Romanlar endişeli
29 Ağustos 2013Duisburg, Doğu Avrupalı göçmenlerin yoğun olarak yerleştiği kentlerden biri. Buradaki önemli bir çelik fabrikasının kapanmasının ardından çok sayıda kişi kentten ayrıldı ve kiralar da ciddi oranda düştü. Bu da, Bulgaristan ve Romanya gibi yoksul AB ülkelerinden gelen göçmenlerin buraya yerleşmesi için teşvik edici bir rol oynuyor. Kentte 6 bin ila 7 bin arasında Romanın yaşadığı tahmin ediliyor.
Fakat göçmenlerin sayısındaki artış bazı sorunları da beraberinde getiriyor. Geçtiğimiz günlerde ‘Sorunlu Apartman' olarak nitelendirilen, çok sayıda Roman ve Sinti'nin yaşadığı apartmanda çıkan olaylar da bunu ortaya koyar nitelikte. Apartman civarında oturan bölge sakinleri, kirlilikten ve gürültüden şikâyetçi. Şikâyetleri sadece bununla da sınırlı değil. Duisburglu Hans Wilhelm Halle şöyle konuşuyor: “Evimizi satmak istiyoruz. Ancak ortam çok kötü olduğu için evin değeri çok düştü. Geçen yıl evin değeri 230 bin euro olarak belirlenmişti, ancak satmak istediğimizde emlakçı üzerinden bize teklif edilen fiyat 90 bin euroydu.”
Romanlara yönelik saldırılar
Madalyonun diğer yüzünde ise burada oldukça zor koşullarda yaşayan göçmenler bulunuyor. Duisburg'un, Solingen ve Mölln gibi, yabancı düşmanı saldırıların yaşandığı kentlerle birlikte anılması endişesi günden güne büyüyor. Zira apartman sakini göçmenler sürekli olarak tehdit edildiklerini ve saldırıya uğradıklarını öne sürüyor. Sorunlara çözüm bulmak amacıyla kentte faaliyet gösteren ‘Vatandaş için Vatandaş' adlı dernek, geçen hafta bölge sakinleri ile belediye yetkililerinin bir araya geldiği bir bilgilendirme toplantısı düzenledi. Ancak toplantıdan sonra bazı toplantı katılımcılarının kimliği bilinmeyen eli sopalı kişilerin saldırısına uğraması, bölgede tansiyonu yükseltti. Saldırıda, çok sayıda kişinin yaralandığı ifade ediliyor.
Aşırı sağcı ‘Pro Deutschland' partisi üyelerinin apartmanın önünde protesto yapmak istemesi ve internette yer alan bazı kışkırtıcı söylemler, göçmenlerin kaygılarını daha da artırdı. Apartmanın polis tarafından korunması kararlaştırılırken, bir grup Duisburglu da evin önünde gece nöbetleri tutarak, Roman ve Sintileri olası aşırı sağcı saldırılardan korumaya çalışıyor. ‘Vatandaş için Vatandaş' Derneği Başkanı Rolf Karling, Romanların güvende olduklarını hissetmesi gerektiğini vurgularken, sorunun nedeninin çok daha derinlerde olduğunu söylüyor.
Karling, “Bu durum herkesi etkiliyor. Çünkü Berlin ve Brüksel'deki politikacılar, ülkeler arasındaki yaşam koşulları farklılıklarını ortadan kaldırmadan, Bulgaristan ve Romanya'dan gelen göçmenlere kapıları açtılar. Şimdi kendilerini kapıların arkasına saklıyorlar. Yolunda olan hiçbir şey yok" şeklinde konuşuyor.
İkamet düzenlemeleri
Kuzey Ren-Vestfalya eyalet yönetimi, yeni bir ‘ikâmet denetimi' yasası hazırlığında olduklarını duyurdu. Yasa ile göçmenlerin belli bir bölgeye yığılmasının engellenmesi amaçlanıyor. Diğer bir çözüm önerisi ise Romanlara göçmen yoğunluğunun düşük olduğu yerlerde yerleşim imkânı sunmak, böylelikle Almanya'ya uyumlarının kolaylaştırılması düşünülüyor.
AB'ye 2007 yılında üye olan Romanya ve Bulgaristan vatandaşlarının önündeki serbest dolaşım engelleri 2014 yılının başında tamamen kalkacak. Bu tarihten itibaren Rumen ve Bulgarlar AB üyesi ülkelerde yaşama ve çalışma hakkına sahip olacak. Federal İstatistik Dairesi'nin verilerine göre, Almanya'da 2007 yılında 64 bin dolayında olan Rumen ve Bulgarların sayısı, 2011 yılında 148 bine yükseldi.
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Başak Özay (DW, dpa, AFP)
Editör: Beklan Kulaksızoğlu