"Seyahat konusunda Türkiye'ye haksızlık yapılıyor"
2 Temmuz 2020Volkswagen'in (VW) Türkiye'deki yatırımını durdurma kararını yorumlayan Braunschweiger Zeitung, bu kararın ekonomik nedenlerle alındığını belirtiyor:
"Volkswagen kemerleri sıkıyor. Likiditenin güvence altına alınması gerekliliği ile milyar euroluk bir yatırımı birbiri ile uyumlu kararlar değil. Ayrıca VW'nin Almanya içi ve dışındaki tüm tesislerinde baskı artmış olacaktı. Türkiye'deki fabrika için başka noktalarda istihdamı azaltma kararının arkasında ne holdingin yönetim kademesi ne de işçi temsilciliği durabilirdi. Sonuçta ahlaki bir karar yerine tamamen işletme ekonomisi mantığına uygun bir karar alınmış oldu."
Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye'den gelenlere yönelik seyahat kısıtlamasını uzatma kararını değerlendiren Stuttgarter Nachrichten, Türkiye'nin bu karardan şikayetçi olmakta haklı olduğunu ifade ediyor:
"Türkiye, Avrupa Birliği ve Almanya ile olan zorlu ilişkilerinde sürekli kendine adil davranılmadığını söyler durur. Türklerin bu eleştirisi genelde doğru olmasa da koronavirüs ile ilgili seyahat uyarıları tartışmalarında onlara hak vermek gerekiyor. Almanya'nın, koronavirüs koşulları berbat olan İngiltere'den gelenlerde tehlike görmeyip Türkiye'den gelenlere bu gerekçe ile yaklaşmasının sebebi herhalde bu ülkelerde alınan sağlık tedbirleri olamaz."
Almanya Adalet Bakanı Christine Lambrecht, çocuklara yönelik cinsel suçlar işleyenler ve bu suçlara ait görüntüleri barındıranlara bir yıldan başlayan hapis cezası öngören bir yasa tasarısı hazırladı. Frankfurter Allgemeine Zeitung, söz konusu tasarıyı destekleyici bir yorumla sayfalarına taşıyor:
"Suçlular sadece kendini güvende hissetmekle kalmıyor, öyleler de. Zira soruşturma yürüten birimler onlarla ilgili verilere ulaşamıyor. Bu noktada gerçekten karar vermek lazım: Çocuklara yönelik şiddet ile mücadele verilerin korunmasından daha önemli mi değil mi? Hem şahısların kişisel bilgileri üzerindeki temel haklarının korunduğu ama aynı anda internetin en karanlık noktalarının da aydınlatılabildiği bir uygulama mümkün olmak zorunda. Şüpheli kişilerin internet sitelerindeki verilerine kamu birimleri tarafından ulaşılması ve bunun yaptığı olumsuz çağrışım üzerine yeniden düşünmemiz gerekiyor. 'Tüm araçları kullanmak'... Kulağa hoş gelen bir ifade ancak galiba uygulama farklı. Burada, güya daha gelişmiş muhitlerde kendine yer edinmiş bir, çocuklara yönelik şiddete karşı körelme hali etkili gibi görünüyor. Bu körelme hem faillerin yaptıklarını şiddet olarak adlandırmıyor hem de bunun takibatını yapmıyordu. Ancak artık bunları yapmanın zamanı geldi."
Aynı konuyu yorumlayan Neue Osnabrücker Zeitung da Bakan Lambrecht'in tasarısına destek veriyor:
"Daha sert cezalar genelde, dikkatleri yerine getirilmesi gereken ödevden başka tarafa çeken siyasi bir refleks olarak karşımıza çıkar. Ancak art arda ortaya çıkan çocuklara yönelik bir dizi iğrenç şiddet olayından sonra, Adalet Bakanı Christien Lambrecht'in fikrini değiştirmesi ve suçluların hapis cezalarını uzatmaya yönelik girişimi doğru. Çocuklara cinsel şiddette bulunan suçludur. İğrenç şiddet görüntüleri izlemekten zevk alan, bu fotoğraf ve videoları yayan kişilerin düşük cezalarla kurtulma şansı olmamalı."
dpa / ET,HS
© Deutsche Welle Türkçe