Sancar: Öcalan'ın 2013'teki barış çağrısını destekliyoruz

Koronavirüs pandemisi nedeniyle geçen yıl ertelenen Nevruz Bayramı kutlamaları, bu yıl alınan tedbirlerle Türkiye genelinde toplam 61 merkezde yapıldı. 17 Mart'ta startı verilen kutlamalar, "Nevroz ateşiyle direnelim, özgürleşelim" sloganı ile Diyarbakır, Van, Batman, Siirt, İstanbul, İzmir, Adana, Mersin, Kocaeli gibi çeşitli illerde düzenlendi.

Yöresel kıyafetler renkli görüntüler oluşturdu

Bağlar ilçesindeki Nevroz Parkı'nda gerçekleştirilen Diyarbakır Nevruz kutlaması, saat 10:00 itibarı ile başladı. Kutlamalar nedeniyle Bağlar ilçesinde birçok yol araç trafiğine kapatıldı. Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı kutlama alanı çevresinde kontrol noktaları oluşturuldu. Vatandaşlar, HES kodu ve güvenlik kontrollerinin ardından kutlamaların yapılacağı alana girdi. Özellikle kadınların Nevruz kutlamalarına yöresel kıyafetleri ile katılması renkli görüntüler oluşturdu.  Pandemi nedeniyle önceki yıllara göre katılım daha az olsa da alana gelenlerde coşku vardı. 

Kürtçe için imza kampanyası standı

Kürt Dil Platformu ve Kürt Dil Ağı'nın Kürtçenin resmi ve eğitim dili olması talebiyle başlattığı imza kampanyası kapsamında ise Nevruz alanı girişlerine stant kuruldu. Bu arada 2017 Nevruz kutlamaları sırasında öldürülen İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi Kemal Kurkut, ölümünün 4’üncü yılında vurulduğu yerde anıldı.

Evrim Alataş Caddesi üzerinde yapılan anmaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, HDP milletvekilleri İmam Taşçıer, Dersim Dağ, Garo Paylan, Semra Güzel ile çok sayıda kişi katıldı.

Anmada konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, "Dört yıl önce bir gencin bedeni yere döküldü. Sevinçle, heyecanla geldi, çıplak bedenine kurşunlar saplandı, herkes o cinayeti gördü. Ona sıkılan kurşunlar barışa yönelmişti. Can verirken bile gülüşü canlıydı. Onun gülüşü bizim hayatımızda. Özlemlerini gerçekleştirmek görevimizdir. Onu katledenler yargıda da vermediler hesap. Adaletsizliği burada bir kez daha haykırıyorum. Rahat uyu, senin hayal ettiğin günler gelecek, onun için varız" dedi.

'Bu iktidar kötülük yapmadan duramıyor'

Yapılan konuşmaların ardından Sancar ve beraberindekiler, Nevroz Parkı’ndaki kutlamalara katıldı. Burada da bir konuşma yapan Sancar, partilerine yönelik baskıların durmadığını söyledi. İktidarın kötülük yapmadan duramadığını savunan Mithat Sancar, "Baskı, yasak onların işi biliyoruz. Ama bir de bunlar kötü, bu halka kötülük yapıyorlar, bu ülkeye kötülük yapıyorlar. Bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden çıktık diyorlar. Kadına karşı kötü, kadına karşı düşmanlar" dedi.

"Bu iktidar darbecidir, bu iktidar kötülüğün sembolüdür" diyen Sancar sözlerini "Sizin iradenizle meclise gönderilen vekilleri haksızca vekilliklerini düşürüyorlar. Sizin hakkınızı gasp ettiler. Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun vekilliğini haksız, hukuksuzca gasp ettiler" diye sürdürdü. 

Sancar "Ömer Faruk Gergerlioğlu sabah abdest alırken baskın yapıp, gözaltına aldılar. İşte bu kadar kötüler, işte bu kadar saygısızlar. İnanca saygısızlar, ibadete saygısızlar, halkın iradesine saygısızlar. Buradaki milyonlar diyor ki size boyun eğmeyeceğiz. Mutlaka kazanacağız" diye konuştu.

