Suriyelilere vatandaşlık tartışması
5 Temmuz 2016İçişleri Bakanlığı’nın çalışması doğrultusunda ilk olarak mevcut vatandaşlık yasasında değişikliğe gidilmesi öngörülüyor. Hükümet, muhalefetten destek alınamazsa Bakanlar Kurulu kararıyla da vatandaşlık işlemlerini yürütebileceğini düşünürken, muhalefet “AKP, sığınmacılar üzerinden siyasi hesaplar yapıyor. Bu hesabın içinde olmayacağız” tepkisini gösteriyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’deki Suriyelilere vatandaşlık hakkı verileceğine ilişkin açıklamasından sonra Başbakan Binali Yıldırım da konuştu. Yıldırım, İçişleri Bakanlığı’nın vatandaşlık konusunda yaptığı çalışmanın tamamlandığını belirtirken, “Türkiye’nin huzurunu bozan, teröre bulaşanları elbette ki vatandaş olarak almayacağız. Kararı, sığınmacıların kendisi verecek. Biz Suriyeli sığınmacıların Türkiye’yi kendi vatanı olarak görmeleri için gerekli ortamı hazırladık” diye konuştu.
Vatandaşlık Yasası’nda Suriyelilere özel düzenleme
Peki İçişleri Bakanlığı nasıl bir çalışma yürütüyor, Suriyeli sığınmacılar için Türk vatandaşlığına geçiş nasıl olacak? DW’nin ulaştığı bakanlık kaynakları “Çalışmayla ilgili ayrıntılar yine Cumhurbaşkanı ya da Başbakan tarafından açıklanacak. Ama biz, çalışmayı devreye sokmaya hazırız” diyor.
Türkiye’de kayıt altında 2 milyon 746 bin Suriyeli sığınmacı var. Kayıt dışı olanlarla birlikte bu sayı 3 milyonu geçiyor. Bakanlık kaynakları, tüm sığınmacıların kayıt altına alınması işlemlerinin hızlandırılacağını ve Vatandaşlık Kanunu’nda yapılacak bir değişiklikle Suriyelilerin vatandaşlığa geçişinin kolaylaştırılacağını belirtiyor. Yani onlar için özel bir düzenleme yapılacak. Vatandaşlık koşullarını yerine getirenler zaten vatandaşlığa alınıyorlar. Bir de Bakanlar Kurulu kararıyla vatandaşlık hakkı elde etmek var ki, eğer yasal düzenlemede sıkıntı çıkarsa Bakanlar Kurulu kararları daha aktif hale getirilebilir. Kayıtlı Suriyeliler, ‘güvenlik raporlarının’ tamamlanmasıyla birlikte Bakanlar Kurulu kararıyla vatandaşlığa geçebilecekler. Burada kayıt sırasına dikkat edilecek.
Bakanlık kaynakları vatandaşlığa başvuruların dışında kimsenin vatandaşlığa zorlanmayacağını belirtiyor. Vatandaşlığa geçişte öncelik ‘meslek sahibi’ olanların olacak. Suriyeliler diğer yabancılar gibi nitelikli iş gücü koşulunu sağlamaları durumunda ‘çalışma kartı’ uygulamasından yararlanabilecekler. Bu kart için daha geniş değerlendirmeler önümüzdeki süreçte yapılacak.
Entegrasyon eğitimi
Bu noktada Suriyeliler için bir entegrasyon eğitimi de planlanıyor. Kısa dönem bir eğitim sonrasında vatandaşlık hakkı elde edilebilecek. Bu eğitimlerle ilgili son değerlendirmeler sürüyor. Vatandaşlık için temel kriter “Türk vatandaşı olduğunda topluma ne gibi bir katkı sağlayacağının kesinleştirilmiş olması” olacak. Güvenlik soruşturmasını geçen sığınmacıların, Türkiye’de ‘iş yapabileceğine’ kanaat getirildiğinde vatandaşlığın da yolu açılabilecek. Bu işlemler ilk bakışta ‘uzun sürecekmiş’ gibi görünse de, bürokrasinin hızlandırılması için tüm bakanlıklar uyum içinde çalışacak. Vatandaşlık hakkı elde eden Suriyeliler askerlik yapabilecek, üniversite eğitiminden yararlanmak için sınava girmek zorunda olacak. Suriyelilerin, Türk vatandaşı olması onlara Türkiye’de mülk edinmenin de yolunu açacak.
