Peşmergelere uluslararası silah desteği
14 Ağustos 2014Irak Kürtlerinin askeri gücünü oluşturan Peşmergeler, İslam Devleti örgütüne karşı mücadelede uluslararası toplumun umudu haline gelmiş durumda. Kürt güçlerinden sadece söz konusu örgütle mücadele etmesi değil, bu örgütten kaçarak Sincar Dağları’na sığınan on binlerce insanı kurtarması da bekleniyor. Ancak Peşmergelerin elindeki silah ve askeri teçhizatın tüm bu beklentilere cevap verebilecek sayıda ve kalitede olduğunu söylemek mümkün değil.
Amerika Birleşik Devletleri ve Fransa bu sebepten dolayı Kuzey Irak yönetimine silah yardımı yapma kararı aldı. Almanya Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel ise ülkesinin şimdilik böyle bir yardımda bulunmayacağını ancak bu kararın ileride yeniden gözden geçirilebileceğini bildirdi.
İki ayrı Peşmerge grubu
Ağırlıklı olarak Kürtlerin yaşadığı Kuzey Irak’ta, 1975 yılından bu yana‚ “Peşmerge” olarak adlandırılan iki ayrı askeri güç bulunuyor. Bunlardan biri Mesut Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi'ne bağlı birlikler, diğeri ise Celal Talabani önderliğindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği'ne... Erfurt Üniversitesi profesörlerinden Irak uzmanı siyasal bilimci Ferhad Seyder, 1991 yılından sonra bu iki grubu birleştirme çabalarının, parti çekişmeleri ve egoizm yüzünden sonuç vermediğini belirtti. Seyder, Kürdistan Demokrat Partisi birliklerinin 30 ila 40 bin kişilik bir güçten, Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin ise yaklaşık 25 bin kişilik bir kuvvetten oluştuğunu kaydetti.
Peşmergeler, İslam Devleti örgütü ile yürüttükleri mücadelede, ağırlıklı olarak Sovyetler Birliği döneminden kalma eski silahları kullandılar bugüne dek. İslam Devleti örgütü ise özellikle Irak Ordusu’na bağlı birliklerin bırakıp kaçtığı çok daha modern Amerikan silahlarına sahip.
Peşmergeler Türkiye için tehdit olabilir mi?
Bu durumu dengelemek için yapılacak olan silah yardımı, acaba Kürt Peşmergelerin güçlenip ileride Türkiye gibi bölge ülkelerine tehdit oluşturmasına sebep olabilir mi? Kısa adı OSRAM olan Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi’nden Bilgay Duman, böyle bir tehdide inanmayanlardan. Duman, Kuzey Irak Kürtleri'nin ne kadar silahlansalar da Türkiye gibi büyük bir devletin askeri gücü ile boy ölçüşemeyeceğini, ayrıca şu anda Türkiye ile Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi arasında ilişkilerin çok iyi olduğunu ifade ediyor.
Kuzey Irak Kürtlerinin silahlandırılması bazı kesimlerde, Barzani ve Talabani güçlerinin, tarihte olduğu gibi günün birinde bu silahları birbirlerine doğrultma endişesi doğuruyor. Profesör Seyder ise her iki tarafın geçmişten ders çıkardıklarını ve böyle bir hadisenin yaşanmasının çok düşük bir ihtimal olduğunu savunuyor. Seyder ayrıca, Kürt milliyetçiliğinin seküler ve batı yanlısı bir karaktere sahip olduğunu ve bu silahlanmanın batı için asla bir tehdit oluşturmayacağını dile getiriyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Andreas Gorzewski