Soylu ile Arslan arasında tartışma büyüyor
24 Eylül 2020Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu arasındaki gerginlik, kamuoyuna açık bir şekilde sürüyor.
Soylu, dün akşam TGRT Haber'e yaptığı açıklamalarda AYM kararları ve Arslan ile ilgili sert eleştirilerde bulundu.
AYM'nin, 2016'da "Bu Suça Ortak Olmayacağız" başlıklı bildiri imzalayan ve "terör örgütü propagandası" suçundan ceza alan "Barış Akdemisyenleri" için aldığı hak ihlali kararını eleştiren Soylu, "Bir terör örgütü, bir PKK bildirisi bu. AYM bu bildiriye düşünce özgürlüğü diyor. AYM'nin aldığı bir kararı eleştirmek benim hakkım" dedi. Soylu, AYM'nin Can Dündar'ın tutuklanmasıyla ilgili de hak ihlali kararı verdiğini hatırlattı.
AYM kararlarında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatına uyulmasını da eleştiren Soylu, "Bizim AYM, AİHM'in şubesi midir? Nedir bu batıcılık hayranlığı? sorusunu yöneltti.
"FETÖ" göndermesi
"AYM Başkanı, Polis Akademisi Başkanı'ydı. Aldığı komiser yardımcılarının yüzde 41'ini FETÖ'den ben ihraç ettim" diyen Soylu, "İlmin kibrine kapılmayın. Türk yargısı büyük bir sınav veriyor" diye konuştu.
Soylu daha önce yaptığı bir açıklamada, "Şehirlerarası karayollarında gösteri yürüyüşleri düzenlenemez" hükmünü AYM'nin iptal etmesini eleştirerek AYM Başkanı Arslan'a "Madem özgür bir ülkeyiz, ana caddelerde, sokaklarda özgürce yürüyüş hakkının ortadan kaldırılmasını onayladınız. Polis koruması almana gerek yok. Bisikletinle işe git gel bakalım. Anayasa Mahkemesi Başkanı'na söylüyorum kendi arabamla tek başına gitmeye ben varım. Sen var mısın?" diye tepki göstermişti.
Arslan "Eleştirmek için okuyup anlayabilmek gerekir" demişti
Zühtü Arslan ise dün yaptığı bir açıklamada isim vermeden Soylu'ya seslenerek "Kararlara yönelik bazı eleştirilerden görüyoruz ki kararlarımız okunmadan, bazen de okunduğu halde yeterince anlaşılmadan eleştirilmektedir. Sağlıklı bir eleştiri, okumayı ve okunanı doğru anlamayı gerektirmektedir" yanıtını vermişti.
AYM'nin ihlal kararları arasında “ifade özgürlüğü” şikâyetlerinin önemli bir yer tuttuğuna dikkat çeken Arslan, "Terörle mücadele tarihinde demokratik devletlerin zaman zaman düştükleri bir tuzak vardır. Bazen hukuku bir kenara bırakarak ya da bir süre askıya alarak mücadele etme zorunluluğundan bahsedilir. Aslında bu, tam da teröristlerin istediği şeydir. Hukuku ayak bağı olarak gören bir anlayış ve uygulamanın, verilen haklı mücadeleye gölge düşürebileceği ve uzun vadede ağır maliyetlere yol açabileceği bilinmektedir" ifadelerini kullanmıştı.
Eleştirinin eleştirilenler bakımından etkili ve faydalı olabilmesinin büyük ölçüde kullanılan üsluba bağlı olduğunu söyleyen Arslan, kullanılan dilin kimliği ve kişiliği yansıttığını belirterek "Elbette herkes dilediği üslubu tercih etmekte serbesttir. Ancak yargı kararından ziyade kararı verenlere odaklanan ve eleştiri ötesine geçen ifadelerin fayda getirmeyeceği, zira eleştiriyi mecrasından uzaklaştıracağı açıktır" demişti.
DW/BK,HS
© Deutsche Welle Türkçe