Soylu'dan kayyum yorumu: Tamamen hukuki
21 Ağustos 2019Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediye başkanlarının haklarındaki terör soruşturmaları nedeni ile görevden alınmasına tepkiler büyürken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan yapılan eleştirilere yanıt geldi. HDP’li belediye başkanlarının görevden alınmasının 'yasal ve hukuki' bir işlem olduğunu dile getiren Bakan Soylu, "Demokrasiyi Truva Atı olarak kullananlara müsaade etmeyeceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi'nde yabancı medya temsilcileriyle bir araya gelen Süleyman Soylu, hem mülteciler sorunu, hem de HDP'li belediye başkanlarının görevden alınmasına yönelik açıklamalarda bulundu. Üç HDP'li belediyeye kayyum atanması uygulamasının Anayasa’nın 127 maddesine ve Belediye Kanunu’nun 45. ve 47. maddelerine göre yapıldığını dile getiren Bakan Soylu, "Yapılan işlemler yasalar tarafından İçişleri Bakanlığı’na verilen yetki ile yapılmıştır" dedi.
İngilizce dosya dağıttı
Bakan Soylu, belediye başkanlarının görevden alınması için yargı kararlarının beklenmesi gerektiğine yönelik eleştirilere de "Adam PKK’ya açık destek veriyor, bunu görüyor ve soruşturma açıyorsunuz. Ne yapacaksınız yani, dava bitene kadar bu yardımın da devam etmesine göz mü yumacaksınız? Haliyle, dava bitene kadar açığa alıyorsunuz. Bu tedbirdir" yanıtını verdi.
Bakan Soylu, yabancı basın mensuplarına üç belediye başkanı hakkında öne sürülen, PKK'ya destek verdikleri yönündeki iddiaları içeren İngilizce bir dosya da sundu.
"Kayyum değil vekil atadık"
Geçtiğimiz dönemlerde HDP'li belediyeler üzerinden çukur ve barikat eylemlerinin organize edildiğinin, belediye araçlarının bombalı eylemlerde kullanıldığının, belediye araçlarıyla dağdaki militanlara erzak, silah ve malzeme taşındığının tespit edildiğini söyleyen Süleyman Soylu, bu gelişmeler ışığında üç belediye başkanının görevden alındığını kaydetti. 'Kayyum' ifadesine de karşı çıkan Soylu, "Kayyum sözü yanlış bir sözdür. Biz oraya kayyum atamadık, belediye başkan vekili atadık ve yasaların bize verdiği yetkiye dayanarak atadık" dedi.
Bunun yanı sıra seçildikten önce ve seçildikten sonra söz konusu üç belediye başkanının PKK’yı destekleyici, moral verici, açıkça örgüt taraftarlığı anlamına gelen eylemleri olduğunu da öne süren Soylu, "Türkiye bu terör örgütüyle mücadele ederken, seçilmiş olmanın örtüsü altında PKK yandaşlığı yapılmasına izin veremezdik. Kanunun bize yüklediği sorumluluk çerçevesinde de görevimizi yerine getirdik" diye konuştu.
Soylu, "Demokrasiyi Truva Atı olarak kullananlara müsaade etmeyeceğiz" dedi.
"HDP devlete meydan okuyor"
HDP’nin 31 Mart seçimlerinde bu belediye başkanlarını aday gösterirken "devlete meydan okuduğunu" savunan Bakan Soylu, "Bu kişilerin devam eden soruşturmaları olduğu bilindiği halde, Ahmet Türk bir önceki dönemde görevden alındığı halde, tekrar aday gösterilmiştir. HDP, demokratik süreçleri ısrarla provoke etmektedir" dedi. Soylu, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk'ün terör suçundan ağır cezada devam eden iki yargılaması, savcılıkta ve İçişleri Bakanlığında yürütülen toplam yedi adet soruşturması bulunduğunu; Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı’nın ağır cezada bir yargılaması ve 11 soruşturması; Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bedia Özgökçe Ertan'ın ise bir yargılama ve dokuz soruşturması bulunduğu bilgisini verdi.
