131210 Stockholm Anschlag PK

Cumartesi günü İsveç’in başkenti Stockholm’ün merkezinde birkaç dakika aralıkla meydana gelen iki patlamaya dair araştırmalar son hızıyla devam ediyor. Konuyla ilgili soruşturmayı yürüten İsveçli Başsavcı Thomas Lindstrand, İsveç polisinin İngiliz polisiyle yürüttüğü ortak çalışmaya büyük maddi kaynak aktarıldığını ve soruşturmada en son metodların kullanıldığını bildirdi. Lindstrand saldırganın kimliğinin ise büyük ölçüde belirlendiğini kaydetti:

"Saldırganın kim olduğunu yüzde 98 tespit etmiş bulunuyoruz ama elimizde henüz resmi bir kimlik yok. Yani DNA testi ya da akrabaları aracılığıyla bir kimlik tespiti yok. Ama buna rağmen saldırganın kimliği konusunda emin sayılırız.''

''Saldırganla ilgili başka dosya bulunmuyor''

Başsavcı bombaların büyük ihtimalle bir hata sonucu aktif hale geçtiğini ve o nedenle planlanandan önce patlayan bombadan sadece iki kişinin yaralandığını belirtti. Saldırganın üzerinde büyük miktarda patlayıcı madde taşıdığını, bundan da hedefinin fazla sayıda insanı öldürmek olduğunun anlaşıldığını belirtti. Başsavcı yaptığı resmi açıklamada saldırganla ilgili şunları sözlerine ekledi:

"Saldırgan 1981 doğumlu ve Ortadoğu kökenli. Tam olarak hangi ülkeden geldiği kesinlik kazanmadı. Saldırgan, 1992 yılından beri İsveç vatandaşı ve uzun yıllar hem İsveç'te hem de İngiltere'de yaşamış. Terörle mücadele biriminde saldırganla ilgili herhangi başka bir dosya bulunmuyor.''

İngiliz ve İsveç basınında yer alan haberlerde ise saldırganın Abdül Vahab El Abdali adında Irak asıllı bir İsveç vatandaşı olduğu belirtiliyor.

Saldırganın suç ortağı var mı?

Başsavcı Lindenstrand, saldırganın 2001 yılında İsveç'te ortaöğrenimini tamamladıktan sonra İngiltere'ye taşındığını ve Londra'da fizik tedavi eğitimi aldığını kaydetti. 2004 yılında eğitimini tamamlayan saldırganın daha sonra bir süre Luton şehrinde yaşamaya devam ettiğini söyledi. Başsavcı, 28 yaşındaki saldırganın suç ortağı olup olmadığının kesinlik kazanmadığını kaydetti:

"Bu bilgiler tabii her an değişebilir ama şimdiye kadar edindiğimiz bilgilere göre, saldırgan tek başına hareket etmiş görünüyor. Ama tecrübelerimize dayanarak da biliyoruz ki böyle saldırılar genelde birden fazla kişiyle düzenleniyor. Saldırı her ne kadar sonuca ulaşamasa da gayet iyi planlanmış görünüyor. O nedenle soruşturmamızda, saldırgana yardım edenler olduğundan yola çıkabiliriz.''

İsveç polisi, olası suç ortaklarını tespit etmek ve saldırganı eyleme geçiren nedenler üzerine daha fazla bilgiye ulaşmak için Müslüman cemaatlerin temsilcileriyle biraraya gelecek. Soruşturma kapsamında saldırganın ailesinin de sorgulandığı açıklandı, ancak görüşmenin içeriği ile ilgili bilgi verilmedi. Saldırıdan önce polis birimlerine ulaşan mesajın, saldırganın cep telefonundan gönderildiği de kesinlik kazandı.

Almanya da tetikte

Noel öncesi terör saldırısı olasılığına karşı güvenlik önlemlerinin artırıldığı Almanya da İsveç'te yaşananların ardından tetikte. Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanı Joachim Herrmann, bu saldırının Almanya’da da sergilenmesinden endişe ettikleri iki temel saldırı şeklinden biri olduğunu kaydetti. Herrmann, fanatik bir saldırganın, Batı, Hrıstiyanlık ya da kapitalizme karşı cihad adı altında saldırı düzenlemeye karar vermesi ve bu çeşit bombalar hazırlamasından kaygı duyduklarını ifade etti.

Almanya'da, Pakistan ve Afganistan'daki terör kamplarında eğitim almış 50 ila 80 tehlikeli şahsın bulunduğunu belirten Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanı, polis sayısını artırmanın, bu tür saldırıları sadece sınırlı biçimde engelleyebileceğini söyledi. Sokaktan geçen herkesin paltosunun altında patlayıcı taşıyıp taşımadığının kontrol edilemeyeceğini belirten Herrmann, burada güvenlik önlemlerinin sınırına ulaşıldığını vurguladı.

© Deutsche Welle Türkçe

Albrecht Breitschuh / Çeviren: Başak Demir

Editör: Beklan Kulaksızoğlu