Rock'ın Şöhretler Müzesi 15 yaşında
27 Ağustos 2010İlk kez 2 Eylül 1995 tarihinde kapılarını ziyaretçilere açan müzede, müzik kariyerleri boyunca kendi zamanının en iyi hitlerini yaratan isimler yer alıyor. Müzeyi ziyaret edenler, efsanevi isimlerin şarkılarını dinleyebiliyor ve üç boyutlu şovlar sayesinde onlarla aynı sahneyi paylaşabiliyor. Müzik tarihinin efsanevi isimlerini bir araya getiren Rock and Roll Şöhretler Müzesi’nin kurucuları arasında bir de Türk yer alıyor...
Bir Trabant otomobil, bir mutfak masası ve bir okul karnesinin ortak yanı ne olabilir? İlki İrlandalı rock grubu U2’nun 1992 yılında çıktığı Zoo Tv turnesinden. Mutfak masası ise Bruce Springsteen’in ilham bulup birçok şarkı sözünü yazdığı yer. Karneye gelince, Rock müziğinin asi çocuklarından Jim Morrison'a ait. İçindeki notlar ise hiç de fena değil. Ve bu üç eşyanın en önemli ortak özelliği, Rock and Roll Şöhretler Müzesi'nde sergileniyor olmaları. 2 Eylül 1995‘de kapılarını açan müzede, kendi zamanlarının en iyi hitlerini yaratarak, müzik tarihinde iz bırakmış sanatçıların işte bunlara benzer bir çok eşyası ve simgesel parçaları sergileniyor.
Ahmet Ertegün’ün imzası
Rock and Roll Şöhretler Müzesi, Atlantik Records’un kurucusu ve birçok önemli ismi Amerika'da müzik sektörüne kazandırmış olan Ahmet Ertegün’ün imzasını taşıyor. Her şey, 1983 yılında Ertegün’ün, müzik yapımcıları, müzik yazarları ve prodüktörlerle birlikte, “kendi zamanının en başarılı hitlerini yaratan” sanatçıları ödüllendirmesiyle başladı.1983 yılında diğer plak şirketi başkanlarıyla bir araya gelip kâr amacı gütmeyen Rock and Roll Şöhretler Vakfı’nı kurdu. Yıllarca şarkı sözü yazarlarını ve yapımcıları onurlandıran vakıf, bu fikri genişleterek, bir müze kurdu. Ve Rock and Roll Şöhretler Müzesi ilk kez 2 Eylül 1995 yılında kapılarını ziyaretçilerine açtı. ABD’deki Ohio eyaletinin Cleveland kentindeki müzeye gelen müzik tutkunları girişte dev hoparlörlerle yüksek sesli müzikle karşılanıyor.
Müzede kendilerinden parçalar sergilenen önemli sanatçılar yer alıyor. Kimi sanatçılar ise bir müzede ölümsüzleştirildiklerini görme imkânı bulamadılar. Tıpkı 1960 yılında Wonderful World şarkısını söyleyen Sam Cooke gibi… 1964 yılında yaşamını yitiren şarkıcı, 1986 yılında Rock and Roll Şöhretler Vakfı tarafından ödüle layık bulunan ilk isimlerden oldu. Nitekim vakfın ödüllendireceği sanatçıların ilk plak ya da albümlerinin üzerinden en az 25 yıl geçmiş olması gerekiyor. Soul müziğin kraliçesi Aretha Franklin ve Mavis Staples ise şanslı isimlerden… İkili, 1968 yılında söyledikleri efsanevi gospel “Oh Happy day” ile layık bulundukları ödülü bizzat alma şansı yakaladılar.
Rock and Roll Şöhretler Müzesi’nde Janis Joplin, Elvis Presley, U2, Rolling Stones, Beatles ve daha birçok kişi ve grup yer alıyor. 14 bin metrekareye yayılan alanda sergilenen eşyalar, müzik tarihinin canlı bir yansıması gibi. John Lenon’un Hamburg yıllarından kalma deri ceketi, Otis Redding’in ölümüne yol açan düşen uçaktan parçalar, Jimi Hendrix’in el yazısıyla karalamaya başladığı Purple Haze şarkısının sözleri ve daha birçok önemli detay müzede sergilenenler arasında…
Sex Pistols’ın unutulmaz protestosu
Müzeyi ziyaret edenler, dinleme kabinlerinde 500’den fazla şarkıyı dinleme imkânına sahipler. Aynı zamanda Tina Turner’dan Santana’ya ve Rolling Stones'a kadar birçok grup ve şarkıcının efsanevi konserlerini izleme imkânı bulunuyor. Müzenin en gururla sunduğu imkânsa, üç boyutlu canlı şovlar. Üç boyutlu gözlükler aracılığıyla ziyaretçiler en sevdikleri sanatçılarla, örneğin U2 ile aynı sahneyi paylaşma imkânı buluyor.
Ancak müzede yer almaya hiç de hevesli olmayan sanatçı ve gruplar da yok değil. 2006 yılında vakıf tarafından ödüle layık bulunan efsanevi Punk grubu Sex Pistols, müzeyi bir tuvalete benzeterek, ödülü reddetti. Vakıf sözcüsü, ödül töreninde Sex Pistols’ın müzeye giriş için ödenen fahiş fiyatlarla dalga geçtiği faksı okumakla yetindi ve ekledi: “Tam Punk starları gibi davranıyorlar. Skandal! Ama işte Rock da bunun ta kendisi!”
© Deutsche Welle Türkçe
Suzanne Cords / Gezal Acer
Editör: Beklan Kulaksızoğlu