"Uygulama, Avrupa normlarına uygun"
Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi başta olmak üzere 'kayyum' uygulamasına yönelik itirazlara karşılık İspanya Yüksek Mahkemesi'nin Batasuna kararını ve bağımsızlık isteyen Katalan milletvekillerinin tutuklanmasını örnek veren Soylu, şunları söyledi:
"Herhangi bir kanunsuzluk veya yasal boşluk söz konusu değildir. Yapılan işlem Avrupa normlarına uyuyor mu? Evet, uyuyor. 1999 tarihli Venedik Kriterlerinden 3. maddede, şiddet kullanımını savunan ya da şiddeti politik araç olarak kullanan siyasi yapıların yasaklanması veya feshedilmesi haklı görülmüştür. Ayrıca Batasuna’nın kapatma kararına karşı yapılan itirazı AİHM reddetmiştir."
İmamoğlu’na yanıt: İşlerine baksınlar
Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kayyum uygulamasına yönelik yaptığı "Umarım tekrar seçilen belediye başkanları görevlerine dönerler. Herkes haddini bilecek" açıklamasının sorulması üzerine ise, "Tavsiyem işlerine baksınlar. Bir de kendilerini gülünç duruma düşürmesinler, cahilce yorum yapıyorlar" dedi.
Avrupa’ya 'ayrımcı' eleştirisi
Konuşmasında Türkiye'nin coğrafi ve kültürel konumu sebebiyle uyuşturucu, göç ve terörle eş zamanlı olarak yüzleştiğini dile getiren Soylu, dünyanın hiçbir ülkesinin göçle Türkiye ölçüsünde yüzleşmediğini söyledi. Başta Avrupa olmak üzere batı ülkelerini bu konuda 'ayrımcı' ve 'ikiyüzlü' bir tavır takınmakla suçlayan Soylu, Türkiye'nin göç sorunu için bugüne kadar 40 milyar dolar harcadığını ve sınır güvenliği için çok büyük yatırımlar yaptığını aktardı.
Ülkenin doğu sınırlarında sınır güvenlik duvarları, güvenlik yolları, termal kameralar, güvenlik kuleleri, sınır aydınlatmalarından oluşan entegre bir sınır güvenlik sistemi kurmaya devam ettiklerini anlatan Bakan Soylu, şunları söyledi: "Buradan bütün dünyayı, buna katkı koymaya davet ediyoruz. Özellikle Avrupa'nın bu konuda kendi medeniyet değerleriyle, ilkeleriyle çatışan uygulamalarının da en kısa sürede son bulmasını ve uluslararası hukukun gereklerini yerine getirmelerini umuyoruz. Aksi takdirde göç konusundaki bu bencil tavrın, birliğin geleceğini tehdit edeceği endişesini taşıyoruz. Hatta bunun işaretlerini görüyoruz."
"Kayıtlı Suriyeli sayısı 3 milyon 649 bin"
Soylu, güncel verilere göre Türkiye'de geçici koruma statüsüyle bulunan Suriyeli sayısının 3 milyon 649 bin milyon kişi olduğunu kaydederken, ülkesine geri dönenlerin sayısının 347 bin, yasal ikamet izniyle Türkiye'de bulunan yabancıların toplamının ise bir milyonun üzerinde olduğunu aktardı.
Soylu, "2017'de 485 bin Suriyeli geldi Türkiye'ye, 2018'de 280 bin, 2019'da ise şu ana kadar 70 bin kişi geldi. Akım devam ediyor. Gönüllü geri göndermeleri gerçekleştiriyoruz. Bayramda 110 bin kişi, 40 bini İdlib'e olmak üzere gitti" dedi.
"İstanbul’dan sonra sıra Ankara ve Bursa’da"
İstanbul’daki kayıtsız Suriyelilerin kayıtlı oldukları kentlere gönderilmelerine yönelik uygulamanın 30 Ekim’e kadar uzatıldığı bilgisini de veren Soylu, kaydı olmamasına rağmen İstanbul’da çocuğu okula giden 2 bin 600 ailenin ve SGK girişi olanların bu uygulamadan muaf tutulacağını söyledi. İstanbul’daki uygulamanın yakın dönemde Ankara ve Bursa için de hayata geçirileceğini ifade eden Bakan Soylu, bu kentlerdeki kayıtsız mültecilerin de farklı şehirlere yönlendirmek için çalışmalara başladıklarını ifade etti.
Aram Ekin Duran
©Deutsche Welle Türkçe