Su sorunu Stockholm’de masaya yatırıldı

“Sorumluluklar ve çıkarlar nasıl paylaşılmalı” başlığı altındaki Stockholm Su Konferansı’nda Pazartesi gününden beri bu konu tartışılıyor. Konferans 140 ülkeden 2000 dolayında uzman katılıyor. Su kaynaklarının hoyratça kullanılması, artmakta olan nüfusa paralel olarak önümüzdeki yıllarda başgöstermesi beklenen su sıkıntısının önüne geçilebilmesi için neler yapılması gerektiği de çalışma gruplarındaki ana tartışa konuları.

Bu konunun her yıl sürekli gündemde olması boşuna değil. Zira korku senaryoları üreten uzmanlara göre, su tüketimi bu haliyle devam ettiği takdirde 15 yıl sonra tarımsal üretimde sorun yaşanacağından gıda sıkıntısı da başlayacak. Oysa su konusundaki çalışmaları nedeniyle bu yıl 150 bin dolarlık ödül kazanan Hindistan kökenli Kanada vatandaşı Prof Asit Biswas’a göre ise dünyadaki su kaynakları bugünkü dünya nüfusunun beş katına bile yeter de artar. Prof. Biswas, su sıkıntısının başlıca nedeninin kaynakların hoyratça kullanılması olduğunu belirtiyor.

Uzmanlara göre bunun nedeni de az gelişmiş ülkelerdeki bilinçsizlik ve teknolojiye harcayacak maddi kaynakların kısıtlı olması. Ancak bütün tartışmalar dönüp dolaşıp su kaynaklarının kullanımında sorumlu davranılmasının zorunluluğunu gündeme getiriyor.

Sınır Aşan Sular

Konferansta, sorumluluk ve işbirliğiyle ilgili konu ise “Sınır Aşan Sular” başlığı altında tartışıldı. Bu oturumun ana konuşmacısı Ohio Kent Üniversitesi’nden Dr. Olcay Ünver’di. Olcay Ünver, Fırat ve Dicle örneğinden hareketle sınıraşan sular konusunda nasıl sorumlu davranılması gerektiği üzerinde durdu. Fırat ve Dicle nehirlerinden nasıl yararlanılması gerektiği konusunda kurulmuş olan uluslararası bir komitenin de başkanı olan Ünver, Türkiye’nin komşu ülkelere ihtiyaçlarını gözeterek su verdiğini anlattı.

Oturuma katılan Devlet Su İşleri Genel Müdürü Hasan Basri Yüksel de Türkiye’deki akarsularla, yaşanan kuraklıkları istatistiklerle sergileyerek Suriye ve Irak’a verilen suları rakamlarla ifade etti. Merkezi Londra da olan Hidroelektrik enerjisi Organizasyonu başkanı Prof. Doğan Altınbilek de Türkiye’nin barajlar politikasını anlattı. Su uzmanları arasında tanınmış bir isim olan Prof. Doğan Altınbilek’e, yeni bir örgütlenmede de sorumluluk verildi.

Yolsuzluklar gözlem altına alınıyor

Su kaynaklarının değerlendirilmesinde gözlenen yolsuzlukları saptamak ve önlemler alınmasını sağlamak amacıyla kurulan örgütlenmeye merkezi Berlin’de bulunan Dünya Şeffaflık Örgütü öncülük etti. Yeni örgütlenmenin liderliğini Şeffaflık Örgütü’nün lideri David Nussbaum üstlenirken, Doğan Altınbilek de başkan yardımcısı seçildi.

Meksika’da geçen Mart ayında toplanan Dünya Su Konferansı’nda Dünya Su Konseyi’nin yönetim kuruluna seçilen Doğan Altınbilek, Stockholm Su Konferansı sırasında vaktinin bir bölümünü de gelecek yıl Türkiye de toplanacak iki su konferansının ön ilişkilerine ayırdı. Stockholm Su Konferansı bir başka ve güzel haber de 2009 da İstanbul’da toplanacak olan Dünya Su Sempozyumu’nun su uzmanları arasında şimdiden heyecan yaratmış olduğu.