'Selefi gibi olmak istemedi'
13 Şubat 2013Alman asıllı Papa 16’ncı Benedikt‘in, yaklaşık 8 yıllık görev süresinin ardından, ilerleyen yaşı ve sağlığını gerekçe göstererek 28 Şubat'ta görevden ayrılacağını duyurması, tüm dünyada şaşkınlık yarattı. Ancak bu karar, saygıyla da karşılandı. Papa’nın bu kararından onun en yakınındaki kardinallerin bile haberi yoktu. Sadece çok yakınındaki birkaç kişiye bu kararı danışmıştı.
Onlardan biri olan erkek kardeşi Georg Ratzinger, Papa ile görüşmesini şöyle anlatıyor: "Aramızda çok dramatik bir konuşma geçmedi. Kararını anlattı ve bu karara pek de sevinmeyeceğimi tahmin ettiğini söyledi. Tüm bunları dramatikleştirmeden, gayet doğal ve tarafsız olarak anlattı… Önce çok şaşırdım ama kendi fiziki ve zihinsel gücünü doğru kestireceğine ve bulunduğu makamın değerini bildiğine inanıyorum. O nedenle makamın gerektirdiklerini değerlendirip büyük sorumluluk sahibi bir karara imza attığı için, onun bu kararına saygı duyuyorum."
16’ncı Benedikt’in ya da Papa olmadan önceki adıyla Joseph Ratzinger’in görevini bırakma kararı Filipinler‘den Nijerya’ya, Meksika’dan Çin‘e kadar dünyanın her köşesinde büyük yankı buldu. Ancak hemen her yerdeki tepkiler aynıydı. Şaşkınlık ve saygı. Bir Filipinli kadın "Papa’nın biraz dinlenmeye ihtiyacı var. Bugüne dek çok şey yaptı. Katolik Kilisesi’ndeki büyük sorumluluğunu iade etmesi, büyük bir tevazunun göstergesidir" diye konuşurken Çinli bir adam "Ona barışçıl bir emeklilik dilemeliyiz. Başta çok şaşırdık ama bu kararı tabii ki kabul ediyoruz" diyor.
"İkinci Jean Paul gibi olmak istemedi"
İtalyan gazetesi Il Sole 24 Ore, Papa’nın bu tarihi kararı, bundan yaklaşık 3 ay kadar önce geçirdiği kalp ameliyatından sonra aldığını yazdı. Vatikan ise hiçbir hastalığın Papa’nın bu kararından sorumlu olmadığının önemle altını çiziyor.
Gazateci ve Katolik Haber Ajansı KNA’nın Genel Yayın Yönetmeni Ludwig Ring-Eifel’ın bu konuya ilişkin değerlendirmesi şöyle: "Bence Papa her şeyi selefinden daha farklı yaşadı. Çünkü 16’ncı Benedikt, selefi Papa 2’nci Jean Paul’ün ağır hastalığına rağmen makamını nasıl götürdüğüne tanık oldu. Muhtemelen o zaman 'Eğer bu kadar yaşlanır ve güçten düşersem Jean Paul’ün yaşadıklarını yaşamak istemiyorum' diye kendi kendine bir söz verdi. Bence bu kararın ardında örnek alınacak böyle bir anlayış yatıyor."
Papa’nın bu sürpriz kararı birçok yeni tartışmayı da beraberinde getirdi. Bunlardan ilki Papa’nın halefinin kim olacağı ve nasıl olması gerektiği. Köln Kardinali Joachim Meisner’e göre bir sonraki Papa da en az Benedikt kadar yüksek bir eğitim seviyesine, insanî tecrübeye ve her şeyden önemlisi de sağlıklı bir vücuda sahip olmalı ve 70 yaşını geçmemiş olmalı. 16’ncı Benedikt, 2005 yılında seçildiğinde 77 yaşındaydı.
16’ncı Benedikt 28 Şubat’ta görevinden ayrılacak. Bu tarihten sonra 15-20 gün içerisinde bir sonraki Papa’yı seçmek için Kardinaller Meclisi toplanacak. Tüm dünyadan toplam 117 kardinal bu seçimde oy kullanacak. Katoliklerin yeni ruhanî liderinin bu kardinaller arasından seçilmesine kesin gözüyle bakılıyor. Oysa teoride her erkek Katolik, Papa seçilebilir.
Katolik Kilisesi'nde reform çağrıları
Papa’nın halefine dair yapılan spekülasyonlar artıyor. Ancak yine de favori bir isimden söz etmek için henüz erken. 16’ncı Benedikt’in halefinin bir İtalyan ya da Avrupa dışından bir kardinal olabileceği tahmin ediliyor. Milano Başpiskoposu Angelo Scola ve iki Afrikalı isim; Ganalı kardinal Peter Turkson ile Nijeryalı kardinal Francis Arinze ismi geçenler arasında.
Diğer yandan Katolik Kilisesi'nde reform yapılması gerektiğine yönelik çağrılar da artıyor. Ancak Papa’ya eleştirel yaklaşan teologlardan Alman Hans Küng, Katolik Kilisesi’nin gelecekte reform odaklı bir Papa tarafından yönetileceğini düşünmüyor. Küng, 16’ncı Benedikt’in birçok koyu muhafazakâr Kardinali göreve atadığını ve bu sayede zaten halefi için yapılacak seçimin yönünü tayin ettiğini kaydediyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Başak Demir
Editör: Başak Özay