1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Soçi'de Erdoğan-Putin buluşması

3 Mayıs 2017

Erdoğan ve Putin, son iki ay içinde ikinci kez biraraya gelecek. Rus savaş uçağının Türkiye tarafından düşürülmesiyle yaşanan kriz aşılsa da iki ülke arasındaki dostluk henüz eski seviyesine ulaşamadı.

https://p.dw.com/p/2cGGz
Erdogan und Putin Treffen in Moskau
Fotoğraf: REUTERS

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Çarşamba günü Soçi'de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile biraraya gelecek. İki lider son olarak 10 Mart'ta Moskova'da görüşmüştü. Putin'in daveti üzerine 3 Mayıs Çarşamba günü Soçi'de gerçekleşecek görüşmede ikili ekonomik ilişkilerin ele alınacağı bildirildi.

Putin'in Türkiye'nin Rusya’yı "sırtından vurması” olarak nitelendirdiği, 2015 yılının Kasım ayında Su-24 tipi bir Rus savaş uçağının Suriye sınırında Türkiye tarafından vurulmasına kadar Ankara ve Moskova arasındaki ekonomik ilişkiler ekonomik olumlu bir gelişme gösteriyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uzun süre tereddüt ettikten sonra yaşanan olay nedeniyle özür dilemesi Türk-Rus ilişkilerinin yeniden düzelmesini sağladı. Ancak iki ülke arasındaki dostluk bu olaydan önceki düzeyine henüz ulaşmadı.

"Ankara domateslere yönelik yaptırımla kurtulamayacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 10 Mart'ta Moskova'ya yaptığı ziyarette Rusya'dan beklentileri karşılanmadı. Türkiye'de üretilen domatesin Rusya'ya ihraç edilmesinin önündeki ambargo kaldırılmadı. Putin, Rus savaş uçağının vurulmasının ardından, Türkiye'nin sadece "domatese yönelik sınırlamalarla”  kurtulamayacağını ifade etmişti. Ancak domatese uygulanan ambargo, Türkiye'deki sebze üreticilerini olumsuz yönde etkiledi. Domates, Rusya'ya yapılan ihracattaki en önemli ürünler arasındaydı.

Bu buluşmanın ardından Rusya Türkiye'den yapılan gıda ithalatına yönelik yaptırımları gevşetme kararı aldı. Artık narenciye, lahana, karanfil, soğan ve erik, kiraz, kayısı, şeftali gibi meyveler Rusya'ya ihraç edilebiliyor. Ancak bu ambargo tamamen kaldırılmadı. Türkiye'de üretilen salatalık, elma ve armut hâlâ ambargo kapsamında bulunuyor. Türk üreticilerin tahminlerine göre tarım ürünlerinin ticaret hacmi ambargo uygulanmasından bu yana sadece yüzde 15 oranında arttı.

Wirtschaftsbeziehungen zwischen Russland und Türkei Marktstand Früchte
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/M. Shipenkov

Türkiye Rus tahıl ürünlerinin ithalini zorlaştırdı

Fakat Ankara da, Rusya'nın uyguladığı yaptırımlara karşılık verdi. Türkiye'nin Rusya'dan gelen tarım ürünlerine yüksek gümrük vergisi uygulaması sonucu, Rusya da önemli bir pazarını kaybetmiş oldu. Bu durum özellikle Rusya'nın ihraç ettiği mısır, fasulye ve ayçiçeği yağı gibi ürünleri etkiledi. Türkiye'nin vergileri yüzde 9 ile 130 arasında artırması, Rusya için Mısır'dan sonra ikinci önemli pazar olan Türkiye'nin Rus tahıl ürünlerine kapanması anlamına geldi.

Bu durum Rusya için ağır bir kayıp oluşturdu. Rusya'nın ekonomik durumuna ilişkin Rus uzmanlar tarafından nisan ayında hazırlanan bir rapor, uygulanan yüksek gümrük vergileri nedeniyle yaşanan kaybın bir buçuk milyar dolara kadar yükseldiğini ortaya koydu.

Esad'a ilişkin görüş ayrılıkları

Türkiye ve Rusya'nın karşılıklı ticari sınırlamaları kaldırmaları, Suriye sorununa çözüm bulmaktan daha kolay görünüyor. Suriye topraklarında düzenlenen askeri operasyonlara katılan Türkiye ve Rusya, bölgede kendi çıkarları doğrultusunda bir tutum izliyor ve ülkede savaşın nasıl sona ereceğine dair farklı görüşleri savunuyorlar.

Özellikle de Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın geleceğine ilişkin görüş ayrılıkları dikkat çekiyor. Ankara, Suriye sorununun başından beri ülkede iç barışın sağlanması için Esad'ın en kısa zamanda iktidarı bırakması gerektiğini savunuyor. Erdoğan, bundan bir süre önce Reuters haber ajansına verdiği mülakatta, Esad iktidarda kaldığı sürece Suriye'de çözüm sağlanamayacağını ifade etmişti.

Rusya ise Esad'ı desteklemediğini vurguluyor. Erdoğan, bu sorunu Putin ile görüştüğünü ve Putin'in Esad'ın avukatlığını yapmayacağı yönünde güvence verdiğini dile getirmişti. Ancak gerçekten Rusya Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı destekliyor ve silahlı muhalif güçlere karşı mücadelesine yardım ediyor. Moskova resmi olarak Suriye'de izlediği tutuma başka bir alternatif görmüyor. Putin'in sözcüsü Dimitri Peskov, "Ordusunun ülkenin büyük bölümünü kontrol altına alan isyancılara karşı mücadele ettiği Esad'ın ülkenin meşru lideri” olduğunu vurguladı. Peşkov, Rusya'nın terörizme karşı mücadeleye destek verdiğini de sözlerine ekledi. Bu nedenle de Rusya'nın Esad'ı desteklemekten vazgeçmesinin istenmesini absürt olarak nitelendiren Peşkov, bunun Esad'ın IŞİD'e karşı verdiği mücadeleye desteğin kesilmesi olacağını ifade etti.

© Deutsche Welle Türkçe

Mikhail Bushuev