Sel felaketinde "fiyasko" tartışması
19 Temmuz 2021Almanya'nın batı kesimlerinde geçen Çarşamba gecesi etkili olan şiddetli yağışlar sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı 163'e yükseldi. Çok sayıda kişiden hâlâ haber alınamaması nedeniyle ölü sayısının daha da yükselmesinden endişe ediliyor.
Felaketten en ağır etkilenen Rheinland-Pfalz eyaletinde bugün 17 kişinin daha cesedinin bulunmasıyla ölü sayısı 117'ye yükseldi. Yetkililer, telefon şebekelerinin bazı bölgelerde hâlâ tam işlemediğine işaret ederek kaç kişinin kayıp olduğuyla ilgili belirsizlik olduğunu belirtiyor. Eyalet İçişleri Bakanı Roger Lewentz de Ahrweiler bölgesinde sular çekildikçe ve kilerlerden su pompalandıkça cesetlerle karşılaşıldığını, ölü sayısının daha da artacağını belirtti. Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde de son verilere göre 46 kişi yaşamını yitirmiş bulunuyor.
Almanya'yı seçimlere iki ay kala vuran sel felaketi siyaseti de karıştırdı. Hükümete vatandaşların afete karşı yeterince erkenden uyarılmadığı eleştirileri geliyor.
FDP: Meteorologların uyarıları vatandaşa yeterince iletilmedi
Muhalefetteki Hür Demokrat Parti (FDP) Meclis Grup Başkanvekili Michael Theurer, afette büyük ihmallerin de rol oynadığı eleştirisinde bulunarak "Meteorologların doğru zamanda yapılmış uyarıları ne kurumlar ne de kamu yayıncılık kuruluşları tarafından vatandaşlara yeterince iletildi" dedi. Theurer, "Burada bir sistem fiyaskosu görünümü var ve bunun siyasi sorumluluğu doğrudan İçişleri Bakanı Horst Seehofer'dedir" diye konuştu. FDP Meclis Grubu, Meclis İçişleri Komisyonu'nu toplantıya çağırdı. Toplantıda Seehofer'den, Alman hükümetinin sel uyarısından ne zaman haberdar olduğu ve korunma için ne yaptığı konusunda bilgi vermesi istenecek.
Sol Parti Genel Başkanı Susanne Hennig-Wellsow ise Seehofer'i "Alman hükümetinin afet karşısındaki fiyaskosunun sorumlusu" olarak istifaya çağırdı.
"EFAS'ın uyarıları vatandaşa ulaşmadı"
İngiltere'deki Reading Üniversitesi'nden Su Bilimci Hannah Cloke Almanya'da sistemin fiyaskosuyla karşı karşıya olunduğunu belirterek sert eleştirilerde bulundu. İlk sellerden dört gün önce Avrupa Sel Uyarı Sisteminin (EFAS) tehlikeye karşı çok net uyarılar gönderdiğini belirten Cloke, "Bu uyarıların vatandaşlara ulaşmadığı anlaşılıyor" dedi. İngiliz bilim kadını, 2002 yılında Elbe ve Donau nehirlerindeki su taşkınlarının yol açtığı felaket sonrasında kurulan EFAS'ın geliştirilmesinde rol almıştı.
İçişleri Bakanı: Ucuz seçim kampanyası söylemi
Hükümet ve afetlere karşı korunmadan sorumlu kurumlar ise eleştirileri geri çevirdi.
İçişleri Bakanı Horst Seehofer, şu an dile getirilen bazı eleştirilerin "son derece ucuz seçim kampanyası söylemi" niteliğinde olduğunu belirterek mevcut durumun geride bırakılması sonrasında afetlerden korunma sisteminin gözden geçirileceğini kaydetti.
Afetle mücadele konusunda yetkili kişi olarak eleştirilerin hedefindeki Seehofer, afet koruma sisteminin iyi işlediğine inandığını ancak "federal hükümet, eyaletler ve yerel yönetimlerin kriz yönetiminden çıkarılacak dersler konusunda birlikte kafa yorması gerektiğini" belirtti. İçişleri Bakanı, "Düzeltilebilecek hiçbir şey yokmuş gibi kibirli bir havaya bürünülmesi yanlış olur" dedi.
Hükümet: Bu tartışmalar için henüz erken
İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada da, mevcut durumda suçun kimde olduğu sorusuna yer olmadığı belirtilirken hükümet sözcü vekili Martina Fietz , şu an insanların kurtarılmasına çalışıldığını, bu tartışma için henüz erken olduğunu kaydetti. Hükümet sözcüsü, bu konuda federal hükümet, eyalet hükümetleri ve yerel yönetimlerin yetkiyi paylaştığına dikkat çekti. Halk Koruma ve Afet Yardımları Federal Dairesi'nin (BBK) erken uyarı sisteminin son afette de işlediğini ve halkın korunmasına önemli katkı sağladığını belirten sözcü, uyarı sistemlerinin sürekli olarak geliştirilmesi gereken sistemler olduğunu da sözlerine ekledi.
Ulaştırma Bakanlığı sözcüsü ise geçen hafta Alman Meteoroloji Hizmetleri kurumuna sel tehlikesiyle ilgili uyarıların ne zaman ulaştığı ile ilgili bilgiye şu aşamada sahip olunmadığını kaydetti.
BBK: 150 uyarı gönderdik
BBK Başkanı Armin Schuster ise uyarı sisteminin yeterli olmadığı yönündeki eleştirileri geri çevirdi. Çarşamba ve Cumartesi günleri arasında BBK sistemi üzerinden 150 uyarı gönderildiğini belirten Schuster, "Bizim sorunumuz uyarı sistemi altyapısı değildi, kurumların ve vatandaşların bu uyarılara ne ölçüde hassas yaklaştığıydı" dedi. Schuster, yerelde bu uyarılara nasıl yaklaşıldığıyla ilgili bir nüfuz ya da yetkisinin bulunmadığını söyledi.
Yeşiller partisinin Başbakan adayı Annalena Baerbock da bölgeler üstü felaketlerde federal düzlemde daha güçlü bir koordinasyon talep etti. Halk Koruma ve Afet Yardımları Federal Dairesi'nin (BBK) bu doğrultuda önemli bir kurum olduğunu belirten Baerbock, "Kurumun uyarılara daha hızlı tepki verecek ve gerektiğinde Avrupa'dan da dahil olmak üzere profesyonel malzeme ve personel takviyesini de koordine edebilecek şekilde daha güçlü bir koordinasyon rolü üstlenmesi gerektiğini" söyledi.
AFP,dpa/BK,BÖ
© Deutsche Welle Türkçe