Sokağın sesi 'güvenlik' diyor
31 Ekim 2015Milyonlarca kişinin sandık başına gideceği günün öncesinde Ankara'da seçimlerin izine rastlamak neredeyse mümkün değil. Sanki tüm kent tatile çıkmış gibi. Sokaklarda birkaç seçim afişi görülüyor. Küçük bir market işleten Abbas Yıldırım bu durumu süresi uzatılan tatile bağlıyor ve seçim heyecanının olmamasıyla açıklıyor: "Coşku yok, daha yeni seçim yapıldı. O kadar çok sorun var ki çözülmesi gereken. Ama beklentilerimizin karşılığını alamıyoruz. Bir belirsizlik var."
Songül Düzgün ise heyecanlı, daha çok da meraklı: "Elbette heyecan var. Kim kazanacak? Seçimlerin sonrasında ne olacak? Şartlar nasıl değişecek? Gelip vaatlerde bulunuyorlar, bunların ne kadarını hayata geçirebilecekler? Vergiler artacak mı?”
Ankara'ya sessizlik hakim
Düzgün'ün gündelik hayatla ilgili endişeleri var. Ankara Bahçelievler 7. Cadde'de bir pastanede çalışıyor. Burası canlı, alışveriş mekanlarının olduğu bir cadde. Özellikle de haftasonları trafikte sıkışan otomobillerden yankılanan yüksek sesli müzikle daha da canlanıyor. Ama bu cumartesi ortalığa sessizlik hakim. Birçok insan ya evde, ya pazar gününü bekliyor ya da çoktan tatile gitmiş. Pazartesi günü okullar kapalı ve 5 günlük bir kaçış birçok insan için cazip.
Bu, hükümetin seçimleri tatil zamanına denk getirerek seçmeni oyla kumsal arasında tercih yapmaya zorladığı ilk seçim değil. Ancak bu, kritik bir seçim olduğu için birçok insan durumun farkında ve pazar günü sandık başında olmak için hazırlıklarını yapıyor. Ankara'ya birkaç günlüğüne gelen İstanbullu Güven Erkin Erkal da onlardan biri. Seçim için tekrar İstanbul'a dönecek olan Erkal oy kullanmak için sabırsızlanıyor.
"Üzülmekten yorulduk"
Televizyon ve radyoda müzik programı yapımcısı ve yazar olan Erkal sandıktan bir koalisyon talebinin çıkacağına ve bu kez liderlerin harekete geçmesi gerektiğine inanıyor. Erkal, "Koalisyon kurması gerekenler artık hangi konularda anlaşıp hangi konularda anlaşmadıklarını zaten biliyorlar. Ortak bir zeminde buluşmaları gerekiyor" diyor ve ekliyor: "Koalisyon kurmayı başaramazlarsa ne olacağını düşünmek bile istemiyorum. Daha da kötü günler mi göreceğiz? Yüzümüz hiç gülmeyecek mi? Surat asmaktan, üzülmekten yorulduk."
40 yıldan uzun süredir Ankara'da fotoğrafçılık yapan ve siyasi çevrelerle de yakın teması olan Mustafa Altunalan güvenlik ve huzur istiyor. Fenerbahçe taraftarı olan Altunalan “Televizyonda Barcelona ya da Bayern Münih'in bir maçını izlediğim zaman insanların yüzlerine bakıyorum. Endişeden iz yok. Herkes takımının başarısını düşünüyor. Bizde insanlar bir futbol maçı izledikleri zaman takımlarının başarılı olmasını istiyorlar ama bir yandan da buraya bir bomba konmuş olabilir mi, bir yerlerde patlama olacak mı, işsiz kalır mıyım, yeniden kriz olacak mı? diye düşünüyor. Bu endişelerin artık son bulmasını istiyorum” diyor.
Üçüncü seçim endişesi
Pazar günü yaklaşırken son haftalarda üçüncü bir seçim olacağı yönündeki söylentiler de insanların sandığa olan inancını kaybetmelerine neden oluyor. Taksici Tuğrul Türker de onlardan biri: “Ortada bir heyecan yok çünkü seçimler tekrar ediliyor ve insanlar güvensiz. Herkes eğer aynı sonuçlar çıkarsa üçüncü bir seçimin gelip çatacağından endişeli.” Türker bombaların patlamadığı, insanların fikirlerini özgürce söyleyebildiği ve herkesin barış içinde yaşadığı bir Türkiye umut ediyor.
Kendini ifade etmekten duyulan korku son derece gerçek. Büyük bir mağazada çalışan 24 yaşındaki Onur seçimlerle ilgili görüşünü söylemeyi kabul ederken, soyadını vermeyi ve fotoğraf çekilmesini istemiyor. "İnsanlar ne düşündüğünü söylemekten korkuyor. Ben bir koalisyon olacağını sanmıyorum. Eğer istedikleri oyları alamazlarsa bizi üçüncü bir seçim bekliyor. Tekrar iktidar olabilmek için ellerinden ne geliyorsa yapacaklardır” diyor.
Onur'un karamsarlığına karşın birçok kişi liderlerin birlikte çalışmaktan başka seçeneği olmadığına inanıyor. Sokaktaki insan, ülkenin güvenlik ve istikrarı konusunda endişeli. Siyasetçilerin Türkiye'yi tekrar rayına sokup sokamayacağını Kasımın ilk haftaları gösterecek.
©Deutsche Welle Türkçe
Seda Serdar/Ankara