyor. Kadınların çok sıkı giysi yönetmeliklerine uymaları gerekiyor. Fakat Suudi devleti yaklaşık 10 yıldır, polisin yetkisini kısıtlama yönünde bir süreç izliyor. Şimdi ise yetkilerin daha da kısıtlanması gündemde. Örneğin, ahlak polisinin vatandaşları tutuklama ve sorgulama ayrıcalığının sivil polise devredilmesi planlanıyor. Ayrıca artık kafalarına göre soruşturma da yapamayacaklar. Bunun için önce üst birimlerden izin almaları gerekecek. İslami bilimler uzmanı Menno Preuschaft, ahlak polisinin gücünün azalmasında ülkede şu sıralar yaşanan ideolojik gerginliklerin etkili olduğu görüşünde.

Preuschaft, “Suudi Arabistan’da gelenek ve modernizm arasında büyük bir çelişki var. Bir yanda Vahabi öğretisine göre modernizme düşman gibi görünen katıksız bir İslam’ı temsil etme iddiası var. Öte yandan, petrol zenginliği ve küresel modern dünyayla teması korumanın getirdiği çıkarlar doğrultusunda özellikle teknik alanda ve ülkenin açılımını sağlayan diğer alanlarda modernleşme adımları söz konusu. Bu çatışma nedeniyle, Suudi Krallığı, her zaman küçük reform adımları atmaya hazır. Bu adımlar atılmaksızın Mısır’da yaşananlar orada da meydana gelebilir" şeklinde konuşuyor.

Ülkedeki tartışmalar yeni değil. 1990-91 Körfez Savaşı sonrası siyasi reformların başladığını belirten Preuschaft Arap Baharı’nın etkisiyle, ülkede tartışmaların yeniden hız kazandığını belirtiyor: “Şu anki reformların nedenini kesinlikle Arap Baharı’nda aramak gerekiyor. Suudi Arabistan’ın da siyasi çalkantıların yaşandığı diğer ülkelerdeki gibi mücadele etmesi gereken sorunları var. Özellikle demografik durum önemli bir rol oynuyor. Burada toplumda yer bulmakta zorluk yaşayan büyük oranda genç nüfus mevcut. Bilhassa iş yaşamı için geçerli. Tüm bunlar doğal olarak devrim benzeri hareketlere yol açabilecek tetikleyici etkenler. Bu, Suudi Arabistan’ın petrol zenginliği nedeniyle belki daha düşük bir olasılık. Ama hükümet yine de sokaktaki gerginliği açıkça hissediyor.“

'Gençler yalnızlık çekiyor'

Gençlerin yaşadıkları zorluklar umutsuzluktan kaynaklanıyor. Karşı cinsler arasındaki ilişki çok sıkı bir şekilde kontrol ediliyor. Eritre doğumlu yazar Süleyman Addonya, 1980’li yıllarda daha çocuk yaşta Suudi Arabistan’a gelmiş. Yazar 2009 yılında yaşananları baz alarak “Consequences of Love/Aşkın Sonuçları“ adlı romanını yayınlamış. Romanda birbirine âşık iki gencin hikâyesi anlatılıyor.

Süleyman, “Cinsiyetler birbirinden o kadar ayrı ki, karşı cinsiyetin eksikliği sadece yalnızlık duygusu değil aynı zamanda büyük bir duygusal ve fiziksel eksiklik duygusuna da yol açıyor. Bazı gençler, ancak tabii ki hepsi değil, kendi aralarında cinsellik yaşıyor. Ama olay eşcinsellikten ziyade bir ilişki duygusu içinde olmak" diyor.

Gittikçe daha fazla genç, hayatlarını kendi istedikleri gibi yaşayıp, karşı cinsle ilişkilerin yeni temellere oturtulmasını istiyor. Ancak önlerinde büyük engeller var. Suudi Arabistan'da aşk cesaret işi…

© Deutsche Welle Türkçe

Kersten Knipp / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Beklan Kulaksızoğlu