Rusya Ukrayna'da ilerliyor, AB'de savaş endişesi tırmanıyor
29 Mart 2024Ukrayna'dan gelen haberler Avrupa Birliği (AB) başkentlerinde savaşın yayılabileceği endişesini artırıyor. Mühimmat ve asker sıkıntısı yaşayan Ukrayna ordusunun işgale karşı direnişinin zora girdiği, Rus ordusunun cephedeki ilerleyişinin ivme kazandığı bildiriliyor.
Gelişmeler AB'de karamsarlığa yol açarken, liderlerin yaptıkları açıklamalarla Avrupa kamuoylarını savaş ihtimaline hazırlamaya çalışmaları dikkat çekiyor. En çarpıcı açıklamalardan biri de Polonya Başbakanı Donald Tusk'tan geldi.
"Savaş öncesi dönem başladı"
Die Welt ve La Repubblica'nın da aralarında bulunduğu gazetelere röportaj veren Tusk, "Savaş öncesi dönem başladı" dedi.
"Kimseyi korkutmak istemediğini" söyleyen Tusk, bununla birlikte artık savaşın geçmişte kalmış bir konsept olmadığını, bugünün bir gerçeği olduğunu vurguladı.
"Ukrayna savaşı kaybederse hiçbirimiz güvende olmayacağız" görüşünü kaydeden Tusk, "Biliyorum, özellikle daha genç nesiller için kulağa kahredici geliyor ama artık savaş öncesi döneme girdiğimiz gerçeğine alışmamız gerekiyor" diye konuştu.
"Sınırlarımız ve topraklarımız için savaşmaya hazır olmalıyız"
Konuşmasında 2. Dünya Savaşı'na atıf yapması da dikkat çeken Donald Tusk, "Şu anda en endişe verici şey kelimenin tam anlamıyla her senaryonun mümkün olması. Hitler Almanyası'nın teslim olmasıyla 2. Dünya Savaşı'nın sona erdiği 1945'ten beri böyle bir durum görmedik" dedi.
Polonya Başbakanı Tusk ayrıca "AB'nin zihinsel olarak sınırlarını ve topraklarını korumak için savaşmaya hazırlanması gerektiğine" de vurgu yaptı.
Tusk, aksi takdirde "kendi çıkarları için güç kullanarak savaşmaya hazır olan devletlere ve güçlere karşı kaybedileceğini" söylerken, "Gerekirse bu tür ülkeleri durdurmakta tereddüt etmeyeceğimizden emin olmalıyız" diye konuştu.
Ukrayna işgalini "özel operasyon" olarak nitelendirmekten vazgeçen Rusya artık savaştığını kabullendi ve aynı zamanda Ukrayna ordusuna yönelik saldırılarını da yoğunlaştırdı.
Batı'nın Ukrayna'ya mali ve mühimmat desteğinde sıkıntılar yaşanırken, Rusya'nın cephede ilerleme kaydetmesi, bombardımanlarını yoğunlaştırması, AB ülkelerinin Ukrayna'dan yeni bir mülteci akını ile karşı karşıya gelme ihtimalini de artırıyor.
"2. Dünya Savaşı sonrası en büyük mülteci akını yaşanır"
DW'nin sorularını yanıtlayan göç uzmanı Gerald Knaus, "Harkiv gibi büyük şehirler hedef alınıp yıkıma uğrarsa, kurbanların sayısı artar ve umut azalırsa, o zaman 1940'lardan sonraki en büyük mülteci hareketi yaşanabilir" uyarısında bulunuyor.
Knaus, Avrupa'nın Ukrayna'daki savaştan kaçan en az bir 10 milyon kişiye daha ev sahipliği yapmak zorunda kalabileceğini, ancak AB'nin yaşanabilecek "en kötü senaryoya" hazır olmadığını da sözlerine ekledi.
Rusya'nın Ukrayna'ya işgali başladığında Almanya'da savaştan kaçan sivillerle büyük dayanışma sergilenmişti. Sığınmacılara uygulanan olağan bürokratik işlemler Ukraynalılar için askıya alınmış, sosyal ve sağlık hizmetlerinden yararlanmalarına, hızla iş gücü piyasasına dahil olmalarına imkan sağlanmıştı.
Almanya'nın ev sahipliği yaptığı Ukraynalı sığınmacıların sayısının yaklaşık 1 milyon 150 bin olduğu ve bu sayının artmakta olduğu belirtiliyor.
Almanya'da endişe artıyor
Ana muhalefetteki Hristiyan Birlik (CDU) partisinin milletvekili Thorsten Frei DW'ye "Avrupalılar olarak yakın çevremizde savaştan kaçan mültecilere karşı özel bir sorumluluğumuz var. Ancak gayet tabii ki bir noktada bizim de kapasitemiz sınırlarına ulaşıyor" açıklamasını yaptı.
AB ülkeleri arasında en çok Ukraynalının sığındığı ülke Almanya. CDU'lu siyasetçi Frei, mülteci akının asıl yükünü Almanya'nın çektiğini, bunun değişmesi gerektiğini savunuyor.
Thorsten Frei, "Baden-Württemberg Eyaleti tek başına Fransa'nın tamamından daha fazla Ukraynalı savaş mültecisi kabul etti" derken, Baden-Württemberg'in nüfusunun 11 milyon, Fransa'nın nüfusunun ise yaklaşık 68 milyon olduğunu anımsattı.
DW/ DA, EC