Sinan Ateş cinayetinde Suriye bağlantısı: Tetikçi kaçtı mı?

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesinin üzerinden beş gün geçti. Ancak cinayetin tetikçisi olduğu öne sürülen Eray Özyağcı ile planlamasında rol almakla suçlanan Dodo lakaplı Doğukan Çep halen yakalanamadı. 

DW Türkçe'nin ulaştığı bilgilere soruşturma, tetikçi ve onunla bağlantılı Doğukan Çep'in yakalanmaması nedeniyle diğer bağlantılara ulaşma noktasında tıkandı. Savcılık, cinayetteki MHP bağlantılı diğer kişilerin durumunu ise soruşturmadaki ilk aşamanın tamamlanması sonrasına bıraktı. Ancak Özyağcı ve Çep'in yakalanamaması, olayın nedeni ve kendilerini azmettiren kişilere ulaşmakta adli makamların elini zayıflatıyor. 

Soruşturma kapsamında şimdiye kadar 17 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Ankara Adliyesi'ne dün çıkarılan şüphelilerden üçü, tasarlayarak kasten öldürme suçundan tutuklandı. Cinayet sırasında tetikçi Eray Özyağcı'nın kullandığı motosikleti kullanan Vedat Balkaya da tutuklanan isimlerden biri oldu. Balkaya'nın cinayetten bir gün önce İstanbul'dan motosiklet ile Ankara'ya geldiği, olay yerinde tetikçi ile keşif yaptığı iddia edildi. 

İfadelerinde ne söylediler?

Olayın ardından kaçarken Kocaeli Darıca'da yakalanan Balkaya'nın ifadesinde suçlamaları kabul etmeyerek "Eray Özyağcı bana bir husumetlim var, onun için Ankara'ya gidelim" dediği öğrenildi. Emniyet kaynaklarından alınan bilgiye göre, tetikçi Eray Özyağcı, cinayet sırasında Balkaya'nın kullandığı motosikletten indikten sonra, Ateş'in bürosunun karşısında park halinde duran bir aracın arkasına saklandı. Bir süre burada bekleyen Özyağcı, Sinan Ateş'in çıktığını görünce aracın arkasından ateş etmeye başladı. Özyağcı, daha sonra kendisini bekleyen motosiklete binerek olay yerinden uzaklaştı. 

Cinayet öncesinde tetikçileri evinde saklayan Hakan Saraç ise "Beni İstanbul'dan bir arkadaşım aradı. 'İki arkadaş Ankara'ya gelecek, kalacak yerleri yok ilgilenir misin?' dedi. Ben de o yüzden evime kabul ettim. Cinayetle ilgim yok" iddiasında bulundu.

Diğer yandan şüphelilerin iz bırakmamak için olay sırasında içinde hat takılı olmayan telefon kullandığı ve yalnızca wife üzerinden irtibat kullandıkları belirlendi. 

Bugün ise arasında MHP İstanbul İl Yöneticisi Ufuk Köktürk'ün bulunduğu 4 şüpheli daha adliyeye sevk edildi. 

Suriye Türkmen Dağı'nda mı saklanıyorlar?

Cinayetin aranan iki firarinin geçmişiyle ilgili de dikkat çekici bilgiler ortaya çıktı. Ertan Özyağcı ile Doğukan Çep'in bir dönem Suriye'de Türkmen Dağı olarak bilinen bölgeye gönüllü giderek burada rejim güçleri ile YPG'ye karşı "savaştığı" belirtiliyor. Bu isimlerin Türkmen Dağı'na milis olarak giden milliyetçi gruplar içerisinde olduğu ifade ediliyor.

Doğukan Çep'in Gülsuyu'ndaki Hasan Ferit Gedik cinayetinden aranırken hem Gürcistan hem de Suriye'deki Türmen Dağı bölgesinde saklandığı başka bir iddia.

Firarda olan bu şüphelilerin şimdi de benzer şekilde Suriye'ye kaçtığı üzerinde duruluyor.  Bu nedenle bölgede görev yapan güvenlik güçleri uyarıldı. 

Soylu ilk kez konuştu

Cinayetin ardından uzun süredir sessiz kalmayı tercih eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise bugün Ankara'da gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtladı. Cinayete ilişkin ayrıntılı bilgi vermeyen, soruşturmanın Ankara Başsavcılığı ve Ankara Emniyet Müdürlüğü koordinasyonunda yürüdüğünü belirten Soylu, tetiği çekenler haricinde iki kişinin arandığını söyledi. Soylu, "Buradaki soruşturmanın selameti açısından elbetteki söyleyeceklerim buradadır" dedi. 

İsim vermeden cinayette MHP'li bazı isimlerin suçlanmasını eleştiren Soylu, şu ifadeyi kullandı: 

"Ama bir çizgiyi ifade etmem lazım. Sosyal medya dedikoduları ve tezviratlarla adım atmak bir soruşturmayı selamete getirmez. Herkesle ilgili söylenen sosyal medya tezviratları var. Buradan bir siyaset üretmek ve tüketmeye çalışmak bir soruşturmayı selamete getirmez. Bu kadar açıktır. Milletimiz emin olsun. Sonuçlar, araştırmalar hepsi, soruşturmalar kamuoyu nezdinde bilgilendirilerek yürüyecektir."

Semih Yalçın'dan 'dillerini keseriz' açıklaması

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın da yazılı açıklama yaparak cinayet konusunda MHP'nin suçlanmasına üstü kapalı gözdağı verdi. Yalçın, şunları kaydetti: 

"Davamızı, Ülkücü Hareketi ve partimizi ilgilendiren hassas konularda sessizliğimiz sakın ola ki aczimize yorulmasın. Sabrımızı sınayanlara da hayat ve siyaset dersi vermekten imtina etmeyiz. Yeri ve zamanı geldiğinde konuşur; desise, entrika ve fitne erbabını susturmasını biliriz. Vakti geldiğinde Hazreti Ali'nin kılıcı Zülfikar olur; şer güruhunun zehir saçan dillerini kesip bozguncuların boynunu koparırız."

İki ismin açıklamasının, cinayet soruşturmasının MHP'li isimlere uzanmasını nasıl etkileyeceği ise şimdilik bilinmiyor.