“Amaç Türkiye’yi kutuplaştırmak”
Hükümet nüfus işleriyle ilgili yeni düzenlemeleri meclisin gündemine bayramdan sonra getirmeyi planlasa da, muhalefet hükümetin bu yöndeki çalışmalarına şüpheyle yaklaşıyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, hükümetin açıklamalarıyla ilgili olarak DW’ye konuşurken, Suriyeli sığınmacılara mülteci statüsü verilemediğini hatırlatıyor ve “Bu statüyü veremeyen hükümet, vatandaşlık hakkı vermek için harekete geçiyor. Sonra Twitter’da –ülkemde Suriyeli mülteci istemiyorum- kampanyası başlıyor. Amaç tamamen ülkeyi parçalamak, insanları birbirine düşürmek, Türkiye’deki kutuplaşmayı artırmaktır. Çünkü AKP, hiçbir zaman sığınmacı konusuna insani açıdan yaklaşmadı” diyor.
Ağbaba, “Biz, kategorik olarak sığınmacılara vatandaşlık hakkı verilmesine karşı değiliz ancak hükümetin ne yapmak istediğinden öte nasıl yapmak istediğini kimse anlayamadı. Ortalığı şüpheye vermek, anlamsız açıklamalarla sorunu geçiştirmek de toplumdaki güvensizliği daha da artırmıştır” derken, hükümete tepkilerini şöyle özetliyor:
“Erdoğan’ın söylediği gibi olursa, yani 3 milyon insanın bir anda vatandaş yapılması durumunda toplumda travma yaşanır. Biz, Göç ve Uyum Bakanlığı kurulmasını istiyoruz. Entegrasyon, belirli bir zaman zarfına yayılan, bir yolu yöntemi olan olgudur. Erdoğan’ın aklınddaki plan hem Türkiye için hem de Suriyeli mülteciler için çok tehlikeli bir plandır. 3 milyon insanı topluma entegre etmeden vatandaş yapmak, AKP’nin uzak olduğu farklı kesimlere yönelik çok kapsamlı bir toplum mühendisliği projesi ile açıklanabilir. Bunu daha önce yapan bir Hitler vardı. 21.yüzyılda böylesi bir düşünce sadece –akıl dışı- diye tanımlanır. “
“Gündem değiştirme çabası”
Hükümetin Suriyeli sığınmacılara vatandaşlık hakkı verme girişimi MHP’de “Hükümetin gündem değiştirme çabası” olarak algılanıyor. MHP’li Mehmet Günal DW’ye “Erdoğan kendi kafasına göre yasa değiştireceğini mi zannediyor? Mecliste tartışmadan ne yapmaya çalışıyor? Popülist söylemleriyle gündem değiştirmeye çalışıyor” değerlendirmesi yaptı. Günal, “Ahıskalı Türkler dahil vatandaşlık bekleyen yüzlerce insan varken Suriyelilere neden öncelik tanınacaktır? Sınır güvenliği yokken, sınırdan kimin girip çıktığı belli değilken Suriyeliler’e vatandaşlık vermek, bundan müjde verir gibi bahsetmek yanlıştır. Türkiye’de yüzlerce işsiz insan var, siz onların sorunlarını çözdünüz de Suriyeliler mi kaldı? Bu işin maddi boyutu hesaplandı mı?” derken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘kendince siyasi hesaplar yaparak sığınmacıları da bu hesaplara alet etmek istediğini’ öne sürdü. “Biz buna izin vermeyeceğiz. Konuyu mecliste tartıştıracağız” diyen Günal, “AKP tam olarak ne yapmak istediğini, nasıl yapmak istediğini kamuoyuna açıklamalı. Ülkedeki siyasi spekülasyonlara bir yenisi eklenmemelidir” dedi.
“Nüfus mühendisliği”
HDP’li Mithat Sancar da DW’ye yaptığı değerlendirmede hükümete tepkisini “Mültecileri korumaya yönelik her türlü girişime 'evet' deriz ancak AKP nüfus mühendisliği yapıyor. Herkes biliyor ki AKP bugüne kadar sığınmacıları insan olarak değil malzeme olarak gördü ve hesap yaptı. Şimdi de onlardan kazanç elde etmeye çalışıyor. Ama tehlikeli bir hesap yapıyor. Gayri insani bir hesap yapıyor. Aklınca kendine yeni seçmen yaratıyor. Cumhurbaşkanının sığınmacıları pazarlık haline getiren anlayışı ne kadar tehlikeliyse, sığınmacılar üzerinden ırkçı kampanyalar yürütmek daha da tehlikelidir ki, ülkenin hali ortadadır” sözleriyle dile getirdi.
© Deutsche Welle Türkçe
Hilal Köylü / Ankara