090710 Srebrenica UN
11 Temmuz 20101995 yılında Bosna Savaşı sırasında yaklaşık 8 bin Boşnak Müslüman, Birleşmiş Milletler tarafından güvenli bölge ilan edilen Srebreniça'da, kenti ele geçiren Sırp birlikler tarafından öldürülüp, toplu mezarlara gömülmüştü. Bugüne kadar pek çok toplu mezar açıldı ve yaklaşık 8 bin 372 kişinin kemikleri bulundu. 6 bin 557 kişinin kimliği tespit edildi. Pek çok kişi ise kayıp.
"Neden önlenmedi?"
1994-1998 yılları arasında Birleşmiş Milletler barış harekâtlarının planlamasından sorumlu Alman ordusu komutanlarından Manfred Eisele, 15 yıl sonra bugün bile yaşananları tam olarak açıklığa kavuşturmanın imkânsız olduğunu söylüyor. Eisele, pek çok ülkenin bölgeye diplomat ve asker göndererek etkili olmaya çalıştığını belirtiyor. Bu görevlilerin ifadelerinin BM raporlarına yansımamasının ise Eisele’ye göre bir nedeni var: Savaştan sonra bu kişilerin ifade vermesine izin verilmedi. General, Bosna Savaşı’nda Avrupa ülkelerinin üstlendiği rolün, Avrupa’nın yakın tarihi ile bağlantılı olduğunu savunuyor. Eisele, “Balkanlar'daki ihtilaflar 20’inci yüzyıl’ın başından itibaren Avrupa ülkelerinin başkentlerinde çok önemli rol oynadı. 1995 yılında başkentlerde yaşananlar, büyük oranda bu ülkelerin 1914'te benimsedikleri tutumla yakından bağlantılıydı" şekline konuşuyor.
General Eisele, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Srebreniça'daki 40 bin Müslüman’ı koruma amacı taşıdığından şüpheli. Hollandalı gazeteci Huub Jaspers’in son araştırmaları da bu yönde. Jaspers'in araştırmaları BM Güvenlik Konseyi'ndeki ülkelerin, Sırbistan’ın saldırı planından önceden haberdar olduğunu ortaya koyuyor. Gazeteci, Birleşmiş Milletler’in katliamın başlıca sorumlusu olduğu görüşünde. Jaspers, “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Srebreniça’da yaşananların baş sorumlusudur. Güvenlik Konseyi üyesi ülkelerin istihbarat servisleri hazırlıklardan haberdar edilmişti. Bu bilgileri almış olmalarına rağmen hiçbir şey yapmadılar. Bu dramı önlemdiler. “Peki, ama neden?” Bugün karşı karşıya olduğumuz en önemli soru bu" diyor.
"BM'nin dokunulmazlığı kalkmalı"
Hollanda Hükümeti de Srebreniça Katliamı’ndan sorumlu tutuluyor. Zira Birlemiş Milletler tarafından güvenli bölge ilan edilen Srebreniça, Birleşmiş Milletler Barış Gücü’ne bağlı Hollanda tugayı tarafından korunuyordu. Birleşmiş Milletler’in Sırp birliklerine havadan saldırma önerisi de, askerlerinin hayatından endişe duyan Hollanda tarafından reddedilmişti. Neticede katliam önlenmedi, Birleşmiş Milletler Barış Gücü olaylara seyirci kaldı. Katliam kurbanlarının avukatı Axel Hagedorn, Hollanda’nın yetkili üst düzey mahkemesinde ve Avrupa Adalet Divanı’nda Birleşmiş Milletler’in dokunulmazlığının kaldırılması için mücadele ediyor. Avukat, “Birleşmiş Milletler’in sorumluluğu çok açık, çünkü Hollanda karşı çıkmış olsa bile müdahale etmek zorundaydı. ‘Biz soykırımı önlemeliyiz’ demeliydi. Birleşmiş Milletler yargılanacak olursa, Hollanda ile Birleşmiş Milletler’in karşılıklı olarak birbirini suçlaması mümkün olmayacak. Tutulmayan bir söz, bu Birleşmiş Milletler ya da Hollanda olaylardan dolayı özür dilemedikçe büyük bir travma olmaya devam edecek. Af dilenmemesi bile çok korkunç bir şey" diyor.
Ratko Mladiç hâlâ firarda
Srebreniça halkının bugün sadece yüzde üç ila beşi Müslüman, çoğu da aile fertlerini kaybetmiş kadınlar. Katliamın ardından pek çok Boşnak ailesi Bosna’yı terk ederek, ABD, Yeni Zelenda, Kanada gibi ülkelere göç etti. Katliam emrini veren Sırp birliklerinin Generali Ratko Mladiç ise hâlâ firarda.
Selma Filipovic / Çeviri: Başak Özay
Editör: Ahmet Günaltay