RNZ: Erdoğan için tam uygun zaman
19 Nisan 2018Türkiye'de 24 Haziran'da erken seçime gitme kararı ile İsrail devletinin bugünkü 70'inci kuruluş yıldönümü ve artan Yahudi düşmanlığı bugünkü Alman basınında ağırlıklı olarak ele alınıyor.
Rhein-Neckar-Zeitung Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın erken seçim kararına ilişkin yorumunda, bu kararın farklı sebepleri olduğunu ima ederek yorumuna şöyle devam ediyor:
"Başlıca sebep şu: Kürtlere karşı savaş, Suriye'nin kuzeyindeki askerî operasyon, tüm bunlar şu sırada etkileyici faktörler. Ancak savaş uzadıkça askeri operasyon da kuşku uyandırıyor. Öte yandan onbinlerce kişiye açılan propaganda amaçlı davalar devam ediyor ve durum ülkedeki atmosferi zehirliyor. Ve muhalefetin aktif seçim kampanyası yürütmesini neredeyse imkansız hale getiren olağanüstü hal uygulamasının da sonsuza kadar uzatılması mümkün değil. Özetle, Erdoğan için şimdi tam uygun zaman. Ama aslında müttefikimiz Türkiye şu sıralarda tamamen donuk bir ruh hali içinde.”
Weser-Kurier ise erken seçim kararını Türkiye'nin ekonomisi açısından değerlendiriyor:
"Seçimden Erdoğan'ın zaferi dışında çıkabilecek her türlü sonuç herhalde sürpriz olur. Ama Cumhurbaşkanı açısından seçim öyle tamamen pürüzsüz geçmeyebilir de. Bunun nedeni ise ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum. Türk Lirası dolar karşısında şimdiye kadar olmadığı kadar düşük sevide seyrediyor, enflasyon kasıp kavuruyor ve ekonominin resesyona girme tehlikesi bulunuyor. Genç işsizlerin oranı yüzde 20 dolayında. Avrupa'dan yardım gelmesi ise olanaklı görünmüyor. Nitekim AB Komisyonu'nun bu hafta yayımladığı raporunda ‘Türkiye büyük adımlarla AB'den uzaklaştı' saptamasında bulunuluyor. Ne kadar uzaklaşmış olduğunu da işte bu erken seçim kararı gözler önüne seriyor.”
İsrail devleti bugün kuruluşunun 70'inci yılını çeşitli etkinliklerle kutluyor. Öte yandan Almanya başkenti Berlin'de iki kişinin, Yahudilerin taktığı "kipa" adı verilen başlıkla sokakta yürürken hakaret ve saldırıya uğramasına tepkiler de devam ediyor. Süddeutsche Zeitung'un bu kutlama ve Yahudi düşmanlığı çerçevesindeki yorumunda şu satırları okuyoruz:
"ABD, İngiltere ve Fransa'nın Suriye'deki son ortak askeri operasyonu kimyasal silah potansiyeline karşı bir girişimdi, İran'ın Suriye'deki mevzilerine karşı düzenlenmiş bir saldırı değildi. Böylece bu üç ülke İsrail'de Yahudi soykırımından bu yana kolektif olarak belleklere kazınmış olan tek başına bırakılma hissini de güçlendirmiş oldu. Kuruluş etkinliklerinin vazgeçilmez bölümünü İsrail hava kuvvetlerinin uçaklarla şovu oluşturuyor. Bu gösteri ile dünyaya, özellikle de Arap dünyasına, İsrail'in her daim savaşmaya hazır olduğu mesajı verilmek isteniyor. Bu tavrı hemen hemen tüm İsrailliler ve ülke dışında yaşayan Yahudiler içselleştirmiştir. ‘Yahudi düşmanlığı karşısında gerektiğinde korunma altına alınacağımız bir ülke var' diye düşünüyorlar ve bu yüzden de İsrail'e karşı yapılan her türlü eleştiriyi hemen Yahudi karşıtlığı olarak algılıyorlar.”
Stuttgarter Zeitung da İsrail konusunda özellikle Almanya'nın sorumluluklarını hatırlatıyor:
"İsrail'e karşı tarihî sorumluluk, ülkeye ve vatandaşlarına karşı duyulmaktadır. Yoksa bu, her İsrail hükümetinin siyasi çizgisini kayıtsız şartsız destekleme zorunluluğu olduğu anlamına gelmez. Ama Almanya aynı zamanda verilen mesajlara da kulak kabartmalı, artan antisemitizm ve aşırı sağın güçlenmesi gibi konularda İsrail'in endişelerini son derece ciddiye almalıdır. Zira İsrail'in Almanya'ya şu günlerde verdiği mesaj her zamankinden daha önemli ve günceldir: Bir daha (faşizm) olmamalıdır!”
© Deutsche Welle Türkçe
ÇA,BÖ