'Buldukları tek şey bizim barış sesimizdir'

HDP'nin kapatılmak istendiğine dikkat çeken Sancar, "Sarayın talimatıyla dava açıyorlar. Buldukları tek şey bizim barış sesimizdir. Hem kapatsanız ya bu halkı ne yapacaksınız. Bu halkı nereye kapatacaksınız. Hangi güç yeter bu halkı kapatmaya. Biz halkımızın demokrasi, özgürlük ve barış umudunu, siyaset, barış yoluyla gerçekleştirmek için mutlaka hep birlikte yeni yollar yaratacağız" dedi.

"HDP bu ülkeye barışı demokrasiyi getirecek en büyük güçtür" diyen Sancar "Bu iktidar bizden korkuyor, korkmakta haklılar çünkü gücümüzü halktan alıyoruz. HDP yine kaybettirecek onlara" ifadelerini kullandı.

2013 yılında okunan mektuba gönderme

8 yıl önce PKK lideri Abdullah Öcalan'ın Nevruz alanında okunan mektubunu hatırlatan Sancar "O mektubu hatırlıyor halkımız, barış özlemini canlı tutan herkes hatırlıyor. Bir tek cümlesini okuyacağım. 'Yeni bir dönem başlayacak, silahlar değil, siyaset öne çıkacak' diyordu ve ekliyordu, 'Ortak geleceği birlikte kuracağız' diyordu. Biz 2013 Nevroz’undaki bu çağrının arkasındayız, biz 2013 Nevroz’unda Sayın Öcalan’ın mektubunda yer alan bütün barış çağrısını destekliyoruz" diye konuştu.

Uğur: HDP’yi kapatma girişimi halk iradesine darbedir

Diyarbakır Nevruz kutlamalarında ana gündem maddesi, Cumhurbaşkanlığı kararı ile İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesi, HDP hakkında açılan kapatma davası ve Gergerlioğlu’nun Meclis’te gözaltına alınması oldu.

Konuyla ilgili DW Türkçe'ye konuşan Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi Eş Genel Başkan Cavit Uğur, "Bugünü bir bayram gibi kutlayamıyoruz. Türkiye çok ağır ve zor koşullar içerisinden geçiyor. Maalesef HDP'nin kapatılma girişimleri halk iradesine vurulmuş büyük bir darbedir" dedi.

Uğur "12 Eylül uygulamalarını aratmayacak bir uygulama ile karşı karşıyayız. Diyorlar ki Kürtlere, emekçilere, yoksullara, ezilenlere, siz siyaset yapmayın. Ortada bir tek adam var o siyaset yapsın sadece. Oysa Türkiye’nin en önemli krizi temsil krizidir. Toplumun kendini ifade edememesidir" ifadelerini kullandı.

"Emekçilerin, başta Kürtlerin ve Alevilerin kendilerini ifade edecek başka kanal bırakmamaları kabul edilebilir bir durum değildir" diyen Uğur "Nevroz’da dileğimiz, temennimiz, ülkenin daha demokratik bir rejime yönelmesidir" diye konuştu.

Buluttekin: HDP'nin kapatılma kararı tamamen siyasi

İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden alınan Sur Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Filiz Buluttekin'e göre de HDP’nin kapatılma kararı tamamen siyasi.

DW Türkçe’ye konuşan Buluttekin AKP ve ortağı MHP'nin siyaseten sıkıştığı için HDP ve Kürtler üzerinden siyaset yaptığını söyledi. Buluttekin "687 siyasetçimizin siyasi yasaklı olmaları bir şey değiştirmiyor. Milyonların geri geleceğini ve sandığın onlara gerekli cevabı vereceğini çok iyi biliyoruz" dedi.

Aslan: Kadın cinayetleri politiktir

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi ve kadın hakları aktivisti Ceylan Aslan, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine tepki gösterdi. Sözleşmenin kadınların en büyük kazanımı olduğunu belirten Aslan sözleşmenin feshedilmesinin kadın cinayetlerinin politik olduğunu gösterdiğini söyledi. Pandemi nedeniyle kadınların daha fazla şiddete maruz kaldığını belirten Aslan "8 Martla beraber kadınlar pandemide eve sıkıştırılmanın cevabını alanlara çıkarak verdi" diye konuştu.

"Diyarbakır’da kadın öncülüğünde kadına yönelik şiddete bir kez daha dur diyoruz ve İstanbul Sözleşmesi yaşatır diyoruz" diyen Aslan sözleşmenin tüm anlamıyla hayata geçmesi için mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti.

Şirvan Oktay Görer / Diyarbakır

© Deutsche Welle Türkçe