RSF: 2020'de 30'dan fazla gazeteci öldürüldü
2 Kasım 2020
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, sene başından bu yana dünya çapında 30'dan fazla gazetecinin yaptığı iş nedeniyle öldürüldüğünü duyurdu. RSF tarafından Gazetecilere Karşı Suçlarda Cezasızlıkla Mücadele Uluslararası Günü nedeniyle yapılan açıklamada, Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde, gazetecilerin korunmasına yönelik bir özel temsilcilik oluşturulması da talep edildi.
RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in, görevindeki son yılını gazetecilerin daha iyi korunması için kullanması gerektiğini ifade etti.
"Azalmanın nedeni pandemi"
RSF'in açıkladığı verilere göre Ocak ayından bu yana dünya genelinde 29 gazeteci ve üç medya çalışanı katledildi. Önceki yıllara göre rakamın düşük olmasının nedeni ise RSF'ye göre koronavirüs pandemisi. 2019 senesinde 49 gazetecinin öldürüldüğünü belirten RSF, özellikle kriz bölgelerinde öldürülen gazeteci sayısındaki düşüşün, bu bölgelere giden gazeteci sayısının azalmasından kaynaklandığına dikkat çekti.
Salgının gazetecileri mesleki anlamda olumsuz etkilediğini dile getiren Deloire, salgın nedeniyle daha az gazetecinin öldürülmüş olmasına karşın, gazeteciler üzerindeki baskının arttığını ifade etti. "(Gazetecilere yönelik) tehditlerin çeşitliliği gittikçe artıyor ve bunlarla mücadele giderek zorlaşıyor" diyen Genel Sekreter, RSF'nin geçen on yılda yaklaşık bin gazetecinin öldürüldüğünün kayıtlara geçtiğini vurguladı.
Christophe Deloire, "bu vakaların neredeyse hiçbirinin gereken titizlikle soruşturulmadığını ve suçluların sorumluluk altına alınmadığını" belirterek, buna neden olarak da "etkili uluslararası mekanizmaların eksikliğini" gösterdi.
Alman hükümetinden "dördüncü güç" vurgusu
Almanya'da da Federal Hükümetin İnsan Hakları Temsilcisi Bärbel Kofler de Gazetecilere Karşı Suçlarda Cezasızlıkla Mücadele Uluslararası Günü nedeniyle yayınladığı mesajında, medya çalışanlarının daha iyi korunabildiği bir sistemin kurulması gerektiğini ifade etti. "Hukuki sistemler, bağımsız ve korkusuz bir şekilde mesleklerini icra edebilmeleri için yayınevlerini ve basının temsilcilerini korumalılar.
Gazetecilerin serbestçe çalışabilecekleri alanlara ve güvenliğe ihtiyacı var" diyen Kofler, suçluların cezasız kalmaması gerektiğini vurguladı.
Çok sesli, özgür ve bağımsız bir basının, her demokratik toplumun temelini oluşturduğunu kaydeden Kofler, basının dünya çapında "dördüncü güç" olarak hükümet temsilcilerini, ekonomiyi ve toplumu, yaptıklarından sorumlu tuttuğunu ve bundan vazgeçilemeyeceğini belirtti.
AFP,KNA / ET,HS
© Deutsche Welle Türkçe